Tissot Gentleman Powermatic 80 Silicium Kullanıcı İncelemesi
Gönderilme zamanı: 26 Nis 2020, 17:58Merhaba sevgili forum üyeleri 
. Uzun introlu, okuması zaman alacak bir inceleme olacak 
. Biraz da Seiko kıyaslamalı, alışılmışın dışında bir inceleme oldu tabi.
Yaklaşık 10 yıl önce hemen hemen bu sıralar forumla tanıştım. O sıralar öğrenciydim, üye sayımız da azdı ve genel katılımlı buluşmalar olurdu. Bu buluşmalarda tanıdığım insanlar, onların saatlerini incelemeler vs derken, e biraz da manyaklık birleşince saat hobisi bol okumalı öğrenmeli bir hobi olup kaldı hayatımda. Tabi maddi kısıtlar nedeniyle bilgilerimin çoğu teorik kalsa da, bu hobi her daim keyif verdi bana.
Benim jenerasyonum belli açılardan şanslı, belli açılardan da şanssız. Hiç savaş görmedik, çok az ölüm gördük, insan ömrü uzadı evet ama bir yandan da tam benim mezuniyetime denk gelen ekonomik problemler, TL'nin şiddetli ve sürekli değer kaybı derken saat hobisi özellikle benim gibi orta alt gelir grubundaki memur çocukları için(memurdan kastım doktor vs değil, bildiğimiz memur
) teoride kalma eğiliminde oldu hep. Lakin bazı şeylerden kısıp her daim bu hobinin içine dahil ettim kendimi bir şekilde. Tabi bu anlattığım bazıları global bazıları yerel etkenler yüzünden, orta gelir tuzağına sıkışıp kalan ben ve ben gibiler için marka seçkisi sınırlı kaldı, orada da orta gelir tuzağı çalıştı yani. Velhasıl, 1000$ altı marka ve modeller genel olarak mecburiyetten radarımda oldu ve birçoğunu denedim, sayısız model geldi geçti ve zevkim buradaki her üyede olduğu gibi evrildi ve oturdu. Daha çok klasik, sade modeller ilgimi çekmekle beraber rafine dizaynlar beğenimi kazandı son yıllarda. Doğal olarak kıstaslarım da netleşti: Safir cam, masif bilezik, masif end link ve masif klips. Bunlar olmazsa olmazlarım oldu. Bilezik kıstasını genelde esnetmek zorunda kalıyorum tabi bazen. Derken birkaç ay önce de artık yeni saat alma vaktim geldi diye düşünmeye başladım . Bütçe kıstası ve yukarıda saydıklarım birleşince opsiyonları eleye eleye sıfır alımda markalar netleşti tabi: Tissot, Hamilton ve Seiko. Aradığım saat daha çok casual olmalıydı. Modellere bakarken geçen yıl radarıma aldığım, incelememize konu Gentleman öne çıktı ama Seiko'nun son tanıttığı yeni Alpinist de kafamı çok karıştırdı. Bilhassa siyah kadranlı çelik kordonlu Alpinist ciddi düşündürdü. Elimde eski nesil Alpinist yani SARB017 zaten mevcuttu ama bu benim için önemli değildi, zira yeni Alpinist benim gözümde tamamen farklı bir saatti. Sonuçta gidip yeni nesil Alpinist'i(krem kadranlısını) ve Gentleman'i de bayide inceledim. Kararımı ise kutu açılışımdan bildiğiniz gibi Gentleman'den yana kullandım. Abt Saat'i de uzun süredir tanırım, sağolsunlar benim için 1 adet ayırdılar ve saati aldım. Uzun süredir de kullanıyorum ve incelemeyi hak etti 
.Kutu açılışı da linkte mevcuttur: http://forum.saatforumu.com/viewtopic.php?f=13&t=32980#axzz6KjLi80o6
Gelelim nedenlerine ve incelemeye:
Bildiğiniz gibi Seiko son birkaç yıldır bilinçli ve stratejik şekilde marka algısını ve doğal olarak fiyatlarını yukarı çekiyor. Birçok model tanıtıyor ama her modelde fiyatların arttığını görüyoruz. Yeni Alpinist'te de aynı durum oldu. Evet yeni mekanizma ve cam arka kapak ekledi ama fiyatı da 750$ bandına çekti. Türkiye liste fiyatı ise 7000-7500 bandı ile saçmaladı. Gentleman'de ise yurtdışı fiyatı 775$ iken TR etiket fiyatı 4650-5000 aralığında kaldı. Pazarlıklı fiyatta dahi Alpinist Gentleman'dan bir hayli fazlaydı ve bunu aldığım faydaya göre çok ama çok saçma buldum. Alpinist'te güç rezervi artsa da kullanılan mekanizma hala en temel mekanizmalardan biri olan 7S26 temelli, Tissot'ta ise biraz daha teknik ve uğraşılmış bir mekanizma mevcuttu. Birazdan listeleyeceğim kıyaslamalı farklar da sonucu kaçınılmaz şekilde Tissot'a kıvırdı.
