Nomos Club 701 Kutu Açılışı

Merhaba,
2017'nin, şahsım adına son kutu açılışı. Öncelikle adettendir tahminleri alalım

----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Sn. istante burada saati “bence” olabilecek en güzel şekilde tanıtmış;
viewtopic.php?f=13&t=23735
O yüzden müsaadenizle saatin teknik anlatımına girmektense yaşadıklarımı, saatin alınış hikayesini ve çektiğim fotoğrafları paylaşmak istiyorum.
İstante’nin açtığı başlıkta 2. mesaj benim tarafımdan atılmış ve üzerinden bir yıldan biraz daha fazla süre geçmiş.
TSF ile tanışmadan önce ne Nomos, ne otomatik saat ne kurmalı saat. Saate dair hiçbir şey bilmiyordum tabi ki. Saat benim için herhangi bir aksesuardan farksızdı. TSF’den önceki dönemi saat merakım adına karanlık dönem olarak adlandırıyorum kendi kendime.
O Lacoste’lara, o replika saatlere ne paralar döküldü anlatamam. Yaşanması gerekiyormuş, yaşanmış diyelim ve önümüze bakalım. Sadece saat odaklı olarak söylemiyorum her konuda cehalet zor. Ben de elimden geldiğince okuyor, öğreniyor, araştırıyor, hobilerimin peşinde imkanlar el verdiğince koşmak için çabalıyorum. Nomos’la ilk tanışmam forum vasıtasıyla keyifsiz bir tanışma oldu. Markaya dair ilk gördüğüm model Ikea tabağı modelli “Tetra” serisi olunca marka uzun bir süre radarıma bile gir(e)medi. Daha sonra Club serisini keşfettim ve yaklaşık 1,5-2 yıldır her gördüğüm platformda (forum, instagram vs) hayran hayran bakıp iç geçirip kapatıyordum.
Club serisinin 4 versiyonu bulunuyor. (yanılıyorsam lütfen düzeltiniz) 701 referanslı benim de yeni saatim olan 36 mm boyutundaki kurmalı model, 731 referanslı tarih pencereli, 38.5 mm boyutundaki kurmalı model, 751 referanslı 40 mm boyutundaki otomatik model ve de bu sene başında Basel’de tanıtılan Campus modeli.
Buraya kadar Nomos-Kıvanç tanışması üzerinden gittik. Bundan sonra da alım sürecine geçelim;
Doğma büyüme İzmirliyim ve şehrimi çok seviyorum ancak saat severler için oldukça elverişsiz bir şehir olduğu aşikar. Yılmaz bey’in açmış olduğu ilanı görünce hem bu yabancı olduğum markayı/modeli bileğimde deneyemediğimden dolayı şikayet edilen lug-kasa aralığını inceleyemeyip kör alım yapmış olacağımdan, hem de nasipse Ocak sonu gibi bebeğimiz olacağından maddi kaygılarla tetiğe basamamıştım. Eşim sağolsun her konuda desteklediği gibi burada da saati almam konusunda beni ikna etmeye çalışsa da bu iki sebepten dolayı ben karar verene kadar saat önce rezerveye alındı. Daha sonra rezervenin iptal olduğu bilgisi Yılmaz bey tarafından başlığa yazıldı ve başladı içim içimi yemeye. Eşime saatin rezervesinin kalktığı bilgisini versem biliyorum ki bu sefer beni ikna edecek ve o saati bileğimde göreceğim ancak bir yandan da dediğim gibi kafamda iki büyük soru işareti var. Nasipse 1-1,5 ay sonra doğacak bebeğimizin masrafları ve de saati bileğimde görüp deneyememiş olmam.
Neyse, saatin rezervesi kalktıktan sonra 11 gün tutabilmişim kendimi
Lafa şöyle girdim; “Bir şey söyleyeceğim ama çok korkuyorum. Lütfen beni bunu yapmam konusunda ikna etme” Eşim sondaki olumsuzluk ekini dikkate almamış olacak ki (!) bir saatlik bir dil dökmenin ardından Yılmaz beyle iletişime geçmeye karar verdim. Kendisine özel mesajı yazdım, gönder butonuna basana kadar eşimden hâlâ bir hareket bekliyorum ki vazgeçebileyim
O hareket gelmeyince de gönder butonuna basıp beklemeye koyuldum. Yılmaz beyden cevap gelince de gerekli prosedürleri Pazartesi hallettik ve saatim bugün özenli bir şekilde kargolanmış haliyle elime ulaştı. Kendisine ilgisi için teşekkür ediyorum. Burada müsadenizle kocaman bir teşekkürü de eşime etmek istiyorum. Eşim cesaretlendirmeseydi 1,5-2 yıldır bakıp iç geçirdiğim saat bugün bileğimde olmayacaktı. Herkes doğum için anneye hediye alıyor, ben de babasına almak istedim dedi. Ne diyebilirim ki…
İşte durum budur ahali. Eğer ki sizi sıkmadıysam ne mutlu bana. Çektiğim fotoğrafları da paylaştıktan sonra yazıyı sonlandırayım.









