Genel Mekanizmalar Hakkında

[Tgm]

"holy trinity' nin jlc mekanizma tedariği zaten mekanik saatçiliğin bilinen bir gerçeği. Ben de ilk duyduğumda şaşırmıştım.

Öte yandan piyasadaki sözüm ona yüzyılların markaları inhouse diye ETA'dan en ufak farkı olmayan makineler sunuyor. Bunların hemen hepsi rotorun tasarımını bile değiştirmeden üzerine marka logosu basıyor.

Diğer taraftan da uzun güç rezervi, yüksek çalışma hızı sunan bazı meşhur calibrelerin de dayanıklılık veya hassasiyet gibi bilinen problemleri var. ( en başta aklıma AP RO geliyor.)

yani mekanizma olayı mekanik saat dünyasında çok sulandırılmış ve suistimal edilmiş bir mesele.

[Cruciatus]

İşte tüm bu anlatılanlardan dolayı Glashütte kasabasına ayrı bir saygım var.


Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi

[mturann]

"holy trinity' nin tahtını da hiçbir şey sarsamıyor. Anlaşılır bir şey değil.

[debra]

Make tsf great again! Supersin huseyin


Sent from my iPhone using Tapatalk

[canzdmr]

Mekanik saat dunyasinda ozellikle ultra luks segmentte, mekanizmadan ziyade marka gucunun onemi cok daha fazla.

Bunda kol saatinin bi gereklilikten ziyade, bir aksesuar bir luks urun olmasi ve bunu satin alanlarin buyuk cogunlugunun aslinda mekanizmadan haberi bile olmadigini dusunuyorum. Onemli olan o marka saatin kolda olmasi.

İsin arka planinda bambaska bir gercek var oysa ki. Patek in servis sorunlari. AP Royal Oak un mekanizma sorunlari vs. O fiyat segmentinde beklenmeyecek duzeyde hatalar aslinda kabul goremez. Ancak dedigim gibi Marka gucu ve pazarlama cok daha baskin durumda.

Gercekten mekanizma ile saatleri olcuyor olsaydik Holy Trinity sanirim bastan yaratilirdi

[sieger]

O zaman yani bu trinity denenler ozunde sadece tarihi eski, ve reklam midir? Cunku her ne olursa olsun, bunlar mekanik saatse, e o zaman ozu mekanik bir mekanizma olmasi. Bu markalar hakkinda okudukca kafam karisiyordu, simdi daha net oldu. Acaba %90 marketing stratejilerine mi kurban gidiyoruz.

Ama yine de konuya donersek, tamam anliyorum, en basit mekanizma bile 200+ parcaya sahip, hepsi mikronmetre ozunde hassas olmali, sicakliktan falan etkilenince bunu tolere edebilmeli falan, yani ne bileyim bir saatten bir insanin beklentilerini dusununce

- Andy Warholsaniz, sadece goruntusu
- Aristokrat ya da oyle takilan biriyseniz, markasi
- Reklamlara kurban gittiyseniz, ya da sosyal statude size fayda saglayacagini dusunuyorsaniz markasi
- Koleksiyoncuysaniz, hepsi
- Saate saat oldugu icin deger vermek, onun mekanizmasini, islevini, anlamlarini sevmek ve bunu uzerinizde tasima zevkini bir cok seyin uzerinde tutmak (hello!)

Tabii ki simdi mekanizma konusunca son madde haric pek de konusmak mantikli degil gibi. O zaman mesela sunu soracagim, patekin grandmaster chime gibi saatlerini es geciyorum, zira onlar sanat icin sanat gibi bir durum, kendilerince biz en iyi ne yapabiliriz, ve bunu nasil calistirabiliriz derler, ve sov yaparlar, sahane. Bu arge projesi gibi bir sey, bunun gunahi yoktur diyorum. Ancak diger binlerce saatinde neden mekanizmaya onem vermez? Acaba saatin robust olmasini beklemek yanlis midir, robust derken, saglam, islevsel olmasi.

Bu arada hala ne sormam gerektiginde kayiplardayim, cunku dediginiz gibi yuzlerce girdi, cok az cikti var, ve hepsi eninde sonunda markatinge geliyor, ve onu saf disi etmeden mekanizmayi konusmak cok zorlasiyor.

[eyimen]

Patek'e vurup geçilmiş ama Omega veya Rolex 8mm kalınlığa(saatin kalınlığı mekanizmanın değil) Perpetual Calendar mekanizma sığdırabiliyor mu acaba????
Kafama takılan bir soru bu

[khef]

Başlığı ve Hellhound ile Afl’nin yazdıklarını gördükten sonra, güzel bir yere doğru evrileceğini umarak, belki bir kaç ufak bilgi eklemeyi düşünerek konuyu başından beri takip ettim. Ancak mevzu yine “şu saat şu kadar eder mi” noktasında gelip tıkandı. Sieger post eklememiş olsa artık yazmayı düşünmüyordum.

Eğer saatin bedelini birincil unsur saymaktan kurtulup, horolojik açıdan ilerlemek mümkün olursa; her markanın ayrı ayrı kalibrelerine, finishing’ine, teknolojik devrim niteliğindeki parça modifikasyonlarına, independent’lara kadar konuşulacak derya deniz konu var.

@sieger bu söyleyeceklerimi asla ofansif algılamayın lütfen; son postta yazdığınız üzere konuyu yönlendirme ya da doğru soruları sorma hususunda kafa karışıklığı olduğu aşikar. Muhtemelen merak edilen alana ilişkin terimlere yeterince hakim olamamaktan ve dolayısıyla nereye gideceğini bilememekten kaynaklanıyor. Bu durum çok anlaşılabilir ve doğru referansları okuyarak çözülebilir.

Teknik inceleme/değerlendirme yapmak istenildiğinde ise, her marka, her mekanizma özelinde farklı kıstaslar devreye giriyor ve işin eğlenceli tarafı tam burada başlıyor. Hiçbir saatin kusursuz olmadığını görüyor, kişisel zevkinize ve kusursuza en yakın olana hayranlık duymaya başlıyorsunuz. Elbette ayrıntıya girmek obsesyonu arttırıyor fakat forum sayesinde tanıştığım ve aynı hastalıktan muzdarip olduğunu bildiğim, size yol gösterecek bir kaç üye halen mevcut. Kaçırmayın derim. [emoji106]


Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi