TSF - Türkiye Saat Forumu - Dünya'nın En Çok Ziyaret Edilen Türkçe Saat Sitesi

Ben bugün bir web sayfası gördüm, adamlar baya bir kurumsal şekilde göz göre göre replika saat satıyorlar, kredi kartına taksit vs...Sahte adamlara..

İnanamadım doğrusu.

Sahte bir Omega takacağıma, giderim kendime orjinal bir Seiko alırım, kendine saygısı olan herkes de bu şekilde yapmalı.

Yürekten katılıyor ve gerçekten takdirlerimi bildiriyorum. +10

AAA+ onlar

maalesef durum vahim hiç bir önlem yok ama bunlara gelene kadar ülkemizde sahte parfüm konusunda markalaşılıp franchise bile verenler var artık gerisini siz düşünün

ulkemız ınsanı sekılcılık konusunda rakıpsızdır.fakat ıcı bos sadece dıstan makyajla kamuflaj seklınde altyapı belırlı bır mantık olmadan sadece etkıleme yontemı her kademede oldugu gıbı kola takılan saatte de gerı kalmıyor.

2fast4u yazdı:ulkemız ınsanı sekılcılık konusunda rakıpsızdır.fakat ıcı bos sadece dıstan makyajla kamuflaj seklınde altyapı belırlı bır mantık olmadan sadece etkıleme yontemı her kademede oldugu gıbı kola takılan saatte de gerı kalmıyor.

Siddetle katiliyorum!

Ulkemde yasayanlari asagilamak veya hor gormek icin soylemiyorum ama arastirmalarda batidan doguya gittikce insanlarin dis gorunuslerine daha cok onem verdigi goruluyor. Isin buraya kadar olan kisminda sorun yok ama mesela ABD'de veya Avrupa'nin genelinde insanlar bos zamanlarini rahat kiyafetler giyerek gecirmeyi tercih ederken; doguya dogru gidildikce insanlarin aileleriyle zaman gecirirken bile havali giyinmek istedigi goruluyor. Tamam, belki bu kotu bisey degil ama bu bahsettigim insanlarin onemli kisminin sahte Tommy Hilfiger urunleriyle (?), sahte Armani'lerle, sahte Lacoste'larla, kadinlarin sahte Louis Vuitton'larla buna kalkistigini dusunursek isin boyutunu idrak edebiliriz.

Kendini bilen ve cope atacak parasi olmayan insanlar fiyati uygun olan urunlerin de kalitelisini bulabilir. O yuzden bu forumda Orient veya Seiko'lar one cikiyor. Patek'in gercegini alamazsam sahtesini alirim mantigiyla yaklasilmiyor burada, Patek'in gercegini alamazsam hayranlikla izlerim mantigiyla yaklasiliyor.

Sahte saatlere verilen paralar cok degil bikac yil sonra "cope" atilmis paralara donusecek. Bunu idrak etmek ne kadar zor olabilir ki?

Bu tur insanlar yuzunden, sirf dis gosteris olsun diye "altin taki kiralama" gibi bir olay ortaya cikti. Dugunde takilip sonrasinda iade edilen altinlardan bahsediyorum.

Sahte saat takan insanlara gelsin bu da "Ayranı yok içmeye..."

Ben de bu konuda aynı fikirdeyim. Batıdan doğuya gidildikçe değişen paternin başka etkileri de olabilir tabiki. Mesela avrupa yada abdde ki insanların doğuya göre önemli bir çoğunluğunun zaten tommy, lacoste gibi markaların orijinallerini alacak parası oluyor. Ama ülkemizdeki tek sorun bu ekonomik yetersizlik değil. Biz bulunduğumuz coğrafyada medeniyeti, batıyı temsil eden, etme iddiası olan bir ülkeyiz. Ama bu batılılığa geçişi çok hızlı gerçekleştirmek niyetiyle belki insanların fikirlerini; hayata, dünyaya bakış açılarını yeterli ölçüde değiştiremeden dış görünüşümüzü değiştirmeye çalıştık. Batı ülkelerindeki insanlar gibi giyinince, onların yaşadığı tarz da yerlerde yaşayınca vs. batılı olabileceğimizi sandık. Toplumun gereğinden fazla dış görünüşe dayalı bu şekilde bir eğilimi olunca da bu bireylere de yansıyor doğal olarak.

Ama ne olursa olsun ben yetişen nesilden oldukça umutluyum ülkem, milletim adına. Ben bu umut veren grubun bir temsilcisi olabilecek miyim bilmiyorum ama amacım o grupta yer almak...

bırde su yanılgı var batıda marka sandıgımız cogu seyın aslında orda da sadece turıstler ve azınlıklar tarafından tercıh edılen markalar lıstesınden oteye cıkamaması durumu ve bızımkılerın bunu epey gec ıdrak etmesı ....emre hafta sonları kendını kasarcasına gıyınıp kusanıp avm gezmek sadece bızde vardır ))mıllet amerıka da yataktan cıktıgı gıbı gezer hafta sonu o da cok ayrı fakat adamlar kendılerı ıcın yasadaıklarından hersey rahatlık odaklı araba ev kıyafet vs.ve son bomba elbette kımse kımseyle ne gıyerse ne takarsa taksın ılgılenmez dolayısıyla kolundakı ne olursa olsun kendın ıcın taktıgın gercegını tekrar hatırlarsın onemlı olan ne yasadıgın ne yedegın ne ıctıgın nereye gıttıgın gercegıdır.ondan bahset derler donar kalırsın cunku maalesef bıhabersındır replıka hayat felsefen sayesınde .yanı konu sadece sahte saat takmak degıl komple bır bakıs acısı ve hayatı oyle yasayanların durumudur.aynı sey s320 ye s500 logosu takmaktır veya steroıd alıp 3 ayda sporcu kesılmektır yada boyundan buyuk ıslere kalkısıp yalan dolanla yurumeyecgını anlayıp ınsaatı ımalatı ucuza kapatmaktır.bunlarda netıcede ımkan meselesıdır para harcanır zaman tuketılır hemde ıyı harcanır fakat hep yukseklerde gezmekten belırlı bır tarz olmadıgında sonunda dagılmaktır.cakılmaktır. replıkacılık dedıgın bunlarıdr param yok naapıyım dıyenlere cevaptır.Ve bızım topraklarda son zamanlarda modadır.