Kadran:
Saatin kadranı yumurta kabuğu gibi dokulu bir sunburst. Oldukça koyu bir mavisi var ve kalite algısı üst seviyede. İndisler/imleçler ise kıyasladığım iki modelde bariz Gentleman lehine sonuç veriyor. Seiko bu modelde bildiğiniz kadrana baskı uygulayıp, kabartmayı renklendirirken(yabancı forumlarda incelemesi mevcut bulabilirsiniz), Tissot burada indisleri ayrı yapıp kadrana yerleştiriyor. Tissot'ta indisler yer yer fırçalanmış yer yer parlatılmış halde ve 3 boyutlu bir yapısı var. Kalite algısı fiyatına göre oldukça şaşırttı. Her indisin üzerinde ise küre formunda fosforlar mevcut. Seiko'da hiza sıkıntısını bayide görürken, Tissot tarafında her şey nizami ve hizalı. Ayrıca kadrana loop altında bakınca, Alpinist'te birçok Seiko'da gördüğüm toz/fosfor zerrecikleri görürken Tissot'ta herhangi bir toza rastlamadım. İbreleri Alpinist'te de Gentleman'de de loop ile incelediğimde Tissot yine açık ara önde. İbreler parlak ve keskin hatlara sahip. Kalite yine oldukça yüksek. Tarih penceresi saat 3 yönünde ve genel simetriyi bozmadan kadranda duruyor. Pencere yine indisler gibi fırçalanmış ve parlak kısımlar içeren bir parça ile çevrili.Tissot'ta fosforlar Seiko'ya kıyasla daha zayıf. Tabi burada amacı da düşünmek lazım: Seiko bir amaç saati üretiyor aslında burada dağcılık temalı, Tissot ise casual bir model yaratma derdinde. Aynı liste fiyatlı iki modelde Seiko benden ilk eksiyi kadrandan aldı.
Kasa:
Paslanmaz çelik kasa kullanılmakta. Bezel parlatılmış, kasa ise fırçalanmış ve parlatılmış bölgelerin kombinasyonundan oluşmakta. Kasa 40 x 11.5mm ölçüleri ile bilekte son derece ölçülü ve konforlu. Antirefle kaplamalı ve çok çok az bombeli safir cam mevcut. Saatimiz 100m su geçirmezlik değerine sahip. Kurma kolu T logolu ve boyutu ideal. Arka kapağımız da safir. Gelelim bu kasanın eksisine: Fazla oranda Rolex OP benzerliği taşıyor. Hatta iki modeli yan yana açınca, markaları silsem görsel ayrım kolay değil. Keşke Tissot burada biraz daha özgün olsaydı. Biraz homage model imajı çiziyor ne yazık ki.
Burada Alpinist ile kıyaslarsak arada radikal bir fark yok, kaliteleri hemen hemen aynı. Sadece Gentleman fırçalanmış kısımlarda bariz daha başarılı. Parlak kısımlarda ise Seiko önde. Yeni Alpinist de artık safir arka cam sunuyor, burada da eşitler. Dizayn ise Seiko'da çok daha özgün. Alpinist ayrıca 200m su geçirmezlik değerine sahip, buradan +1 aldı.
