Dolandırıcıyı dolandırmak!
Gönderilme zamanı: 07 Oca 2021, 11:57Arkadaşlar merhaba,
Uzun süredir forum üyesiyim ve son 1 yıldır daha aktif kullanıyorum. Sanırım 1 yıl öncesine kadar hep alım kısmında iken artık bazı saatlerimi elden çıkarma hevesine girmem bunda etkili oldu. İyide oldu bu vesile ile forumu daha sık kullanmış ve birçok eksik bilgimi tamamlamış oldum. Tahmin edeceğiniz üzere saat almak, satmak ve en önemlisi saatler hakkında konuşacak insanlar bulmak benim gibi küçük Anadolu şehirlerinde yaşayanlar için oldukça problem oluyor. Haliyle verdiğim saat ilanları ve aldığım, sattığım saatler nedeniyle Türkiye'nin dört bir tarafından birçok saat severle tanışma imkanı bularak sohbet etmek bana keyif veriyor.
Tabi bu süreçte enteresan taktikleri olan kötü niyetli insanları da mecburen tanımış oluyorsunuz.
Konu başlığından da anlaşılacağı üzere olayımız bir dolandırıcılık girişimi hakkında ve çok şükür ki girişim olarak kaldı. Ancak olayın gerçekleşme şekli ve sonucu enteresan olduğu için belki başkalarının başına gelmesine engel olur diyerek paylaşmak istedim.
Olayın kahramanı sarı sitede ve forum üzerinde satış ilanı verdiğim Omega Speedmaster Apollo 11 40th Anniversary.
Olay şöyle vuku buluyor:
Bursa'dan müteahhitlik yaptığını ve babasına hediye olarak bu saati almak istediğini söyleyen bir arkadaş arıyor (bir müteahhittin bu saatle ilgilenmesi beni şüpheye düşürüyor
) ve bir miktar pazarlık yaparak anlaşıyoruz. Fakat saatler konusunda konuşmak ve karşı tarafı tartmak için yaptığım hamleleri hep İstanbul yada Bursa da elden alabileceğini söyleyerek saatin teslimi konusundaki belirsizliğe getirerek savuşturuyor. Kayseri'ye geliş gidiş ve ağırlama masraflarını karşılayabileceğimi söylüyorum fakat pandemi nedeniyle haklı olarak kabul edemiyor. Bursa'da yaşayan bacanağım aklıma geliyor ve kararı kesin ise onun aracılığı ile saati teslim edebileceğimi söylüyorum. Bu çok hoşuna gidiyor saati kesin alacağını hatta bir miktar kaparo gönderebileceğini, saati teslim anında kalan bakiyeyi ödeyebileceğini söylüyor. Tabi muhabbet koyulaşınca tanıyor muyum acaba bacanağınızı dümeni ile isim ve soy ismini benden öğreniyor.