Sahte saat mevzusu benim de hoşlanmadığım bir durum..

Mesela buraya bir ara bir "hıyar" musallat olmuştu, dikkat edenler hatırlar.. Kolundaki saat ile altındaki araba arasında bir orantı kurup iki sonuca varmıştı.. Bunu bir örnek üzerinden anlatmak istersek; 1) adam eğer Ford Focus kullanıyorsa ve kolunda Rolex varsa saat taklittir.. 2) adam eğer Ford Focus kullanıyorsa ve kolunda Rolex varsa ve saat orijinalse onun bu durumunu açıklayan özdeyiş " ayranı yok içmeye, tahtrevanla gider.. " Aynı adam beni 2.gruba dahil etmiş, benim verdiğim cevaplar karşısında saçmalamış, niye Ferrari almadığımı sormuş, hatta beni Maserati almaya davet etmişti.. Ha bu arada farklı paylaşım gruplarında aynı adamın Fiat Linea'sıyla ikinci viteste 100km/s yaptığını gururla anlatması, üslubu, hitabı, Türkçe'si ve diğer özellikleri ile bana sağlık sektöründe geçirdiği uzun yıllar sonrasında hastalarının(!) etkisi altında kaldığını, hatta neredeyse onlardan birine dönüştüğünü düşündürmesi ayrı bir eğlence olmuştu..
Oysa ki bu "hıyar" olayı biraz mantık çerçevesinde incelemiş olsaydı ( ki aslında içgüdü demem gerekir, malum artık o mevcut ) insanların "taşıt" kavramına farklı baktıklarını, herkesin ihtiyacı ve imkanına göre bir otomobil seçip onu kullanmakta özgür olduğunu ve bunun için de kimseye bir hesap verme mecburiyetinin olmadığını anlardı.. Saat konusunda oldukça meraklı ve hatrı sayılır koleksyonu olan bir arkadaşım Kia Sorento'sunu kullanmaktan çok memnundur ve TR şartlarına uygun bir 4x4 olduğundan bahseder.. Ofisimin bulunduğu binanın sahibinin Jaguar, Land Rover ve diğer birkaç markadan farklı otomobilleri vardır.. Saati öğrenmek için iPhone 2Gsine bakar..

Aslında sahte saat takanlara farklı örnekler verilebilir..
Örneğin; kardeşimin çalıştığı şirketin dept. sorumlusu bir BMW E60 5 Series kullanıyor.. Eşinin de RangeRover Sport'u var.. Fakat adam sahte bir Rolex takıyor, ve bunu açıkça söylemekten kaçınmadığı gibi " ben bir saate o parayı verecek kadar enayi miyim? " diye de böbürleniyor.. İşin ilginci bu adamın altında çalışanlar bu hareketi adamın bir uyanıklığı, başarısı, sözümona kıvrak zekasının göstergesi olarak görüyorlar.. Oysa benim nazarımda görgüsüzlüğün cümle içinde kullanılmış halinden başka bir şey değil bu..

Sahte saat takıp bu saatlerin orijinallerinin kaça satıldığını bile bilmeyen, biri söylediğinde ise "dünya düz" söylemine yakışacak ifadeyle bakan yurdum insanı da var.. Bu traji komik sıfatına layık bulduğum durum yukarıda bahsi geçen "hıyar" örneği kadar nev-i şahsına münhasır değil ancak kardeşimin dept. sorumlusu örneğiyle başabaş bir görülme frekansına sahip..

Yine üzücü konulardan biri de sahte ürünler konusunda uzmanlaşıp, saat bilgisini bu yön doğrultusunda geliştirmeyi doğru bulan kullanıcılar.. Mesela forumumuzun değerli üyelerinden gürçağlar arkadaşımız Rus menşeili saatler mevzusunda uzmandır benim nazarımda.. Yazdığı her yazıyı zevkle okur, üslubuna ve bilgisine hayran kalırım.. Yeri gelir hakkında paylaşım yaptığı saat 40 liralık bir saat olur, yeri gelir 30 ancak yine benim için kendisinin Vintage Rolex konusunda uzman birinden farkı yoktur.. Aynı zevkle okur, öğrenirim.. Zira uğraştığı, anlattığı saat orijinaldir..
Saat merakı imitasyonla gelişen kullanıcıların da yine söyleyecek, paylaşacak bilgileri vardır ancak hepsi sahte saat özelinde yoğunlaşmıştır.. Yeri gelir ETA-2836 kullanan taklidin Seagull'a olan üstünlğünden bahseder, yeri gelir kolundaki sahte Daytona'nın içindeki "çalışan krono" yani Uzakdoğu klonu 7750'yle övünür.. İşte bu kullanıcılar da yine benim gözümde kollarındaki imitasyonlar kadar kıymetlidir..

Sonuç olarak taklit ürün kullanmak benim için gülünç duruma düşmek demektir.. Zira bir anlayan muhakkak çıkar