Bilezik:
Saatte çelik bilezik mevcut. Bilezik kendi fiyat segmentinde oldukça başarılı. Boynuzlara nizami ve aralıksız şekilde oturuyor. 21mm boynuz aralığı mevcut. Orta kısımlar parlak, geri kalan kısımlar ise fırçalanmış. Klips ve kordon komple masif. Burada Tissot bir eksi alacak: Bilezikte ince ayar yok ne yazık ki... Genel işçilik kalitesi fiyatının gerçekten ötesinde. Bilezik aynı zamanda inanılmaz konforlu, baklalar hafif eğimli ve bileği adeta sarıyor, saati kolda unutuyorsunuz
. Alpinist kıyaslamasında ise burada bir şerh koymam lazım: Alpinist'in bilezikli modelini ülkemizde bulamadım. Bu yorumu o nedenle fotolardan edindiğim bilgi ile yapacağım. Alpinist tarafında bilezik kalitesi yeterli ama gördüğüm kadarıyla kalite Gentleman'dan bir tık geride. İncelemelere bakınca ise boynuzlarla bilezik arasında çok çok az bir boşluk gördüm hep. Yani bilezik nizami oturmuyor, pimi seçebiliyorsunuz aradan. Bu beni burada hayal kırıklığına uğrattı. Seiko'nun kronik sıkıntısı deyip geçiyoruz: Boşluk bırakan bilezik ve hizasız imleçler .
Mekanizma:
Tissot'ta 80 saat güç rezervli Powermatic 80, silisyum yaylı mekanizma mevcut. 21600 vuruşlu. Mekanizma birkaç yıl önce tanıtıldı ve çok sayıda varyasyonu var. 80 saat güç rezervi ile ciddi öne geçen bir yapısı mevcut. Camiada kullanılan plastik parçalar tepki çekse de, sorunsuzluğu ve rezervi ile öne çıkıyor. Bu mekanizmadan çok sayıda kullandım hiçbir problem yaşamadım. 'Sorunlu bu tamir edilemiyor bakım yapılmıyor' gibi çok sayıda şehir efsanesi ve söylenti duysam da, daha önce bu mekanizmaya bakım da yaptıran biri olarak oldukça memnunum. Sapması da göze çapan bir değer taşımıyor. Burada kullanılan silisyum yay ile, antimanyetik özellik artırılmış durumda ki bu fiyat skalasında başka örneğini görmedim. Rotor ve mekanizmanın bazı parçaları dekore edilmiş ki yine bu segmentte pek görülmeyen bir durum. Seiko tarafında ise yeni 6R35 mekanizma mevcut. Bu aslında 6R15'in yerini alan, 70 saat güç rezervli bir mekanizma. Yine 7S26 temelli, parça ve bakım sıkıntısı olmayan bir mekanizma. Daha önce 6R15 mekanizmalarla sıkıntı yaşadım ama çok sayıda kullandığım için olabilir. Uzatılmış rezervi ile bu da kullanıcıyı mutlu eder bence. Burada Seiko'ya tek eleştirim, aslında 6RXX bildiğiniz biraz daha donanımlı bir 7SXX. Yani biraz daha teknik bir şey bekledim açıkçası. Dekorasyon kısmında ise Seiko'da herhangi bir görsel dekorasyon yok. Özetle iki model de kullanıcıyı mekanizma olarak memnun edecektir.
Genel değerlendirme:
Biraz iki marka ve modeli karşılaştırdım bu incelemede. Lakin alt toplama bakınca Tissot burada bariz daha iyi iş çıkarmış kanımca. Fiyatının çok ötesinde bir model ve kolumdan çıkarmak dahi istemiyorum birkaç aydır. İşçilik ve kalite algısı Alpinist'ten bariz önde. Aynı fiyatlara alınan faydada ise Tissot fark atmış adeta.
Seiko çok sevdiğim ve hali hazırda severek kullandığım bir marka ama son fiyat politikaları ile git gide gözümden düşme eğiliminde(çok da umurlarında ). Kordon kalitelerindeki düşüklük, kronik indis hizasızlıkları derken bu fiyat skalasında gittikçe uzaklaşıyorum... Tabi diğer fiyat skalalarında hala tercih ederim ve severim ama 1000$ ve biraz altında biraz daha ekmek yemeleri gerekecek sanırım.
Son olarak vakit ayırıp okuyan tüm forumdaşlarıma sevgiler
. Uzun introlu, okuması zaman alacak bir inceleme olacak . Biraz da Seiko kıyaslamalı, alışılmışın dışında bir inceleme oldu tabi.Yaklaşık 10 yıl önce hemen hemen bu sıralar forumla tanıştım. O sıralar öğrenciydim, üye sayımız da azdı ve genel katılımlı buluşmalar olurdu. Bu buluşmalarda tanıdığım insanlar, onların saatlerini incelemeler vs derken, e biraz da manyaklık birleşince saat hobisi bol okumalı öğrenmeli bir hobi olup kaldı hayatımda. Tabi maddi kısıtlar nedeniyle bilgilerimin çoğu teorik kalsa da, bu hobi her daim keyif verdi bana.
Benim jenerasyonum belli açılardan şanslı, belli açılardan da şanssız. Hiç savaş görmedik, çok az ölüm gördük, insan ömrü uzadı evet ama bir yandan da tam benim mezuniyetime denk gelen ekonomik problemler, TL'nin şiddetli ve sürekli değer kaybı derken saat hobisi özellikle benim gibi orta alt gelir grubundaki memur çocukları için(memurdan kastım doktor vs değil, bildiğimiz memur
) teoride kalma eğiliminde oldu hep. Lakin bazı şeylerden kısıp her daim bu hobinin içine dahil ettim kendimi bir şekilde. Tabi bu anlattığım bazıları global bazıları yerel etkenler yüzünden, orta gelir tuzağına sıkışıp kalan ben ve ben gibiler için marka seçkisi sınırlı kaldı, orada da orta gelir tuzağı çalıştı yani. Velhasıl, 1000$ altı marka ve modeller genel olarak mecburiyetten radarımda oldu ve birçoğunu denedim, sayısız model geldi geçti ve zevkim buradaki her üyede olduğu gibi evrildi ve oturdu. Daha çok klasik, sade modeller ilgimi çekmekle beraber rafine dizaynlar beğenimi kazandı son yıllarda. Doğal olarak kıstaslarım da netleşti: Safir cam, masif bilezik, masif end link ve masif klips. Bunlar olmazsa olmazlarım oldu. Bilezik kıstasını genelde esnetmek zorunda kalıyorum tabi bazen. Derken birkaç ay önce de artık yeni saat alma vaktim geldi diye düşünmeye başladım . Bütçe kıstası ve yukarıda saydıklarım birleşince opsiyonları eleye eleye sıfır alımda markalar netleşti tabi: Tissot, Hamilton ve Seiko. Aradığım saat daha çok casual olmalıydı. Modellere bakarken geçen yıl radarıma aldığım, incelememize konu Gentleman öne çıktı ama Seiko'nun son tanıttığı yeni Alpinist de kafamı çok karıştırdı. Bilhassa siyah kadranlı çelik kordonlu Alpinist ciddi düşündürdü. Elimde eski nesil Alpinist yani SARB017 zaten mevcuttu ama bu benim için önemli değildi, zira yeni Alpinist benim gözümde tamamen farklı bir saatti. Sonuçta gidip yeni nesil Alpinist'i(krem kadranlısını) ve Gentleman'i de bayide inceledim. Kararımı ise kutu açılışımdan bildiğiniz gibi Gentleman'den yana kullandım. Abt Saat'i de uzun süredir tanırım, sağolsunlar benim için 1 adet ayırdılar ve saati aldım. Uzun süredir de kullanıyorum ve incelemeyi hak etti .Kutu açılışı da linkte mevcuttur: http://forum.saatforumu.com/viewtopic.php?f=13&t=32980#axzz6KjLi80o6Gelelim nedenlerine ve incelemeye:
Bildiğiniz gibi Seiko son birkaç yıldır bilinçli ve stratejik şekilde marka algısını ve doğal olarak fiyatlarını yukarı çekiyor. Birçok model tanıtıyor ama her modelde fiyatların arttığını görüyoruz. Yeni Alpinist'te de aynı durum oldu. Evet yeni mekanizma ve cam arka kapak ekledi ama fiyatı da 750$ bandına çekti. Türkiye liste fiyatı ise 7000-7500 bandı ile saçmaladı. Gentleman'de ise yurtdışı fiyatı 775$ iken TR etiket fiyatı 4650-5000 aralığında kaldı. Pazarlıklı fiyatta dahi Alpinist Gentleman'dan bir hayli fazlaydı ve bunu aldığım faydaya göre çok ama çok saçma buldum. Alpinist'te güç rezervi artsa da kullanılan mekanizma hala en temel mekanizmalardan biri olan 7S26 temelli, Tissot'ta ise biraz daha teknik ve uğraşılmış bir mekanizma mevcuttu. Birazdan listeleyeceğim kıyaslamalı farklar da sonucu kaçınılmaz şekilde Tissot'a kıvırdı.