Her şey yolunda görünüyor sıra kaparonun yatmasına geliyor. Hesabıma istediğim miktarda kaparo yatırılıyor fakat bir taraftan içimi kemiren kuşku nedeni ile yatan parayı kim göndermiş diye detayına bakmak istediğimde paranın bankamatikten yatırıldığını görüyorum ve saati gönderip göndermeme konusunda tereddüt yaşıyorum. Fakat karşı taraf ile kargo bilgilerini paylaşmamak üzere kargo yapmanın güvenli olduğuna karar vererek saati kargoya veriyorum (bu düşüncemin de ne kadar hatalı olduğunu başka bir olayda bizzat test ettim)
Saati kargoya verdiğimi, saat ulaştığında bacanağımın kendisini arayacağı bilgisini karşı tarafa iletiyorum. Fakat alıcı haklı olarak nasıl emin olacağını kendisinin kaparo ödediğini ve bir takip numarası ile saatin durumunu takip etmek istediğini iletiyor. Artık içimde müthiş bir sıkıntı peyda oluyor. Önce saati kargodan alıp adamın parasını iade etmeyi düşünüyorum fakat yeni alacağım saati de düşünüyorum ya boşuna kuruntu yapıyorsam diye başka bir çözüm düşünüyorum ve o an aklıma bacanağa sucuk göndermeyi unuttuğum aklıma geliyor. Hemen en yakın yerden sucuk aldırarak başka bir kargo firmasından da onu gönderiyor ve alıcıya sucuk kargosunun takip numarasını veriyorum. Aradan 2 gün geçiyor ve günlerden cuma aklıma sucuğun hafta sonu dağıtıma çıkarılmayarak bozulma ihtimali geliyor ve bacanağı arayarak kendisine 2. bir kargo ile gönderdiğim sucuktan bahsediyorum. Bir taraftan gelmezse şubeden almasını söylerken bir taraftan da bilgisayardan ilgili kargo firmasının takip sayfasından kendim de kodu yazarak durumunu kontrol etmek istiyorum. "Kargo'nuz teslim edildi!" yazısı ile irkiliyorum ve hala karşı tarafa toz kondurmayarak evi arayarak sormasını rica ediyorum fakat ortada gelen bir kargo yok. Tüm kuşkularımda haklı olmanın ve saati kaptırmamış olmanın rahatlığına giremeden karşı tarafın diğer kargo şirketlerinden isimle alabileceği ihtimali aklıma geliyor ve telefona yapışıp ilgili diğer kargo firmasını arayarak kesinlikle adrese teslim edilmesi konusunda tehdit ediyorum. Birkaç dk. sonra bacanaktan gelen saat kargosunun ulaştığı bilgisi ile çilem son buluyor.
Arkadaşlar 1 saatte 10 yıl yaşlanmama neden olan kargo şirketi UPS ve Türkiye bölge müdürüne kadar ulaşarak durumu aktardım içerisinde saat vardı diyerek dava açabilir ve ciddi tazminat talebinde bulunabilirdim fakat olayı burada anlattığım gibi tüm detayları ile paylaştım. Bana olaya bakınca siz karşı tarafı dolandırmış gibi duruyorsunuz cevabını vererek soruşturuyoruz dedikleri 6 ay öncesinden bu güne geri dönüş olmadı. Ben savcılığa suç duyurusunda filan bulunmadım fakat karşı tarafa bir msj attım "saat ulaşmış ne zaman isterseniz teslim edebiliriz" diye fakat tahmin edeceğiniz üzere telefon kapalıydı. Kendisine bir msj attarak sucuğu iade etmesi halinde parasını iade edebileceğimi söyledim fakat dönüş olmadı.
Aradan 2 gün geçince sarı siteden ilanı kaldırmayı unuttuğum için yeni bir mesaj geldi. Saati tam da yazdığım fiyattan almak isteyen birisi mesaj atmıştı sanırım zararını çıkarmanın yeni bir metodunu bularak bir girişim daha yapmak istedi fakat "saatin satıldığını ve kaparosunun alındığını" ileterek, bakiyeyi ödemesi halinde hala akdimizin geçerli olduğu mesajını vermiş oldum.
Sonuç olarak elimde saatim ve bir kilo sucuk karşılığı olarak alınmış ve değerinin 20 katı para bulunuyordu. Parayı hayır edip, UPS'i dava edip saatide delikanlı bir abimize satarak yoluma devam ettim.
Not 1: Saatin dönüşünü PTT kargo ile farklı bir isme yaptırdım. Takip numarasından Şubeye ulaştığını gördüğüm an şubeye giderek saati almak istediğimizde PTT saati bize vermedi ve "adrese getireceğim ve eğer seni adresinde bulamazsam buradan alabilirsin dedi". Normalde olsa büyük arıza çıkaracağım bu durum karşısında görevlinin üzerine atlayarak alnından öpmemek için kendimi zor tuttum.
Not 2: Dolandırıcının rehberimdeki ismini hakkettiği üzere "Bursa Dolandıcı" olarak değiştirmiştim. Geçen hafta Telegrama katıldığı bilgisi telefonumda görününce bu gönderiyi yazmaya karar verdim.
