Lang & Heyne Friedrich III Kutu Açılışı

[ikarakas]

Abi rica etsek daha fazla foto yuklermisin müsait zamanın olursa doyamadık

[ErsinGS]

iyi günşerde kullanın

[afl]

akincio
taskin
manil
Tolgi06
Emirr
Ahmetrefik
Ce262
shichinin
mturann
hakanefe
Emreozcan
SerkanGS
sandan
Turker
ErsinGS

Hepinize tekrar teşekkürler

[manil]

Sevgili @afl,

Emek vererek hazırladığınız incelemeyi zevkle okudum. Butik saatlere karşı merak uyandırdı. Bu nedenle bir sorum olacak size...

Konunun "cahili" olduğum için soruyorum. Butik saat üreticileri, dışarıdan 3rd party temin ettikleri parçaları bir araya getirerek mi saati oluşturur yoksa full in-house bir üretim mi vardır? Bir başka deyişle, bir saati "butik saat" yapan şey nedir? (üretim adedi, el işçiliği oranının yüksek oluşu, v.s.?)

[afl]

Sevgili @afl,

Emek vererek hazırladığınız incelemeyi zevkle okudum. Butik saatlere karşı merak uyandırdı. Bu nedenle bir sorum olacak size...

Konunun "cahili" olduğum için soruyorum. Butik saat üreticileri, dışarıdan 3rd party temin ettikleri parçaları bir araya getirerek mi saati oluşturur yoksa full in-house bir üretim mi vardır? Bir başka deyişle, bir saati "butik saat" yapan şey nedir? (üretim adedi, el işçiliği oranının yüksek oluşu, v.s.?)

manil, bildiğim kadarını anlatmaktan zevk duyarım Öncelikle bu küçük kutu açılışını bir inceleme olarak görmeyin, saatin biraz hakkını verdikten sonra detaylı bir inceleme yaparım.

Butik markalar aslında tam doğru tanım değil. Türkçemize öyle yerleşmiş. Yabancılar " independent - bağımsız" diyorlar. Hatta bu tür üreticilerin bir araya gelip kurduğu AHCI diye oldukça etkili ve bilinen bir organizasyon var. Web sitesine bakmanızı öneririm.
Adından da anlaşılacağı gibi bu markalar herhangi bir ticari guruba bağlı olmayan bağımsız üretim yapan markalar. Genel özellik olarak, saat ustasının kendisinin kurduğu, adını verdiği ve bizzat çalıştığı markalar. Yine kendi atölyelerinde yıllık kısıtlı sayıda üretim yapan yerler. Gelelim sorunuzun en can alıcı yerine dışarıdan tedarik var mı? Bu markaların ana karekteristiği saatin mekanizmasından kasasına, kadranından kollarıına, vidasından dişlilere kadar herşeyi kendi küçük tesislerinde ve tek tek el ile üretmeleri. Bu çok önemli. Böylece her bir saat;
- geleneksel üretim yöntemleriyle
- %100 el işçiliğiyle
- Genellikle bir veya nadiren en fazla 2 master watchmaker tarafından yine elde birleştirilerek
ortaya çıkarılıyor. Her bir saat ve her bir parçası tek tek elde yapılıp birleştirildiği için de yıllık üretim miktarları çoğu zaman 3 basamaklı hanelere gelemiyor.
Ancak forumda daha önce de tartışma konusu olan Rolex veya Omega ne kadar İsviçreli ne kadar çinli dir durumu her zaman mevcuttur. Main stream dediğimiz büyük üreticilerin en lüks segmentteki A. Lange & Sohne, Patek Philippe, AP, Rolex, Vacheron Constantin , Breguet, JLC gibi markalarda bile dış tedarik var. Ancak bunun oranı doğal olarak net bilinmiyor. Ama iyimser bir tahmin bile %20 lerin üzerinde olabileceğini söyler.

