1. sayfa (Toplam 15 sayfa)

IWC Portuguese 7 Day Power Reserve Kutu Açılışı

MesajGönderilme zamanı: 21 Kas 2020, 09:42
eyimen
Bir delilik yaptım demiştim. Nasıl bir delilik yaptım? Şöyle: 7 Days'in çapı 42 mm, ben 41'in kendim için sınır olduğunu düşünürüm. Kalınlığı 14 mm, ki benim için sınır 13 mm'dir. 1'er milimetre çok ciddi farklar gibi görünmese de, saatin neredeyse bezelsiz oluşu ve mekanizmanın büyüklüğü yüzünden saatin yüksekliğinin profil görüntüsüne tamamen yansıması sonucunda, 7 Days kağıt üstündeki verilerine kıyasla kesinlikle daha iri görünüyor. Ama cüssesinin tersine bilekte çok rahat bir saat. Bunda, aşağı eğimli boynuzların ve 22 mm genişliğindeki kayışın etkisi oldukça fazla diye düşünüyorum.

Resim

Portugieser 7 Days'i tercih etmemdeki en önemli sebep, kendisini diğer saatlerden keskin bir şekilde ayıran hem tasarımsal hem teknik anlamdaki özellikleri. Portugieser'ların kendine has tasarım dili bu modelde de korunmuş. Benim en önem verdiğim, simetri ve altkadran yerleşiminin kadrana uyumu bence kusursuz. Zaten tasarım o kadar başarılı ki, yirmi yıldır noktasına, virgülüne dokunulmadan aynen korunuyor.

Resim

Kendi açımdan konuşursam, lüks segment markaların genelde giriş seviye modellerini tercih ederim. Gördüğüm kadarıyla forumda da eğilim bu yönde. Çünkü marka algısı, genelde markaya ait fiyat skalasının başlangıç noktası ile ilişkilendiriliyor. Örneğin Patek'in en ucuz saati 10bin Euro olsaydı, şu anki marka algısına sahip olamazdı. Ben de yıllarca tercihlerimi bu mantık doğrultusunda yaptım. İşte delilik derken, ilk kez bu mantığın dışına çıkmama da ithafta bulunmuş oldum :D

Resim

Eminim birçoğunuz bu başlığa yazmasanız da, bu saati alana kadar ne saatler alınırdı diyeceksiniz :) Açıkçası ben de aynı şeyi düşünürdüm. O yüzden biraz da alım hikayesinden bahsedeyim. Portugieser Chrono'yu alırken 7 Days'i de denemiştim ve çok beğenmiştim. Tabi ki benim zevklerime göre biraz büyük olduğundan satın almayı aklımdan geçirmedim. Ama denediğimden beri de saati internet ortamında araştırmaya ve incelemeye devam ettim. Biliyorsunuz IWC son 1-2 yıldır fiyatlarını TL olarak belirliyor. Euro giderek yükseldiği (10 TL'yi geçmişti bir ara) ve IWC liste fiyatlarına her an zam gelmesinin beklendiği sırada, bu saati alacaksam "o an bu an" diye düşündüm ve hızlıca tetiği çektim. Saati alıp eve geldiğimde bir an pişmanlık duymadım değil, çünkü avantajlı diyebileceğimiz fiyatı bile benim aldığım en pahalı saat olma özelliğini taşıyor :D
Ama saatle geçirdiğim yaklaşık iki haftanın sonunda bu alışverişi yaptığıma çok memnun oldum :)

