Saat İthalatçılığı ve Dağıtımı Hakkında

Herkese selamlar,
Ben bir konuya elimi sürünce, tabiri caizse suyunu çıkarmadan rahat duramıyorum
forumda çok fazla paylaşımda bulunmaya vaktim olmuyor ama saat markaları ve sektörü hakkında son zamanlarda acayip yoğun araştırmalar içindeyim, bunun sonucu olarak kendimi saat ithalatçılığına soyunan bir girişimin parçası olarak buldum. Şu aralar harıl harıl pazar araştırmaları, ürün/marka segmentasyonu, proforma bilançolar, mevzuat vs içeren fizibilite çalışması ve iş planı üzerinde çalışıyoruz. girişimin diğer ortaklarının izni olmadığı için açık açık yazamıyorum, ama pazarda işlenmemiş bir niş bulunduğuna inanıyoruz; hedefimiz zanaatçilik yönünden anlam taşıyan, koleksiyon, hatıra, takas vs değeri olan ama fiyat olarak giriş/orta seviye isviçre saatlerini geçmeyecek markaları türkiyeye getirebilmek.
cevaplanması gereken yüzlerce soru arasında, forum üyelerinin fikrini alabileceğimiz/danışabileceğimiz bir kaç konu olduğu inancıyla bir başlık açmayı uygun gördüm. konu hakkında katkı yapacak olanlara şimdiden çok teşekkür ederim.
- en çok aklımıza takılan mevzu, bizim gibi genç ve doğrudan saat sektöründe tecrübesi olmayan bir grup girşimcinin gördüğünü pazar açıklığını sektörde neredeyse 50-100 yıllık mazisi olan çok köklü firmaların nasıl göremediği konusu. daha doğrusu; eğer tek sorun görememiş olmalarıysa çok önemli değil, günceli takip edemeyen dinazorlaşmış firmalar deyip geçerdik
önemli olan, bu boşluğu görmelerine rağmen bu segmentteki markaları bir şekilde türkiyeye gelmeye ikna edememişlerse bir sorunumuz var demektir. Eğer köklü geçmişi olan, geniş dağıtım kanallarına sahip bu ithalatçılar bu markaları türkiye pazarına girmek için ikna edemiyorsa bizim etme şansımız haliyle çok düşük demektir. Richemont grubundan bir tanıdığımızla yaptığımız görüşmede "saat bayiliği sadece paraya dayalı birşey değildir, kimi markalar vardır ki, en az 3 kuşaktır saatçilik yapmayan firmaya mümkün değil bayilik vermezler" demişti. Aramızda bu konuda daha önceden girişimi olup bu sebepten ötürü çıkmaza giren varan var mıdır?
- Konu şu da olabilir, bizim pazarda var olduğuna inandığımız niş pazar aslında bir yanılsama da olabilir. zaten bu öngörüyü teyit edebilmek için mümkün olduğunca çok kaynaktan mümkün olduğunca çok veri toplamaya çalışıyoruz. bu anlamda forum kullanıcılarının da düşünceleri ve tecrübeleri bizim için çok önemli. forumda öyle kullanıcılar var ki; harikulade saat koleksiyonları, mükemmel orjinallikte saatleri var. bu arkadaşların, saatlerini taktıkları zamanlarda çevrelerinden aldıkları tepkiler nasıldır mesela? insanlar güzel bir saat gördüklerinde kayıtsız mı kalıyorlar yoksa bir heyecan ve merak uyandırıyor mu ?
- satış kanalları analizi için yaptığımız ilk mağaza ziyaretleri açıkçası çok olumlu izlenimler bırakmadı. Gezdiğimiz mağazaların hemen hemen tamamı -envanterlerinde onlarca değişik marka görünmesine rağmen- pratikte sadece 3-5 tane markanın saatini stoklarında tutuyor ve vitrinlerinde sergiliyorlar. Bu markalar; giriş seviyesi için (modacı saatlerini tamamen göz ardı ediyorum) tissot, seiko, hamilton, bir üst kademe için tag, longines, raymond weil, maurice lacroix. Her ne kadar çoğunluğu modacı markaların saati olsa da, 66 ayrı firmanın, 277 ayrı markanın ithalatını yaptığı bir pazar için mağazalardaki marka seçenekleri oldukça az. Buradan çıkarılacak sonuçlar ne olabilir diye düşündük. aklımıza gelen iki sebep var;
1. sıradan saat alıcısı sadece ve sadece bildik/tanıdık, yani reklamı yapılan saatleri tercih ediyor. mağaza da doğal olarak sürümü olan bu markaları ön plana çıkartıp, alternatif markalarla boşu boşuna vitrinde yer kaybetmiyor.
2. Büyük ithalatçılar, mağazalara küçük ithalatçıların mallarını vitrine koymaması için baskı uyguluyor, gerekirse mal vermemekle tehdit ediyor. ithalatçıların, mağazalara bu şekilde manipülasyon uyguladığını biliyoruz, mesela bir mağaza çalışanı aslında maurice lacroix satmak istemediklerini ama bu markanın bayisinin tag heuer ile aynı olduğunu ve bayinin maurice lacroix almazlarsa onlara tag hauer de satmayacakları şeklinde tehditte bulunduklarını söylemişti.
Forum kullanıcıları arasında eminim bizden çok daha fazla saat mağazası gezen, satıcılarla sohbet edenler vardır. onlardan bu konudaki izlenimlerini paylaşmalarını rica ediyorum.
- eğer satış kanalları büyük ithalatçıların baskısı altında ise, alternatif satış kanallarına yönelmek mecburiyeti var demektir. burada ilk akla gelen tabiki internet üzerinden satış. açıkçası çok tercih edeceğim bir yöntem değil ama duruma göre gündemimize almak durumunda kalabiliriz. İnternetten saat alma fikrine nasıl yaklaşıyorsunuz? sonuçta çoğu kullanıcı türkiyede bayisi olmayan markaları mecburen internet üzerinden satın alıyor, ama türkiyede faaliyet gösteren bir internet sitesinden almayı tercih eder miydiniz?
cevaplarınız ve katkınız için şimdiden çok teşekkürler. umarım bu tarz ticari konularla ilgili başlık açılması yasak değildir. eğer öyleyse şimdiden özür dilerim, adminler de gereğini yapar diye düşünüyorum
Ben bir konuya elimi sürünce, tabiri caizse suyunu çıkarmadan rahat duramıyorum

