Umutt » 12 Eki 2019, 12:52
Forumdaşlardan dolu dolu yorumlar gelmiş, işin yatırım kısmı kısmen beni de ilgilendirdiği için ben de bir kaç kelam etmek isterim;
Öncelikle döviz al-sat yapmayı kimseye önermiyorum. Kısa vadede kazanmak mümkün ama orta ve uzun vadede sonuç hep hüsran olur. Genelde bireysel yatırımcı, 'take profit' ve' stop loss' yapamaz, yani zarardan da kardan da gerektiği zaman feragat edemez. Spot piyasa, foreks, vob vb..farketmez, dövizde kısa vadeli al sat dan prensip olarak uzak durun derim. Al-sat haricinde, uzun vadeli pozisyon almak isteyenlere ise şunu söyleyebilirim; riskli bir hamle olur çünki zarlar hileli. Serbest piyasa yönetimine ve dolayısıyla bilinegeldik ortadoks prensiplere geri dönülene kadar temkinli olun, en azından sepet yapın derim.
TL mevduat faizi, daha önce pek alışık olmadığımız bir kısım uygulamalardan ötürü mudileri mağdur edici, kredi kullananları ise aksine mutlu edici nitelikte. Olağan dışı yöntemlerle oranlar düşürüldüğü için (konuyu amacından saptırmamak adına detaya girmiyorum) reel faiz seviyesi, olması gereken yerin altında. Enflasyonun, son ay baz etkisinden ve bir kısım farklı sebeplerden (yine detaya girmek isteniyorum) ötürü indiği tek haneyi veri kabul etsek bile, stopaj sonrası mevduat oranı yüzde 11 li oranlara tekabül ediyor ve böylece mudilere yüzde 1-1.5 aralığında reel faiz öneriliyor. Şu anki yp mevduat toplamının, ulusal paranın üzerine çıkmasında bu anomalinin de payı var diye düşünüyorum.
Konunun açılış sebebi olan gayrimenkul yatırımına gelirsek, parasal genişleme döneminin bittiği ve yerel konjonkturun de dünyadan negarif ayrıştığı şu ortamda, açıkçası ben kendi adıma uzun bir süre tek haneli faiz oranları beklemiyorum. Bu da büyük ölçüde kredi büyümesine bağımlı olan sektörü, fazlasıyla kırılgan hale getiriyor. Buna karşılık halihazırda fiyatların, usd bazında çok düşmüş olduğunu da söylemek gerek. Özetle burada, özellikle 200 kira ve altındaki satın alımlar selektif olarak değerlendirilebilir ama genel olarak sektörel bunalımın bir süre daha devam edeceğini söylemekta fayda var. Son olarak G.Menkul kazancını hesaplarken, kira getirisi+arsa şerefiye değer artışı - binanın fiziki amortisman kaybı olarak formule etmek daha doğru olur diye düşünüyorum. Dolayısı ile kirayı mevduat faizi ile kıyaslayacaksak, potansiyel şerefiye artışını da dikkate almalıyız bence.
Bes, devlet katkısından ötürü bence tl vadeli mevduat da dahil olmak üzere şu ana kadar sayılan tüm enstrumanlardan daha avantajlı; eğer altın endeksli fonlar tercih edilirse birikim altın/döviz olarak takip edilirken, ayrıca yüzde 25 devlet katkısı da kazanılabilir, tabi ki yıllık asgari ücret çarpanı sınırına kadar.
Son olarak Borsa ya gelirsek, özellikle gelişmekte olan piyasalar için tartışmasız en iyi yatırım alternatifi olduğunu düşünüyorum. Zaten yıllar itibariyle; yatay analizde, getiri oranlarında en tepede olduğunu görebilirsiniz. Spekülatif kağıtlardan kaçınıp,mümkünse imkb 30 portöyünde alınacak uzun vadeli pozisyonların, yatırımcısını tatmin edeceği kanısındayım. Tabi ki burada zamanlama önemli. Kriz dönemleri, her zaman alım fırsatı olmakla birlikte, usd bazında borsanın dipte olduğunu söylemek şu ortamda zor.
LYA-L09 cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
En son
Umutt tarafından 12 Eki 2019, 13:02 tarihinde düzenlendi, toplamda 1 kere düzenlendi.