Diğer bağımsızlar hakkındaki bilgilerim yazılı ve basılı medya ile sınırlı ama Lang & Heyne, Kari Vautilainen, Philippe Dufour gibi bu işin yaşayan en büyük ve önemlilerini şahsen biliyorum. Saatlerinde yanlızca hair springi dışarıdan tedarik ediyorlar. Hatta onların da yine dizaynını kendileri yapıyor ve ona göre üretim istiyorlar. Standardı kullanmıyorlar.Tabi bir de kayışlar ve kutular dışarıdan:D
Bu hair spring hadisesi de oldukça ilginçtir. Muhtemelen saatin en zor parçası ve üretebilen firma çok çok az. İsmini burada vermeyeceğim ama forumda bilinen ve sevilen bir marka 2 yıl kadar önce kendi yayını ürettiğini açıklamıştı. Gerçeğin biraz farklı ve eksik olduğunu çok yakın bir ağızdan öğrenmiştik. Bugün benim bildiğim Moritz Grossman ve A lange & Sohne dışında herkes dışarıdan tedarik ediyor. Tabi yanılıyor da olabilirim, bu horoloji dünyası bir derya. Eksik varsa düzeltilir elbet.

Sonuç olarak sevgili manil, bu butik markalar, bildiğimiz butik oteller gibi, tek başına, bağımsız, geleneksel metodlarla saatin ve parçalarının neredeyse %99 unu elde ve kendi atölyelerinde kendileri üreten ustaların markaları. Bu sebeple de her bir saatin tüm parçalarına gösterilen özen inanılmaz ve her bir saat özel ve tek.
Şöyle çarpıcı bir örnek verebilirim, Lang & Heyne de bir vidanın son halini alması 2 saat 40 dakikalık işçilik gerektiriyor. Bunun önemli bir kısmı elde cilalama ve şekil verme oluyor. Isıl işlemden çıkan ve ilk parlatması yapılan vidalar özel izole kapalı kutularda tutuluyor. Bana gösterirlerken vidalara doğru nefes almamamı rica ettiler. Nefesdeki nemin direk teması bile etkileyebilir dediler. Özen bu seviyede. Ve günde 15 vidadan fazlası üretilemiyor. Diğer firmalarda bu sayı binlerle ölçülüyor. Diğer parçaları varın siz düşünün.

[asymptote]

Seri üretim (mass production) sanayi devriminden sonra hayatımıza girmiş bir kavram. Öncesinde, her üründe olduğu gibi saatler de bizzat işinin ehli zanaatkarlar tarafından kendi atölyelerinde ve kısıtlı imkanlarla üretiliyordu. O zaman bir zorunluluk olan üretim şekli bugün butik markalar tarafından benimseniyor. Her şey zamanın ruhunu yakalamak için diyebilir miyiz Kerem abi?

[manil]

Bahsettiğiniz bu sanata mı hayran kalsam, kapsamlı bilgilendirmeye mi teşekkür etsem bilemedim. sağ olun!

[afl]

Seri üretim (mass production) sanayi devriminden sonra hayatımıza girmiş bir kavram. Öncesinde, her üründe olduğu gibi saatler de bizzat işinin ehli zanaatkarlar tarafından kendi atölyelerinde ve kısıtlı imkanlarla üretiliyordu. O zaman bir zorunluluk olan üretim şekli bugün butik markalar tarafından benimseniyor. Her şey zamanın ruhunu yakalamak için diyebilir miyiz Kerem abi?

Kesinlikle Cengiz Seri üretim binbir kolaylık getirse de, dediğin gibi tam anlamıyla ruhu kaybettiriyor. Biraz özen, biraz değer, biraz gelenek biraz öz, biraz gerçek arayan herkes aslında bu ruhu arıyor. Bugün 500 tl lik basit bir org ile Beethoven in 9. senfonisini bir kişi çalabiliyor. Ama asıl zevk, asıl kültür o müziği tüm enstrümanları eksiksiz olan bir senfoni orkestrasından dinleyebilmek. Ne mutlu ki hastalık derecesinde takıntılı insanlar var ve bunun için uğraşıyorlar. Biz sadece takdir ediyoruz o kadar.