Resim

Resim

Kadran ve kasadan bahsederek incelemeye giriş yapayım. Portugieser'ın beyaz kadranına, altın kollar ve indislerine karşıdan bakınca, gözümüzde bir 'dress watch' canlanıyor. Ama bunlar dışında hiçbir şey kadranın dress watch imajı ile örtüşmüyor. Saatin kasa çapı(42), yüksekliği(14), hatta boynuz genişliği(22) bile sanki spor bir saate ait. Bu durumu olumsuz yorumlayanlar da var ama saati satın aldığıma göre tahmin ettiğiniz gibi ben olumlu yorumlayanlardanım :D Çünkü bu oranlar sayesinde spor demeyelim ama günlük giyime(kot/t-shirt, kanvas pantolon/spor gömlek) oldukça uygun bir saat 7 Days.
Kadran rengi silver olarak geçse de, bende ki Portugieser kronografın kadranından bariz bir şekilde farklı. Hafif sarıya çalan tonunun altın indisler ile kusursuz bir uyumu var. Kadran ve kasada işçilik muazzam, üst seviye bir saat havası veriyor(fazla sayıda üst seviye saat görmediğimden çok kesin konuşamıyorum). Tarih çarkı kadrana o kadar yakın ki, bazen acaba sürtüyor mu diye endişe duyuyorum :D Kasanın yan yüzeyleri bile alışıldığın dışında boydan boya yatay olarak fırçalanmış. Anlatması zor ama daha önce kullandığım saatlerde bu kadar büyük yan yüzeyler karışık diye nitelendirebileceğim şekilde fırçalanmıştı. Saatin tokasındaki parlatılmış ve fırçalanmış yüzeylerin kullanımı ve işçiliği yine çok çok iyi. Kayışın kasaya bağlantı noktasında ise, muhtemelen hem pim hem kayış bombeli yapılmış. Ama o kadar ince ayarlanmış ki, hem kasa kayış arasında boşluk kalmıyor, hem de kayış kasılmadan doğruca aşağı kıvrılabiliyor.

Resim

Resim

Gelelim mekanizmaya. Saatin arkasını çevirince sizi acayip bir sürpriz karşılıyor: Tam 37,8 mm çapında bir canavar :D IWC'nin 52000 referanslı mekanizma ailesinden 7,5 mm yüksekliğe, 4 Hz frekansa, 7 gün güç rezervine sahip bir kalibre 52010. Serbest salınan balansa(free sprung balance), Breguet spring'e ve Pellaton kurma sistemine sahip. 1950'li yıllarda Albert Pellaton'un keşfettiği Pellaton kurma inanılmaz efektif. Böyle güç rezervine sahip mekanizmaların rotor ile kurulması oldukça zordur ve hareket ile kurulması konusunda genelde şikayetler olur. Neyse ki Portugieser 7 Days için böyle bir durum söz konusu değil. 15 dakika oğlumla oynarken rezervin yarım gün dolduğuna şahit oldum. Ama esas enteresan olanı o kocaman rotorun sanki havada süzülür gibi dönmesi :D Evet, o devasa rotor -ki üzerinde 18 ayar altın bir madalyon bulunuyor- dönerken ne bir titreşim yapıyor ne bir ses çıkarıyor. Aşınmayı önlemek için Pellaton kurma sistemini çalıştıran çark ve minik tırnaklar siyah seramikten, devasa rotoru mekanizmaya bağlayan yuvarlak parça ise beyaz seramikten üretilmiş. Zaten mekanizma 2015 yılındaki eski versiyonuna göre daha iskelet bir hale getirilmiş, neredeyse her detayı net bir şekilde görüyorsunuz. Bütün bunların yanında saati elle kurmak da apayrı bir zevk. Çevirirken dişlilerin dönüşünü hissediyorsunuz resmen, çok daha tok bir kurma hissi var bildiğimiz saatlere göre. Yaklaşık 2 dakika içerisinde sıfırdan tam rezerve ulaşabiliyorsunuz. Rezerv süresini de test ettim(test etmez olaydım :D), saatin durması tam 8 buçuk gün sürdü. Ama kadrandaki gösterge birebir doğru, yani 7 gün sonunda gösterge sıfırı gösteriyor ama saat çalışmaya devam ediyor. Kendi ölçümlerimde, 7 buçuk gün sonunda bile rezervin tam dolu haliyle aynı zamanı tuttuğunu gördüm. 8'inci gün sonunda saat biraz yavaşlamıştı ama yine de sınırlar içerisindeydi. Yani IWC buna 8 Days dese kimse sesini çıkarmazmış. Bu kadar övdüm mekanizmayı şimdi de gelelim mekanizmanın en zayıf yönüne: Zaman tutma. Zaten daha önce forumlarda Big Pilot ve Portugieser'ların ileri gittiğine dair çok fazla yazı okumuştum. 2015 yılında mekanizmaya yapılan en önemli güncelleme barrel'ın birden ikiye çıkartılması olmuş. Bu sayede barrel'den elde edilen güç, rezerv süresi boyunca daha istikrarlı bir akışa sahip olmuş. Gerçekten, ben de gün-gün zaman tutmasını ölçtüm ve rezerv tam doluyken veya boşken herhangi bir fark görmedim. Saat size 7 gün boyunca stabil bir zaman tutma sunuyor, ama biraz hızlı olarak :) Dediğim gibi zaten forumlarda okumuştum ve benim saatimde bir istisna olmadı bu konuda. Zamanla azalır mı bilmiyorum ama şu anda günde 5-6 saniye ileri gidiyor ve tüm pozisyonlar birbirine çok yakın. Yani saati nasıl bırakırsanız bırakın zaman tutma hemen hemen aynı. Yine de 2015'deki güncellemede bu sorun tam olarak çözülmüş olmalıydı diye düşünüyorum. IWC'nin bu mekanizma için vaad ettiği değerler de buna uygun olarak 0 ile +7 saniye aralığında. Ama stabilite açısından memnunum, en azından rezerv azaldı, acaba zaman tutma kötüleşti mi diye düşünmek zorunda kalmıyorum. Günün sonunda, en güzel yanı ise saatin arkasını çevirdiğinizde 'mekanizma mı saate, saat mi mekanizmaya' monte edilmiş diye düşünmek :lol:

