Rolex Datejust 126200 Kutu Açılışı

Herkese merhabalar!
Forumu düzenli olarak takip etsem de daha önce hiç kutu açılışı yapmamıştım. Gerek çok fazla saat alıp satan biri olmamamdan gerekse aldığım saatlerin bir kısmı ikinci el olduğundan kısmet olmadı sanırım.
Aslında yaklaşık 1 yıldır yeni bir saat alma niyetindeydim. Bu süreçte aceleci davranmayarak kafamdaki tüm alternatifleri değerlendirdim. Uzun bir zamandır Moonwatch alma niyetindeydim. Almaya çok yaklaştığım anlar oldu fakat bir türlü tetiği çekmedim. Bu süreçte kronograf saatlerden ise üç kollu klasik saat tasarımının bana daha çok hitap ettiğini hissetmeye başladım. Bir süredir kullandığım Seagull 1963 ile kronograf hevesimi bir nebze almış olmam da bu durumda etkili oldu sanırım.
Bu durumda uzun bir süre Rolex Oyster Perpetual 36 ve 39'u inceledim. Küçük saatlerin kolumda daha iyi durduğunu düşünmem sebebiyle 39mm'yi eledim. Gel gelelim OP36 benim şu anda kullandığım Railmaster'a belli açılardan çok benziyordu. Bir de Datejust'ı fiziki olarak inceleme fırsatı bulunca benim için doğru seçimin DJ olduğuna karar verdim. Sıra çap, kadran rengi ve bilezik seçimine gelmişti. Tabii bu süreç benim için aylar süren bir serüven oldu
Sürekli saat alan birisi olmadığımdan net bir seçim yapmam gerekiyordu.
41mm ve 36mm'yi bileğimde denedikten sonra bunun benim için çok kolay bir karar olduğunu anladım. Kolumdaki duruşu, kubbe tipi bezeli ve bence 41mm'ye göre daha derli toplu tasarımı ile 36mm'de karar kıldım.
Normal şartlarda mavi kadrana mesafeliydim, fakat bunun sebebinin mavi kadranlı bir DJ'ı canlı görmemiş olmam sebebiyle olduğunu anladım. Rolex mavinin tonunu ayarlama konusunda üstün bir performans sergilemiş kanımca.
Bilezik seçimini yaparken farklı mağazalarda her iki bilezik tipini de deneme fırsatım oldu. Başta oyster düşünüyordum fakat daha rahat, estetik ve az çizik gösterme ihtimali sebebiyle jubilee bilezikte karar kıldım.
Saat ile ilgili beni en çok etkileyen unsurlardan bahsedeyim. Öncelikle tarih çarkının yavaş yavaş değil de bir anda geçmesi beni her zaman etkiliyor. Bunun yanında saatin polisajı ve detaylara verilen öneme hayran kaldım.
Saatin teknik özellikleri ile ilgili detaya girip sizleri sıkmak istemiyorum, zira daha önce incelemesi yapılmış forumda gördüğüm kadarıyla.
Gösterdiğiniz ilgiye çok teşekkür ediyorum ve sizleri Rolex 126200 saatimiz ile baş başa bırakıyorum
Forumdaki inceleme fotoğrafları çok hoşuma gittiğinden ben de bol bol fotoğraf ekleyeme çalıştım.










Forumu düzenli olarak takip etsem de daha önce hiç kutu açılışı yapmamıştım. Gerek çok fazla saat alıp satan biri olmamamdan gerekse aldığım saatlerin bir kısmı ikinci el olduğundan kısmet olmadı sanırım.
Aslında yaklaşık 1 yıldır yeni bir saat alma niyetindeydim. Bu süreçte aceleci davranmayarak kafamdaki tüm alternatifleri değerlendirdim. Uzun bir zamandır Moonwatch alma niyetindeydim. Almaya çok yaklaştığım anlar oldu fakat bir türlü tetiği çekmedim. Bu süreçte kronograf saatlerden ise üç kollu klasik saat tasarımının bana daha çok hitap ettiğini hissetmeye başladım. Bir süredir kullandığım Seagull 1963 ile kronograf hevesimi bir nebze almış olmam da bu durumda etkili oldu sanırım.
Bu durumda uzun bir süre Rolex Oyster Perpetual 36 ve 39'u inceledim. Küçük saatlerin kolumda daha iyi durduğunu düşünmem sebebiyle 39mm'yi eledim. Gel gelelim OP36 benim şu anda kullandığım Railmaster'a belli açılardan çok benziyordu. Bir de Datejust'ı fiziki olarak inceleme fırsatı bulunca benim için doğru seçimin DJ olduğuna karar verdim. Sıra çap, kadran rengi ve bilezik seçimine gelmişti. Tabii bu süreç benim için aylar süren bir serüven oldu

41mm ve 36mm'yi bileğimde denedikten sonra bunun benim için çok kolay bir karar olduğunu anladım. Kolumdaki duruşu, kubbe tipi bezeli ve bence 41mm'ye göre daha derli toplu tasarımı ile 36mm'de karar kıldım.
Normal şartlarda mavi kadrana mesafeliydim, fakat bunun sebebinin mavi kadranlı bir DJ'ı canlı görmemiş olmam sebebiyle olduğunu anladım. Rolex mavinin tonunu ayarlama konusunda üstün bir performans sergilemiş kanımca.
Bilezik seçimini yaparken farklı mağazalarda her iki bilezik tipini de deneme fırsatım oldu. Başta oyster düşünüyordum fakat daha rahat, estetik ve az çizik gösterme ihtimali sebebiyle jubilee bilezikte karar kıldım.
Saat ile ilgili beni en çok etkileyen unsurlardan bahsedeyim. Öncelikle tarih çarkının yavaş yavaş değil de bir anda geçmesi beni her zaman etkiliyor. Bunun yanında saatin polisajı ve detaylara verilen öneme hayran kaldım.
Saatin teknik özellikleri ile ilgili detaya girip sizleri sıkmak istemiyorum, zira daha önce incelemesi yapılmış forumda gördüğüm kadarıyla.
Gösterdiğiniz ilgiye çok teşekkür ediyorum ve sizleri Rolex 126200 saatimiz ile baş başa bırakıyorum