Bu tür olayların kimsenin başına gelmemesini umuyor ve hepinize saygılarımı iletiyorum.
Uzun süredir forum üyesiyim ve son 1 yıldır daha aktif kullanıyorum. Sanırım 1 yıl öncesine kadar hep alım kısmında iken artık bazı saatlerimi elden çıkarma hevesine girmem bunda etkili oldu. İyide oldu bu vesile ile forumu daha sık kullanmış ve birçok eksik bilgimi tamamlamış oldum. Tahmin edeceğiniz üzere saat almak, satmak ve en önemlisi saatler hakkında konuşacak insanlar bulmak benim gibi küçük Anadolu şehirlerinde yaşayanlar için oldukça problem oluyor. Haliyle verdiğim saat ilanları ve aldığım, sattığım saatler nedeniyle Türkiye'nin dört bir tarafından birçok saat severle tanışma imkanı bularak sohbet etmek bana keyif veriyor.
Tabi bu süreçte enteresan taktikleri olan kötü niyetli insanları da mecburen tanımış oluyorsunuz.
Konu başlığından da anlaşılacağı üzere olayımız bir dolandırıcılık girişimi hakkında ve çok şükür ki girişim olarak kaldı. Ancak olayın gerçekleşme şekli ve sonucu enteresan olduğu için belki başkalarının başına gelmesine engel olur diyerek paylaşmak istedim.
Olayın kahramanı sarı sitede ve forum üzerinde satış ilanı verdiğim Omega Speedmaster Apollo 11 40th Anniversary.
Olay şöyle vuku buluyor:
Bursa'dan müteahhitlik yaptığını ve babasına hediye olarak bu saati almak istediğini söyleyen bir arkadaş arıyor (bir müteahhittin bu saatle ilgilenmesi beni şüpheye düşürüyor
) ve bir miktar pazarlık yaparak anlaşıyoruz. Fakat saatler konusunda konuşmak ve karşı tarafı tartmak için yaptığım hamleleri hep İstanbul yada Bursa da elden alabileceğini söyleyerek saatin teslimi konusundaki belirsizliğe getirerek savuşturuyor. Kayseri'ye geliş gidiş ve ağırlama masraflarını karşılayabileceğimi söylüyorum fakat pandemi nedeniyle haklı olarak kabul edemiyor. Bursa'da yaşayan bacanağım aklıma geliyor ve kararı kesin ise onun aracılığı ile saati teslim edebileceğimi söylüyorum. Bu çok hoşuna gidiyor saati kesin alacağını hatta bir miktar kaparo gönderebileceğini, saati teslim anında kalan bakiyeyi ödeyebileceğini söylüyor. Tabi muhabbet koyulaşınca tanıyor muyum acaba bacanağınızı dümeni ile isim ve soy ismini benden öğreniyor.Her şey yolunda görünüyor sıra kaparonun yatmasına geliyor. Hesabıma istediğim miktarda kaparo yatırılıyor fakat bir taraftan içimi kemiren kuşku nedeni ile yatan parayı kim göndermiş diye detayına bakmak istediğimde paranın bankamatikten yatırıldığını görüyorum ve saati gönderip göndermeme konusunda tereddüt yaşıyorum. Fakat karşı taraf ile kargo bilgilerini paylaşmamak üzere kargo yapmanın güvenli olduğuna karar vererek saati kargoya veriyorum (bu düşüncemin de ne kadar hatalı olduğunu başka bir olayda bizzat test ettim)
