TSF - Türkiye Saat Forumu - Dünya'nın En Çok Ziyaret Edilen Türkçe Saat Sitesi

2012'den beri yayimlanmakta olan calismanin bu seneki raporunda, endustriye hakim nispeten karamsar havaya dikkat cekilmis.

Kahveyle bir bakarsiniz diye eklenesi

















>>> The Deloitte Swiss Watch Industry Study 2015: Uncertain times

Onceki yillara ait raporlar:

>>> The Deloitte Swiss Watch Industry Study 2014: Changing times

>>> The Deloitte Swiss Watch Industry Study 2013: Time for the future

Thevenin

2011 itibariyle ciddi ama boş bir lüks saat pompalaması var. Daha önce medya planlarında bu kadar yer işgal etmeyen hatta yeri bile olmayan ithalatçılar Türkiye standartlarına göre ciddi denilebilecek rakamları yanlış mecralarda riskli kabul edilebilecek markalara harcıyorlar. Globalde ise bu çok daha büyük boyutta..

Markaların ve iletişimcilerin öncelikle talep yaratmaları gerekirken sürekli standart yükseltme çabaları sayesinde bu noktaya gelindi.
Bunu anlamak çok güç değil aslında. Belli bir seviyenin üzerindeki markalarda sürekli bir zam eğilimi var, iletişime harcadıkları parayı dönüştüremediklerinden bunu tüketiciye yansıtıyorlar.

Ben dünyada bu kadar büyük bir lüks saat talebi olduğunu düşünmüyorum ki rakamlarda bunu ispatlıyor. Sürekli standart (ve rakam) yükselten bazı malum markaların ortadoğu ve uzakdoğunun elinde çoktan oyuncak olmuş durumda olması üzücü.

Önümüzdeki birkaç yılın orta sınıf markaların parlayacağı bir dönem olacağını düşünüyorum. Biver akıllı adam, boşuna Tag Heuer'e geçip fiyatları düşürmedi..

Sunum görseli harika

Cct yazdı:
...Önümüzdeki birkaç yılın orta sınıf markaların parlayacağı bir dönem olacağını düşünüyorum. Biver akıllı adam, boşuna Tag Heuer'e geçip fiyatları düşürmedi..

Hublot'dan sonra Biver'e bakış açım değişti. Adam fiyatları ucuzlatıp, uygun fiyatlı tourbillonlar çıkararak değişik atılımlar yapıyor ki bence çok mantıklı. Şahsen ben tourbillonların pek ucuzlaması taraftarı değilim özel olmalarından ötürü ama böyle yaparak belki başka markalarada bu yönde eğilim verirler. Daha ucuza daha güzel saatler alırız. (Bu dediğime bende pek inanamadım ama idare edin artık )

Aslinda mantikli fiyata tourbillon eger iyi bir marka tasiyorsa neden olmasin, ben almayi dusunurum.

Ben lüks saat talebinin çok sıkı bir global ekonomik kriz çıkmadığı sürece düşeceğine pek inanmıyorum. Buna karşılık asıl savaşın orta segmentte olduğuna ve olmaya devam edeceğini düşünüyorum. Asıl o kısımda fiyatlar şişik. Çünkü aşırı lükste mantık yok, verir ya da vermezsiniz. Orada saatin maliyeti falan değil bambaşka faktörler devreye girer. Ama orta ve biraz daha yüksek segmentte (diyelim ki 10k usd ye kadar) fiyat kalite işçilik vs. herşeye dikkat edersiniz. Saat ederini bulmalı dersiniz. Bu sebeple ben asıl savaşın bu aralıkta olduğunu düşünüyorum. Bunun önemli bir faydası da ulaşılabilir saatlerin kalite ve işçiliğini yükseltiyor olması doğal olarak.

Tourbillon konusuna gelirsek; bence para verilmemesi gereken tek komplikasyon galiba. Hiç bir fonksiyonu yok, hassasiyet derseniz eğer, artık özellikle hair spring, barrel ve diğer aksamlar öyle hassas, küçük ve hafif hale getirildi ki tourbillon sadece işlevi olmayan ama üreticinin hünerini ve yeteneğini, yeterliliğini gösteren bir prestij eseri haline geldi. Görsel olarak izleyebildiğiniz tourbillonlar tabii ki harika mekanizmalar ve üstün mikro mühendisliğin göstergesi ama Lange nin bir kaç modeli veya Patek gibi bir kaç markanın hem tourbillon yapıp hem de bunu kadrandan gizlemesi bana iyice acayip geliyor. O sebeple tourbillonu sadece göze hitap eden estetik bir özellik olarak gördüğümden saate aşırı bir fiyat yüklemesini pek aklıma uyduramıyorum.

Bu forumda "dört büyük komplikasyon" diye başlık açmış biri olarak, tourbillon un komplikasyon olmadığı görüşüne daha yakınım aslında. Komplikasyon deyince benim aklıma, saat sahibinin kontrol edebileceği ve kendisinin kullanabileceği ya da ayar yapabileceği özellikler geliyor oysa tourbillon a kullanıcının bir müdahalesi olamıyor, o sadece saatin içinde var olan bir özelliği. Saatte düz chronograph olması veya column wheel chronograph olması gibi ya da guilloche dial olması veya olmaması gibi. Bence minute repeater, chronograph ve perpetual calendar hala gerçek üstünlük sağlayan en büyük komplikasyonlar.

afl yazdı:Bence minute repeater, chronograph ve perpetual calendar hala gerçek üstünlük sağlayan en büyük komplikasyonlar.

Bencede çoğu komplikasyon teknik mükemmelliklerini yanında işlevsel değil. Mesala ben chronoyu kadran'a verdiği hava dolayısı ile çok seviyorum ama kolumda takılı olduğuunda hiç kullanmadığım bir komplikasyon. Ne kadar sevsemde bazen sırf bu yüzden ekstra para vermeyi anlamsız buluyorum.
Benim sevdiklerim dual time veya world timer, annual veya perpetual calendar. Ayrıca güç rezervizin kadranda yer almasıda hoşuma gidiyor.

Forumlarda gördüğüm en azından saat severler tam gaz saat almaya devam ediyor. Daha yüksek bütceli saatlerin zaten pazar payı ufak onlarda satışa aynen devam eder. Sizinde söylediğiniz orta segmentin satışları endüstrinin yolunu belirler.