Zülfü Livaneli ve Rolex

[Tgm]

44mm'lik yachtmaster 2 de kastedilmiş olabilir

Belli ki burda yazar görgüsüzlüğü betimlemek için kullanmış. TR'de Rolex'in imajı belli zaten. Gerçeğini takana görgüsüz diyeni mi ararsın, rolex takıyor diye "görgüsüz" diye niteliği adamın kolundaki saati alamayıp sahtesini alan mı ararsın.. Bu örnekler artar gider..

Velhasıl kelam; bizden zor olur kardeşim zor..

[coolfire]

Yazının diger unsurlarına dikkat etmek lazım. Rolex takan görgüsüz diye bir genelleme yok orada. Ama hava atmak için veya para bende imaji yaratmak icin takanlara ithaf edilebilir. Bu forumda bulunan bir avuç horoloji meraklısıni ilgilendiren bir durum göremedim yazida.

Sent from my SM-N920C using Tapatalk

[Ground]

S600 ye binen birinin Rolex i görgüsüzlük olarak betimlemesi çok görülmeyecek bir konu.




Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi

[asymptote]

Çapı, ebatı ne olursa olsun Rolex takanı görgüsüz olarak niteleyen görgüsüzün dik alasıdır!..

[SeiKinetic]

Bazı ürünlerin kullanıcıları, masum da olsa bu yaftayı yemeye maalesef mahkum. Sadece ülkemizde değil, dünyanın çoğu ülkesinde de bu durum geçerli. Örneğin, ülkemizde E kasa Mercedes kullanıcıları çoğu zaman "görgüsüz,bilgisiz" olarak nitelendirilir. "Müteahhit kasa, Alamancı kasa" vb.benzetmeler biraz da bu yüzdendir. BMW sürücüleri dünya çapında "illegal eylemlere yatkın, trafik canavarları" olarak nitelendirilir. Şahsen bu benzetmelere karşıyım ve sözümün meclisten dışarı olduğunu üstüne basa basa belirtmek isterim. Bazen maddi yetersizlikten, amiyane tabirle 'açlıktan, çulsuzluktan', açlığın dile vurmasından ötürü bu tanımlar yapılır. Aynı bütçe kendisinde olsa, aynı dakika koşa koşa BMW, Mercedes, Rolex alır bu sözümona grup. Ancak bu ürünlerin kullanıcıları bazen de haklı şekilde yaftalanırlar... Forumdaki bir üyenin -en azından çok büyük çoğunluğunun diyelim, herkesle tanışma imkanımız maalesef yok- Rolex almasıyla, sonradan görme diye tabir edilen güruhun Rolex peşinde koşmasının tamamen farklı olgular olduğunu düşünüyorum. Bir taraf, Rolex'in horolojik kalitesini benimsemiş, üstünlüğünü ve sektöre olan sonsuz katkılarını kabul etmiş, edinmeden önce binbir araştırma yapmış, emek vermiş, çeşitli karşılaştırmalara sokmuş ve karar vermiş durumdayken; diğer taraf günümüz hastalığı 'tepeden inme' usulünü benimseyerek, prestij, şöhret vb. amaçlı edinmektedir. Ünlülerin dahi birçoğunda replika Rolex vb. ürünler mevcuttur. Bu durum özellikle ABD'deki rapçilerde çok üst düzeydedir; ülkemizde de azımsanamayacak derecede mevcuttur. Milyon dolarlarla oynarken bile çakma Rolex, PP, AP kullanabiliyorlar. Tüm bunları kenara bırakırsak, "Rolex kullananlar görgüsüzdür" demek, acımasız ve bir o kadar da saçma bir genelleme olacaktır. Bahsi geçen kitapta belki bahsettiğimiz güruha, Fransız tabiriyle "Nouveau riche"lere atıfta bulunuyor olabilir. Forumdaki tüm E-Klasse, BMW ve Rolex kullanıcılarını tenzih ettiğimi bir kez daha belirtmek isterim.

[kirpi]

şöyle izah edebiliriz rolexçi kardeşler, abiler,

siz saatleri seviyorsunuzdur, oldukça iyi geliriniz vardır, saatlerin şahı padişahı olan rolex e ilginiz vardır, uygun modeli ya da modelleri alır takarsınız. mesela bir iş adamısınızdır, prezentbl görüntünüzü bileğinizdeki rolexle süslersiniz, ya da kaptan cousteau gibi büyük bir deniz adamısınızdır, diver modelini takarsınız vb.

ya da bir kırosunuzdur, sonradan görmesinizdir, saat nedir bilmezsiniz, lahmacun yanında viski içebilen bir tipsinizdir. saatçiye gidip elindeki en sükse yapacak, ortamda göz alacak, en pahalı saati sorarsınız, saati incelemeden kolunuza takarsınız. sonra kolunuzda saatinizle çiğköfte bile yoğurabilirsiniz, niye olmasın değil mi, neticcede para onun saat onun.

parası yoksa sırf görünüşü için sahtesini alır takarlar, dikkat çekmek için, bu duble görgüsüzlüktür artık.

üst segmentte en bilindik marka rolex hatta genel klasmanda dünyanın en tanınmış saat markaları benim bildiğim casio, seiko ve rolex. bu hikayede de rolexten bahsedilmiş. anormal bir durum yok diye düşünüyorum.

entelektüel dediğiniz camia korkulacak, dışlanacak bir camia değildir, onların iyi güzel yanlarını almaya çalışalım, sevmediğiniz düşünceleri için "neden böyle düşünüyor" diye sorgulayıp fikir edinelim.

[kirpi]

ince memed in sanırım 3. cildinde de bir köy ağası longines marka saati övüyor, bir yiğidin sokakta ben adamım diye gezebilmesi için longines marka saati olmalı(o taraflara henüz rolex falan gelmemişti herhalde) ve onu da 2 metre altından bir zincirle göbeğinde sallandırmalı diye övüne övüne anlatıyordu. o da görgüsüzdür, longines takanlara laf söylemiyor farkındaysanız, görgüsüzlük şovuna longines i alet ediyor. akşam unutmazsam onun da fotosunu çekip ben ekleyeyim.

[alihoca]

Naçizane edebiyat bilgime dayanarak bu paragrafta yazar ne anlatmak istemiş diye düşündüğümde, yazarın amacının Rolex markasını eleştirmek veya küçümsemek olmadığı, sonradan görme tiplerin Rolex takmasının eleştirildiği kanısına vardım. Rolex markasının görgüsüz ve mafyatik tipler tarafından sıkça tercih edildiği hepimizin malumu ama bu durum Rolex'in değerinden bir şey kaybettiği anlamına gelmediği gibi Rolex'e zulüm bile sayılabilir