Kadran:
Saatin kadranı yumurta kabuğu gibi dokulu bir sunburst. Oldukça koyu bir mavisi var ve kalite algısı üst seviyede. İndisler/imleçler ise kıyasladığım iki modelde bariz Gentleman lehine sonuç veriyor. Seiko bu modelde bildiğiniz kadrana baskı uygulayıp, kabartmayı renklendirirken(yabancı forumlarda incelemesi mevcut bulabilirsiniz), Tissot burada indisleri ayrı yapıp kadrana yerleştiriyor. Tissot'ta indisler yer yer fırçalanmış yer yer parlatılmış halde ve 3 boyutlu bir yapısı var. Kalite algısı fiyatına göre oldukça şaşırttı. Her indisin üzerinde ise küre formunda fosforlar mevcut. Seiko'da hiza sıkıntısını bayide görürken, Tissot tarafında her şey nizami ve hizalı. Ayrıca kadrana loop altında bakınca, Alpinist'te birçok Seiko'da gördüğüm toz/fosfor zerrecikleri görürken Tissot'ta herhangi bir toza rastlamadım. İbreleri Alpinist'te de Gentleman'de de loop ile incelediğimde Tissot yine açık ara önde. İbreler parlak ve keskin hatlara sahip. Kalite yine oldukça yüksek. Tarih penceresi saat 3 yönünde ve genel simetriyi bozmadan kadranda duruyor. Pencere yine indisler gibi fırçalanmış ve parlak kısımlar içeren bir parça ile çevrili.Tissot'ta fosforlar Seiko'ya kıyasla daha zayıf. Tabi burada amacı da düşünmek lazım: Seiko bir amaç saati üretiyor aslında burada dağcılık temalı, Tissot ise casual bir model yaratma derdinde. Aynı liste fiyatlı iki modelde Seiko benden ilk eksiyi kadrandan aldı.
Kasa:
Paslanmaz çelik kasa kullanılmakta. Bezel parlatılmış, kasa ise fırçalanmış ve parlatılmış bölgelerin kombinasyonundan oluşmakta. Kasa 40 x 11.5mm ölçüleri ile bilekte son derece ölçülü ve konforlu. Antirefle kaplamalı ve çok çok az bombeli safir cam mevcut. Saatimiz 100m su geçirmezlik değerine sahip. Kurma kolu T logolu ve boyutu ideal. Arka kapağımız da safir. Gelelim bu kasanın eksisine: Fazla oranda Rolex OP benzerliği taşıyor. Hatta iki modeli yan yana açınca, markaları silsem görsel ayrım kolay değil. Keşke Tissot burada biraz daha özgün olsaydı. Biraz homage model imajı çiziyor ne yazık ki.