Resim

Resim

Mekanizmadan bahsederken IWC'ye ufak bir eleştiri getireyim. Hem chrono hem 7 Days'e sahip biri olarak Pellaton gibi bir patente sahipken, chrono'daki rotorum niye ses çıkarıyor diye düşünmeden edemiyorum. Madem böyle bir teknolojiye sahipsiniz in-house olan tüm saatlerinize bu özelliği koyun. Bu konuda en çok beğendiğim marka Rolex. Giriş seviye saatinde de, en üst seviye saatinde de standartları belli.


Yazdığım gibi, alım süreci biraz hızlı oldu ama aldığım günden itibaren çok sevdim kendisini. İri mi iri, ama rahat mı rahat :) En önemlisi saate baktığınız zaman horolojik bir tatmin yaşatıyor, Rolex'e baktığınızdaysa gördüğünüz bir tool watch. İkisinin yeri çok farklı benim gözümde. Her koşulda takabileceğim mükemmel bir saat Rolex ama bakarken dalıp gidilecek bir saat değil :)

Resim

Kusura bakmayın, bu sene biraz IWC marka elçisi gibi oldum ama genel olarak tarzım bu sanırım. Marka deneyimlemeye ilk olarak Omega ile başladım(Moonwatch, Aqua Terra), sonra Rolex(OP, Sub, DJ) şimdi ise IWC. İleride de mutlaka farklı markalar olacaktır :champ:

Re: Kutu açılışı

MesajGönderilme zamanı: 21 Kas 2020, 09:52
Umutt
Engin Hocam, senin zevkine güveniyor ve fotoları şimdiden heyecanla bekliyorum..

Daha önce açılış yapılmamış dediğin için, Bulgari Octo ilk atışı yapayım.

Re: Kutu açılışı

MesajGönderilme zamanı: 21 Kas 2020, 09:59
coolfire
Ooo delilikleri severim [emoji23]

Blancpain ?

Re: Kutu açılışı

MesajGönderilme zamanı: 21 Kas 2020, 10:00
cihanmert
Açılışı yapılmamış denince heyecan oldu. Şimdiden güzel günlerde kullanın hocam.

Baal yada bell & rose diyeyim. Yakın zamanda göremedim eskiye dair varmi aratmadim.

Re: Kutu açılışı

MesajGönderilme zamanı: 21 Kas 2020, 10:01
foottwo
JLC :roll:

Re: Kutu açılışı

MesajGönderilme zamanı: 21 Kas 2020, 10:06
Tolgi06
Engin hocam inan hiçbir fikrim yok ne olduğu konusunda ama merakla bekliyorum. Octo ise şayet, buluşma olursa kolumdan çıkarmayacağıma emin olabilirsin :)


Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi

Re: Kutu açılışı

MesajGönderilme zamanı: 21 Kas 2020, 10:16
mturann
??? :)

Re: Kutu açılışı

MesajGönderilme zamanı: 21 Kas 2020, 10:29
FatihParlak
rolex oyster perpetual 36 green?


Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi