Seiko SARB017 Alpinist JDM İncelemesi ve Kutu açılışı
Gönderilme zamanı: 09 May 2016, 11:53Seiko sarb017 alpinist (JDM) incelemesi
Evet arkadaşlar iğrenç uzun bir bekleyiş ve saate kavuşmam sonrasında hepinize tekrar merhaba farkettim ki tanışma olayına hiç girmemişim yaklaşık 2 yıllık aktif ama zırcahil bir üyeyim siz üstatlardan öğreniyoruz ve sanırsam forumun benim açımdan en önemli yanı otomatik saat ilgimi konuşacağım ortamın olmamasıdır (tabi hanımın o forma bir daha girmeyeceksin tehtidi ciddileşmezse
). İlk ilgimi çeken marka rolex oldu ve araştırmaya başladım o sırada da forumla tanıştım tabi sonrasında da otomatik saat nedir ne değildir okudukça anladım otomatik saatin güzelliğini ve rolexin marka değerini forumdan öğrenmiş oldum ve tabi submariner gerçeğiyle tanışmış olduk. Sub ise bende yüksek bütçeye rağmen tutku hatta saplantı haline geldi. O zamanlar omega smp 300 m yide denedim çok beğendim Manil(anıl) ile hatta pazarlığa oturdum gittim rotapta denedim ama biliyordum ki (sağolsun Anıl da benim ne manyak olduğumu anlamıştı ve oda tecrübelerini aktardı) sub almadan başka saat almak bana para ve zaman kaybettirecekti ve uzun süre para biriktirmeden sonra hayalime kavuştum (biraz daha biriktir sub al tavsiyesi yine tuttu 
). Bu yönüyle sanırsam forumun en az zarar edenlerindenim. Çok uzattım kusra bakmayın ama hikayeme devam edeyim. Tek saatte ısrarcı olmama rağmen hakan abinin DJ2 si tırtıklı bezeli bende 2. Saplantıyı meydana getirdi (bu saplantılar bitmez) başar abi yüzünden de ince bilek ve deadline 40 mm sınırı ile yeni gözdem jubilee bilezik fluted bezel 36 mm çap ile DJ 116234 oldu. Oldu ama para yok sub satılmaz denince ve tabi geçen hafta sonu sub ile mangal yapmak istemeyince bugünün konusu olan F/P si iyi düşük bütçeli bazı ortamlarda sub alternatifi saat alma durumu ile karşı karşıya kaldım. Bu arada bir itiraf rolex fanatiğiyim hatta manyağıyım desem yeridir. İkinci saat önceleri dress watch olacaktı hatta JLC nin ultrathin modellerini de az incelemedim ama yine bütçe sorunu ile karşılaştık (bütçe ayarlanır da gerekirse extra nöbet tutulur ama hanım ayarlanamaz ) sonralarda f/p deyince tabi akla ilk seiko geldi sarb033 baktım ama sade olacaksa GS sbgr061 (grand seiko da favorilerim arasında) sadeliğinde olmalıydı ama bütçe yine ben buradayım dedi. Sonrasında JDM(Japonların kendi mıntıkası için yaptığı saatler) olsun dedim ve alpinistle gözgöze geldik. Bu arada söylemeden geçemeyeceğim sbdx001 marine master ı Japonya gezimde almadım ya sanırsam yaptığım en büyük mallık oldu bu da ikinci itiraf olsun. Alpinistte beni kararsız bırakan iki durum birincisi ikinci tepe ikincisi yeşil renk idi ama 1000-1500 tl bandında f/p açısından ilk 3 e girmesi kalitesi ve boyutları ile almaya karar verdim. Alma aşamasında Manil cs875(özellikle) mertye bg17 serxx ve kethudaya teşekkürlerimi ileterek incelemeye başlayabiliriz. İnceleme konusunda terminoloji resim kalitesi ve teknik konularda hatalarım çok olacaktır şimdiden özür dilerim.
Bu saat “yamaotoko” adı verilen haftasonlarını ve tatillerini dağlarda (japon Alpleri) geçiren ve tırmanan kişilerin ihtiyaçlarını karşılaması için üretilmiş bu yüzden “Alpinist” denmiş. Bu ihtiyaçların başında da manuel kullanılan pusula geliyor.
Saatin 5 jenerasyonu mevcut ve ilk jenerasyon 1961 de üretilmiş. 30 yıl bu modele ara verildikten sonra 1995 de 4s15 mekanizma ile tekrar üretilmiş. 1995 de cyclops lu model 2003 de ise perpetual calender quartz ve gmtli titanium modeller üretilmiş. 2006 da şuan aldığım ve 6r15 mekanizmaya sahip cyclopsu kaldırılmış son jenerasyon piyasaya sürülmüş (iyi ki de cyclops kaldırılmış rolex dj dışında sub da dahil diğer saatlerde katlanamıyorum).
6R15 Mekanizma: ,Seiko”nun 2006”dan beri üretip kullandığı, 7S26 mekanizma”dan türetilmiş kaldı ki bu mekanizma birçok king seiko modelinede can vermiş bir mekanizmadır, 21,600 atış sayısına ve saat/dakika/saniye/tarih özelliklerine sahip. Güç rezervi ise yaklaşık 50 saat. Mekanizma aynı zamanda NE15A ismiyle de satılmış ve kronograf modeli ise 8R28 olarak piyasaya sürülmüş. Performans olarak yurtdışı bir site de +25/-15 saniye/gün denmiş yurt dışı bir forumda +8 sn denmiş ama kullandıkça daha güncel verileri yazacağım.
Kullanıldığı saatler: SARB "Cocktail Time" and "Alpinist", SARG, SARX "Presage", SBDC "Field Master"
Kasa: Kasa çap ve boyutlarını resimde göstermeye çalıştım. Sanırsam başar abiden etkilenme var ama asıl sorunum bilekler sağlam ince o yüzden 38mm çap gayet ideal benim için. Kalınlık 12 mm hemen hemen sub ile aynı ve benim için yine ideal konforu yüksek ( zaten ilk çıktığında boyut olarak oyster kasaya benzetilmiş). Açıkcası polisajlı kasa pek sevmiyorum ama kalite hissi yerinde olmuş. Boynuzlar ise polisajlı değil fırçalanmış yüzeye sahip.
Cam: Safir cam kullanılmış
Bezel: İçten dönmeli ve pusula fonksiyonuna sahip bir bezel mevcut bu yönüyle yani pusula fonksiyonuyla diğer saatlerden ayrılıyor ne işime yarar orası ayrıda var mı var. İçten dönmeli bezeli hiç sevmiyorum tek sebebi ise ikinci tepe olması görüntüyü bozuyor bence (tabi simetri hastalığının etkisi var).
Tepe: Kurma sırasında sertliği gayet yerinde ama gelgelelim 2 tepe var ve bu beni çok rahatsız ediyor(yukardaki sebepten dolayı). Tepe üzerinde seiko damgası(belirgin ve burdayım diyor) benim için olmazsa olmaz ve iyi ki de var. İkinci tepe dediğim gibi iç bezeli döndürüyor ve vidalı değil dokunuş ve bir yere değme sonucu çabuk hareket edebilir.(hiçbir yere değmeden bile kolun hareketi ile hareket ediyor)
Kadran : Yeşil renk ve sunburst olması etkileyici olmuş ama kendi açımdan beyaz mavi ve siyah kadran dışı renkler bana cazip gelmiyor. Saat dakika ve saniye göstergeleri bence karekteristik olmuş düz değil. Dakika göstergesindeki 3 parçalı şekil cathedral/mercedes hand olarak isimlendiriliyor. Ayrıca saatin okunabilirliği yüksek ve numaralarda gold renk kullanılması da ayrı bir güzellik katmış.
Bilezik :Saat 20mm genişliğinde kahverengi deri kayış ile geliyor. Bence saatin en eksi yanı kayış sert(okadar sertki kolumun şeklini zorla aldı desem) ve kalitesiz öyle ki tokada seiko bile yazmıyor insan bu kadar mı özensiz olur. Hand-made kayış için kafamda eskitme mumlanmış yeşil veya siyah deri kayış belirdi ve tokayı da toka-klips sistemiyle değiştirmeyi düşünüyorum.
Düşündüğüm kayışlara ve tokaya örnek:
Arka kapak: Aslında içimde arka kapağın cam olduğu bir saat kaldı ama buna da nasip olmadı arka kapak metal (su geçirmezlik 200 m olduğu için) ve üzerinde alpinist logosu ve dağ çizimi mevcut. Su geçirmezlik 20 atm (200m) çok su sever biri olmadığım için yeterli.
Lume: Lume kadranda saat göstergelerinde nokta şeklinde ve saat/dakika/saniye kollarına uygulanmış bence yeterli bir performans sunuyor ve seiko kalitesinde. Lume shot da gelsin tabi…
Sonuç olarak f/p açısından cidden başarılı bir saat ve bu fiyatları sonuna kadar hak ediyor. Bu saati taktıktan sonra bir şey daha eklemek istiyorum kesinlikle saat çapım 38-39 mm 40mm bile değil datejust 36 mm iyiden iyiye hedefim olacak. Acemi incelemem için tekrar kursa bakmayın hepimize iyi forumlar…
Evet arkadaşlar iğrenç uzun bir bekleyiş ve saate kavuşmam sonrasında hepinize tekrar merhaba farkettim ki tanışma olayına hiç girmemişim yaklaşık 2 yıllık aktif ama zırcahil bir üyeyim siz üstatlardan öğreniyoruz ve sanırsam forumun benim açımdan en önemli yanı otomatik saat ilgimi konuşacağım ortamın olmamasıdır (tabi hanımın o forma bir daha girmeyeceksin tehtidi ciddileşmezse
). İlk ilgimi çeken marka rolex oldu ve araştırmaya başladım o sırada da forumla tanıştım tabi sonrasında da otomatik saat nedir ne değildir okudukça anladım otomatik saatin güzelliğini ve rolexin marka değerini forumdan öğrenmiş oldum ve tabi submariner gerçeğiyle tanışmış olduk. Sub ise bende yüksek bütçeye rağmen tutku hatta saplantı haline geldi. O zamanlar omega smp 300 m yide denedim çok beğendim Manil(anıl) ile hatta pazarlığa oturdum gittim rotapta denedim ama biliyordum ki (sağolsun Anıl da benim ne manyak olduğumu anlamıştı ve oda tecrübelerini aktardı) sub almadan başka saat almak bana para ve zaman kaybettirecekti ve uzun süre para biriktirmeden sonra hayalime kavuştum (biraz daha biriktir sub al tavsiyesi yine tuttu ). Bu yönüyle sanırsam forumun en az zarar edenlerindenim. Çok uzattım kusra bakmayın ama hikayeme devam edeyim. Tek saatte ısrarcı olmama rağmen hakan abinin DJ2 si tırtıklı bezeli bende 2. Saplantıyı meydana getirdi (bu saplantılar bitmez) başar abi yüzünden de ince bilek ve deadline 40 mm sınırı ile yeni gözdem jubilee bilezik fluted bezel 36 mm çap ile DJ 116234 oldu. Oldu ama para yok sub satılmaz denince ve tabi geçen hafta sonu sub ile mangal yapmak istemeyince bugünün konusu olan F/P si iyi düşük bütçeli bazı ortamlarda sub alternatifi saat alma durumu ile karşı karşıya kaldım. Bu arada bir itiraf rolex fanatiğiyim hatta manyağıyım desem yeridir. İkinci saat önceleri dress watch olacaktı hatta JLC nin ultrathin modellerini de az incelemedim ama yine bütçe sorunu ile karşılaştık (bütçe ayarlanır da gerekirse extra nöbet tutulur ama hanım ayarlanamaz ) sonralarda f/p deyince tabi akla ilk seiko geldi sarb033 baktım ama sade olacaksa GS sbgr061 (grand seiko da favorilerim arasında) sadeliğinde olmalıydı ama bütçe yine ben buradayım dedi. Sonrasında JDM(Japonların kendi mıntıkası için yaptığı saatler) olsun dedim ve alpinistle gözgöze geldik. Bu arada söylemeden geçemeyeceğim sbdx001 marine master ı Japonya gezimde almadım ya sanırsam yaptığım en büyük mallık oldu bu da ikinci itiraf olsun. Alpinistte beni kararsız bırakan iki durum birincisi ikinci tepe ikincisi yeşil renk idi ama 1000-1500 tl bandında f/p açısından ilk 3 e girmesi kalitesi ve boyutları ile almaya karar verdim. Alma aşamasında Manil cs875(özellikle) mertye bg17 serxx ve kethudaya teşekkürlerimi ileterek incelemeye başlayabiliriz. İnceleme konusunda terminoloji resim kalitesi ve teknik konularda hatalarım çok olacaktır şimdiden özür dilerim.Bu saat “yamaotoko” adı verilen haftasonlarını ve tatillerini dağlarda (japon Alpleri) geçiren ve tırmanan kişilerin ihtiyaçlarını karşılaması için üretilmiş bu yüzden “Alpinist” denmiş. Bu ihtiyaçların başında da manuel kullanılan pusula geliyor.
Saatin 5 jenerasyonu mevcut ve ilk jenerasyon 1961 de üretilmiş. 30 yıl bu modele ara verildikten sonra 1995 de 4s15 mekanizma ile tekrar üretilmiş. 1995 de cyclops lu model 2003 de ise perpetual calender quartz ve gmtli titanium modeller üretilmiş. 2006 da şuan aldığım ve 6r15 mekanizmaya sahip cyclopsu kaldırılmış son jenerasyon piyasaya sürülmüş (iyi ki de cyclops kaldırılmış rolex dj dışında sub da dahil diğer saatlerde katlanamıyorum).
6R15 Mekanizma: ,Seiko”nun 2006”dan beri üretip kullandığı, 7S26 mekanizma”dan türetilmiş kaldı ki bu mekanizma birçok king seiko modelinede can vermiş bir mekanizmadır, 21,600 atış sayısına ve saat/dakika/saniye/tarih özelliklerine sahip. Güç rezervi ise yaklaşık 50 saat. Mekanizma aynı zamanda NE15A ismiyle de satılmış ve kronograf modeli ise 8R28 olarak piyasaya sürülmüş. Performans olarak yurtdışı bir site de +25/-15 saniye/gün denmiş yurt dışı bir forumda +8 sn denmiş ama kullandıkça daha güncel verileri yazacağım.
Kullanıldığı saatler: SARB "Cocktail Time" and "Alpinist", SARG, SARX "Presage", SBDC "Field Master"
Kasa: Kasa çap ve boyutlarını resimde göstermeye çalıştım. Sanırsam başar abiden etkilenme var ama asıl sorunum bilekler sağlam ince o yüzden 38mm çap gayet ideal benim için. Kalınlık 12 mm hemen hemen sub ile aynı ve benim için yine ideal konforu yüksek ( zaten ilk çıktığında boyut olarak oyster kasaya benzetilmiş). Açıkcası polisajlı kasa pek sevmiyorum ama kalite hissi yerinde olmuş. Boynuzlar ise polisajlı değil fırçalanmış yüzeye sahip.
Cam: Safir cam kullanılmış
Bezel: İçten dönmeli ve pusula fonksiyonuna sahip bir bezel mevcut bu yönüyle yani pusula fonksiyonuyla diğer saatlerden ayrılıyor ne işime yarar orası ayrıda var mı var. İçten dönmeli bezeli hiç sevmiyorum tek sebebi ise ikinci tepe olması görüntüyü bozuyor bence (tabi simetri hastalığının etkisi var).
Tepe: Kurma sırasında sertliği gayet yerinde ama gelgelelim 2 tepe var ve bu beni çok rahatsız ediyor(yukardaki sebepten dolayı). Tepe üzerinde seiko damgası(belirgin ve burdayım diyor) benim için olmazsa olmaz ve iyi ki de var. İkinci tepe dediğim gibi iç bezeli döndürüyor ve vidalı değil dokunuş ve bir yere değme sonucu çabuk hareket edebilir.(hiçbir yere değmeden bile kolun hareketi ile hareket ediyor)
Kadran : Yeşil renk ve sunburst olması etkileyici olmuş ama kendi açımdan beyaz mavi ve siyah kadran dışı renkler bana cazip gelmiyor. Saat dakika ve saniye göstergeleri bence karekteristik olmuş düz değil. Dakika göstergesindeki 3 parçalı şekil cathedral/mercedes hand olarak isimlendiriliyor. Ayrıca saatin okunabilirliği yüksek ve numaralarda gold renk kullanılması da ayrı bir güzellik katmış.
Bilezik :Saat 20mm genişliğinde kahverengi deri kayış ile geliyor. Bence saatin en eksi yanı kayış sert(okadar sertki kolumun şeklini zorla aldı desem) ve kalitesiz öyle ki tokada seiko bile yazmıyor insan bu kadar mı özensiz olur. Hand-made kayış için kafamda eskitme mumlanmış yeşil veya siyah deri kayış belirdi ve tokayı da toka-klips sistemiyle değiştirmeyi düşünüyorum.
Düşündüğüm kayışlara ve tokaya örnek:
Arka kapak: Aslında içimde arka kapağın cam olduğu bir saat kaldı ama buna da nasip olmadı arka kapak metal (su geçirmezlik 200 m olduğu için) ve üzerinde alpinist logosu ve dağ çizimi mevcut. Su geçirmezlik 20 atm (200m) çok su sever biri olmadığım için yeterli.
Lume: Lume kadranda saat göstergelerinde nokta şeklinde ve saat/dakika/saniye kollarına uygulanmış bence yeterli bir performans sunuyor ve seiko kalitesinde. Lume shot da gelsin tabi…
Sonuç olarak f/p açısından cidden başarılı bir saat ve bu fiyatları sonuna kadar hak ediyor. Bu saati taktıktan sonra bir şey daha eklemek istiyorum kesinlikle saat çapım 38-39 mm 40mm bile değil datejust 36 mm iyiden iyiye hedefim olacak. Acemi incelemem için tekrar kursa bakmayın hepimize iyi forumlar…