Saati kargoya verdiğimi, saat ulaştığında bacanağımın kendisini arayacağı bilgisini karşı tarafa iletiyorum. Fakat alıcı haklı olarak nasıl emin olacağını kendisinin kaparo ödediğini ve bir takip numarası ile saatin durumunu takip etmek istediğini iletiyor. Artık içimde müthiş bir sıkıntı peyda oluyor. Önce saati kargodan alıp adamın parasını iade etmeyi düşünüyorum fakat yeni alacağım saati de düşünüyorum ya boşuna kuruntu yapıyorsam diye başka bir çözüm düşünüyorum ve o an aklıma bacanağa sucuk göndermeyi unuttuğum aklıma geliyor. Hemen en yakın yerden sucuk aldırarak başka bir kargo firmasından da onu gönderiyor ve alıcıya sucuk kargosunun takip numarasını veriyorum. Aradan 2 gün geçiyor ve günlerden cuma aklıma sucuğun hafta sonu dağıtıma çıkarılmayarak bozulma ihtimali geliyor ve bacanağı arayarak kendisine 2. bir kargo ile gönderdiğim sucuktan bahsediyorum. Bir taraftan gelmezse şubeden almasını söylerken bir taraftan da bilgisayardan ilgili kargo firmasının takip sayfasından kendim de kodu yazarak durumunu kontrol etmek istiyorum. "Kargo'nuz teslim edildi!" yazısı ile irkiliyorum ve hala karşı tarafa toz kondurmayarak evi arayarak sormasını rica ediyorum fakat ortada gelen bir kargo yok. Tüm kuşkularımda haklı olmanın ve saati kaptırmamış olmanın rahatlığına giremeden karşı tarafın diğer kargo şirketlerinden isimle alabileceği ihtimali aklıma geliyor ve telefona yapışıp ilgili diğer kargo firmasını arayarak kesinlikle adrese teslim edilmesi konusunda tehdit ediyorum. Birkaç dk. sonra bacanaktan gelen saat kargosunun ulaştığı bilgisi ile çilem son buluyor.
Arkadaşlar 1 saatte 10 yıl yaşlanmama neden olan kargo şirketi UPS ve Türkiye bölge müdürüne kadar ulaşarak durumu aktardım içerisinde saat vardı diyerek dava açabilir ve ciddi tazminat talebinde bulunabilirdim fakat olayı burada anlattığım gibi tüm detayları ile paylaştım. Bana olaya bakınca siz karşı tarafı dolandırmış gibi duruyorsunuz cevabını vererek soruşturuyoruz dedikleri 6 ay öncesinden bu güne geri dönüş olmadı. Ben savcılığa suç duyurusunda filan bulunmadım fakat karşı tarafa bir msj attım "saat ulaşmış ne zaman isterseniz teslim edebiliriz" diye fakat tahmin edeceğiniz üzere telefon kapalıydı. Kendisine bir msj attarak sucuğu iade etmesi halinde parasını iade edebileceğimi söyledim fakat dönüş olmadı.
Aradan 2 gün geçince sarı siteden ilanı kaldırmayı unuttuğum için yeni bir mesaj geldi. Saati tam da yazdığım fiyattan almak isteyen birisi mesaj atmıştı sanırım zararını çıkarmanın yeni bir metodunu bularak bir girişim daha yapmak istedi fakat "saatin satıldığını ve kaparosunun alındığını" ileterek, bakiyeyi ödemesi halinde hala akdimizin geçerli olduğu mesajını vermiş oldum.
Sonuç olarak elimde saatim ve bir kilo sucuk karşılığı olarak alınmış ve değerinin 20 katı para bulunuyordu. Parayı hayır edip, UPS'i dava edip saatide delikanlı bir abimize satarak yoluma devam ettim.
Not 1: Saatin dönüşünü PTT kargo ile farklı bir isme yaptırdım. Takip numarasından Şubeye ulaştığını gördüğüm an şubeye giderek saati almak istediğimizde PTT saati bize vermedi ve "adrese getireceğim ve eğer seni adresinde bulamazsam buradan alabilirsin dedi". Normalde olsa büyük arıza çıkaracağım bu durum karşısında görevlinin üzerine atlayarak alnından öpmemek için kendimi zor tuttum.
Not 2: Dolandırıcının rehberimdeki ismini hakkettiği üzere "Bursa Dolandıcı" olarak değiştirmiştim. Geçen hafta Telegrama katıldığı bilgisi telefonumda görününce bu gönderiyi yazmaya karar verdim.
Bu tür olayların kimsenin başına gelmemesini umuyor ve hepinize saygılarımı iletiyorum.