2017'nin, şahsım adına son kutu açılışı. Öncelikle adettendir tahminleri alalım


----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Sn. istante burada saati “bence” olabilecek en güzel şekilde tanıtmış;
viewtopic.php?f=13&t=23735
O yüzden müsaadenizle saatin teknik anlatımına girmektense yaşadıklarımı, saatin alınış hikayesini ve çektiğim fotoğrafları paylaşmak istiyorum.
İstante’nin açtığı başlıkta 2. mesaj benim tarafımdan atılmış ve üzerinden bir yıldan biraz daha fazla süre geçmiş.
kiwi21 yazdı:Zaten bayıldığım, hayranı olduğum bi modeldi. Üzerine de bu harika inceleme yazısı.![]()
![]()
![]()
Gerçekten diyebilecek bir şey bulamadım.
İyi günlerinize eşlik etsin...
TSF ile tanışmadan önce ne Nomos, ne otomatik saat ne kurmalı saat. Saate dair hiçbir şey bilmiyordum tabi ki. Saat benim için herhangi bir aksesuardan farksızdı. TSF’den önceki dönemi saat merakım adına karanlık dönem olarak adlandırıyorum kendi kendime.

Club serisinin 4 versiyonu bulunuyor. (yanılıyorsam lütfen düzeltiniz) 701 referanslı benim de yeni saatim olan 36 mm boyutundaki kurmalı model, 731 referanslı tarih pencereli, 38.5 mm boyutundaki kurmalı model, 751 referanslı 40 mm boyutundaki otomatik model ve de bu sene başında Basel’de tanıtılan Campus modeli.
Buraya kadar Nomos-Kıvanç tanışması üzerinden gittik. Bundan sonra da alım sürecine geçelim;
Doğma büyüme İzmirliyim ve şehrimi çok seviyorum ancak saat severler için oldukça elverişsiz bir şehir olduğu aşikar. Yılmaz bey’in açmış olduğu ilanı görünce hem bu yabancı olduğum markayı/modeli bileğimde deneyemediğimden dolayı şikayet edilen lug-kasa aralığını inceleyemeyip kör alım yapmış olacağımdan, hem de nasipse Ocak sonu gibi bebeğimiz olacağından maddi kaygılarla tetiğe basamamıştım. Eşim sağolsun her konuda desteklediği gibi burada da saati almam konusunda beni ikna etmeye çalışsa da bu iki sebepten dolayı ben karar verene kadar saat önce rezerveye alındı. Daha sonra rezervenin iptal olduğu bilgisi Yılmaz bey tarafından başlığa yazıldı ve başladı içim içimi yemeye. Eşime saatin rezervesinin kalktığı bilgisini versem biliyorum ki bu sefer beni ikna edecek ve o saati bileğimde göreceğim ancak bir yandan da dediğim gibi kafamda iki büyük soru işareti var. Nasipse 1-1,5 ay sonra doğacak bebeğimizin masrafları ve de saati bileğimde görüp deneyememiş olmam.
Neyse, saatin rezervesi kalktıktan sonra 11 gün tutabilmişim kendimi


İşte durum budur ahali. Eğer ki sizi sıkmadıysam ne mutlu bana. Çektiğim fotoğrafları da paylaştıktan sonra yazıyı sonlandırayım.








