Bu sefer farklı bir konu için buraya topladım sizi sevgili saat tutkunları. Önce hikayemden bahsedeyim.. Kendimi bildim bileli bir ses çınlar kulaklarımda. Boş ve yavan bir ses değil bu. Bir bilseniz neler anlatır, nelerden dem vurur hayatıma dair. Fakat artık bu sesi duyamıyorum ve bu bana rahatsızlık veriyor.
Çok uzaklara gitmeyin. Bİr duvar saatinden bahsediyorum. Kendimi bildim bileli dedemin evinde bir saat asılıdır duvarda. En iyi günlerimizde en kötü anılarımızda hep yanımızdaydı. Saat başı yüksek bir sesle haykırırdı : " Hala hayattasınız, birlikltesiniz" diye. "Nacar" yazıyor kadranında. Altta öyle herkesin göremeyeceği bir köşede ise "Made in Germany". Kurmazsanız çalışmıyor ama. Nasıl ki o size canlılığınızı hatırlatıyorsa, arada bir siz de ona can vermek zorundasınız. Her şey karşılıklı yani. Bazen ben kurarım saati. Yanına yaklaştığım zaman o eski ahşap kokusu bana hep çocukluğumu hatırlatır.
Çok mu uzattım sözü? Bu zavallı saat artık harap durumda. Halen çalışıyor aslında ama fiziki anlamda oldukça yıpranmış yaşlanmış. Sesi deseniz artık çıkmıyor. Yakında resimlerini çekip sizlere durumunu göstereceğim. Belki maddi bir değeri yok ama benim için manevi değeri yüksek olan bu saati yakında ben alcağım. Dedemden bir hatıra. Buradaki üstadlardan isteğim bu yaşlı saati biraz gençleştirmek için yapmam gerekenlerle ilgili bana tavsiyelerde bulunmaları. Belki gereken parçaları benim için temin etmeleri. Çok yakında tekrar görüşmek üzere. Yorumlarınızı bekliyorum.