Burada Alpinist ile kıyaslarsak arada radikal bir fark yok, kaliteleri hemen hemen aynı. Sadece Gentleman fırçalanmış kısımlarda bariz daha başarılı. Parlak kısımlarda ise Seiko önde. Yeni Alpinist de artık safir arka cam sunuyor, burada da eşitler. Dizayn ise Seiko'da çok daha özgün. Alpinist ayrıca 200m su geçirmezlik değerine sahip, buradan +1 aldı
. Bilezik:
Saatte çelik bilezik mevcut. Bilezik kendi fiyat segmentinde oldukça başarılı. Boynuzlara nizami ve aralıksız şekilde oturuyor. 21mm boynuz aralığı mevcut. Orta kısımlar parlak, geri kalan kısımlar ise fırçalanmış. Klips ve kordon komple masif. Burada Tissot bir eksi alacak: Bilezikte ince ayar yok ne yazık ki... Genel işçilik kalitesi fiyatının gerçekten ötesinde. Bilezik aynı zamanda inanılmaz konforlu, baklalar hafif eğimli ve bileği adeta sarıyor, saati kolda unutuyorsunuz
. Alpinist kıyaslamasında ise burada bir şerh koymam lazım: Alpinist'in bilezikli modelini ülkemizde bulamadım. Bu yorumu o nedenle fotolardan edindiğim bilgi ile yapacağım. Alpinist tarafında bilezik kalitesi yeterli ama gördüğüm kadarıyla kalite Gentleman'dan bir tık geride. İncelemelere bakınca ise boynuzlarla bilezik arasında çok çok az bir boşluk gördüm hep. Yani bilezik nizami oturmuyor, pimi seçebiliyorsunuz aradan. Bu beni burada hayal kırıklığına uğrattı. Seiko'nun kronik sıkıntısı deyip geçiyoruz: Boşluk bırakan bilezik ve hizasız imleçler .Mekanizma:
Tissot'ta 80 saat güç rezervli Powermatic 80, silisyum yaylı mekanizma mevcut. 21600 vuruşlu. Mekanizma birkaç yıl önce tanıtıldı ve çok sayıda varyasyonu var. 80 saat güç rezervi ile ciddi öne geçen bir yapısı mevcut. Camiada kullanılan plastik parçalar tepki çekse de, sorunsuzluğu ve rezervi ile öne çıkıyor. Bu mekanizmadan çok sayıda kullandım hiçbir problem yaşamadım. 'Sorunlu bu tamir edilemiyor bakım yapılmıyor' gibi çok sayıda şehir efsanesi ve söylenti duysam da, daha önce bu mekanizmaya bakım da yaptıran biri olarak oldukça memnunum. Sapması da göze çapan bir değer taşımıyor. Burada kullanılan silisyum yay ile, antimanyetik özellik artırılmış durumda ki bu fiyat skalasında başka örneğini görmedim. Rotor ve mekanizmanın bazı parçaları dekore edilmiş ki yine bu segmentte pek görülmeyen bir durum. Seiko tarafında ise yeni 6R35 mekanizma mevcut. Bu aslında 6R15'in yerini alan, 70 saat güç rezervli bir mekanizma. Yine 7S26 temelli, parça ve bakım sıkıntısı olmayan bir mekanizma. Daha önce 6R15 mekanizmalarla sıkıntı yaşadım ama çok sayıda kullandığım için olabilir. Uzatılmış rezervi ile bu da kullanıcıyı mutlu eder bence. Burada Seiko'ya tek eleştirim, aslında 6RXX bildiğiniz biraz daha donanımlı bir 7SXX. Yani biraz daha teknik bir şey bekledim açıkçası. Dekorasyon kısmında ise Seiko'da herhangi bir görsel dekorasyon yok. Özetle iki model de kullanıcıyı mekanizma olarak memnun edecektir.
Genel değerlendirme:
Biraz iki marka ve modeli karşılaştırdım bu incelemede. Lakin alt toplama bakınca Tissot burada bariz daha iyi iş çıkarmış kanımca. Fiyatının çok ötesinde bir model ve kolumdan çıkarmak dahi istemiyorum birkaç aydır. İşçilik ve kalite algısı Alpinist'ten bariz önde. Aynı fiyatlara alınan faydada ise Tissot fark atmış adeta.
Seiko çok sevdiğim ve hali hazırda severek kullandığım bir marka ama son fiyat politikaları ile git gide gözümden düşme eğiliminde(çok da umurlarında
). Kordon kalitelerindeki düşüklük, kronik indis hizasızlıkları derken bu fiyat skalasında gittikçe uzaklaşıyorum... Tabi diğer fiyat skalalarında hala tercih ederim ve severim ama 1000$ ve biraz altında biraz daha ekmek yemeleri gerekecek sanırım.Son olarak vakit ayırıp okuyan tüm forumdaşlarıma sevgiler