cevaplanması gereken yüzlerce soru arasında, forum üyelerinin fikrini alabileceğimiz/danışabileceğimiz bir kaç konu olduğu inancıyla bir başlık açmayı uygun gördüm. konu hakkında katkı yapacak olanlara şimdiden çok teşekkür ederim.

- en çok aklımıza takılan mevzu, bizim gibi genç ve doğrudan saat sektöründe tecrübesi olmayan bir grup girşimcinin gördüğünü pazar açıklığını sektörde neredeyse 50-100 yıllık mazisi olan çok köklü firmaların nasıl göremediği konusu. daha doğrusu; eğer tek sorun görememiş olmalarıysa çok önemli değil, günceli takip edemeyen dinazorlaşmış firmalar deyip geçerdik

- Konu şu da olabilir, bizim pazarda var olduğuna inandığımız niş pazar aslında bir yanılsama da olabilir. zaten bu öngörüyü teyit edebilmek için mümkün olduğunca çok kaynaktan mümkün olduğunca çok veri toplamaya çalışıyoruz. bu anlamda forum kullanıcılarının da düşünceleri ve tecrübeleri bizim için çok önemli. forumda öyle kullanıcılar var ki; harikulade saat koleksiyonları, mükemmel orjinallikte saatleri var. bu arkadaşların, saatlerini taktıkları zamanlarda çevrelerinden aldıkları tepkiler nasıldır mesela? insanlar güzel bir saat gördüklerinde kayıtsız mı kalıyorlar yoksa bir heyecan ve merak uyandırıyor mu ?
- satış kanalları analizi için yaptığımız ilk mağaza ziyaretleri açıkçası çok olumlu izlenimler bırakmadı. Gezdiğimiz mağazaların hemen hemen tamamı -envanterlerinde onlarca değişik marka görünmesine rağmen- pratikte sadece 3-5 tane markanın saatini stoklarında tutuyor ve vitrinlerinde sergiliyorlar. Bu markalar; giriş seviyesi için (modacı saatlerini tamamen göz ardı ediyorum) tissot, seiko, hamilton, bir üst kademe için tag, longines, raymond weil, maurice lacroix. Her ne kadar çoğunluğu modacı markaların saati olsa da, 66 ayrı firmanın, 277 ayrı markanın ithalatını yaptığı bir pazar için mağazalardaki marka seçenekleri oldukça az. Buradan çıkarılacak sonuçlar ne olabilir diye düşündük. aklımıza gelen iki sebep var;
1. sıradan saat alıcısı sadece ve sadece bildik/tanıdık, yani reklamı yapılan saatleri tercih ediyor. mağaza da doğal olarak sürümü olan bu markaları ön plana çıkartıp, alternatif markalarla boşu boşuna vitrinde yer kaybetmiyor.
2. Büyük ithalatçılar, mağazalara küçük ithalatçıların mallarını vitrine koymaması için baskı uyguluyor, gerekirse mal vermemekle tehdit ediyor. ithalatçıların, mağazalara bu şekilde manipülasyon uyguladığını biliyoruz, mesela bir mağaza çalışanı aslında maurice lacroix satmak istemediklerini ama bu markanın bayisinin tag heuer ile aynı olduğunu ve bayinin maurice lacroix almazlarsa onlara tag hauer de satmayacakları şeklinde tehditte bulunduklarını söylemişti.
Forum kullanıcıları arasında eminim bizden çok daha fazla saat mağazası gezen, satıcılarla sohbet edenler vardır. onlardan bu konudaki izlenimlerini paylaşmalarını rica ediyorum.
- eğer satış kanalları büyük ithalatçıların baskısı altında ise, alternatif satış kanallarına yönelmek mecburiyeti var demektir. burada ilk akla gelen tabiki internet üzerinden satış. açıkçası çok tercih edeceğim bir yöntem değil ama duruma göre gündemimize almak durumunda kalabiliriz. İnternetten saat alma fikrine nasıl yaklaşıyorsunuz? sonuçta çoğu kullanıcı türkiyede bayisi olmayan markaları mecburen internet üzerinden satın alıyor, ama türkiyede faaliyet gösteren bir internet sitesinden almayı tercih eder miydiniz?
cevaplarınız ve katkınız için şimdiden çok teşekkürler. umarım bu tarz ticari konularla ilgili başlık açılması yasak değildir. eğer öyleyse şimdiden özür dilerim, adminler de gereğini yapar diye düşünüyorum