Seiko Prospex SPB213J Limited Edition Kutu Açılışı
Gönderilme zamanı: 15 Eki 2021, 18:32
Herkese merhaba,
Forumda henüz yeniyim adım Tamer, paylaşım yapan ve değerli yorumlarını katan bir çok arkadaşın emeğine saygı olarak bende naçizane ufak bir paylaşım yapmak istedim. Öncelikle şunu belirtmek isterim; uzun yıllardır bir saat severim fakat, saatler hakkında kullanılan terminolojiye ve kavramlara pek de hakim olduğum sayılmaz. Yanlış veya bilmeden farklı bir terim kullandıysam şimdiden affola.
Bir daha Seiko markasıyla işim olmaz (haklı sebeplerimle) dememe rağmen son güncelerde incelemekten kendimi alıkoyamadığım ve karar vermekte zorlandığım, acaba yanlış seçim yapmış olur muyum yada farklı bir model mi baksam diye farklı düşüncelere dalmışken 40,5 mm boyutu, beyaz kadran ve mavi yada lacivert bezel olması ayrıca spor kullanıma daha yatkın gibi sebepleriyle bu saati almaya karar verdim.
Teknik detaylar hakkında çok fazla bir şey söyleyemeyeceğim lakin kendimce + ve - olarak yorumlarımı sizlere sunmak istedim.
LumiBrite özellikli fosforu ben başarılı buldum açıkçası sabah aldığımda bile ufakta olsa parlamalar devam etmekteydi.
Kadran rengi kırık beyaz deniyor herhalde. Gri renkte ibreler rahatsız etmiyor ve gözü yormuyor.
Fırçalanmış çelik bilezik çok güzel duruyor. Parlak olmaması daha hoş olmuş bence. Ancak bilek sallandıkça oluşan klasik Seiko şakırdama sesini saymazsak tabii.
Ve geldik beni en rahatsız eden toka kısmına. Açıkçası bir dalgıç saati olmasına rağmen ideal boyutlarda zarif bir kasa ve kordon yapısı olan bu saate, 5 cm uzunluğunda boydan boya koskoca bir toka. Ayrıca kilit üstüne kilit. Daha küçük bir toka bulma ümidiyle arayışlara başladım bile. Yada diğer serilerinde olduğu gibi mavi silikon kordonun çok yakışacağını düşünüyorum.
Daha önce forumda bir arkadaş bahsetmişti, tarih kısmı çerçeveli olsa daha iyi olurdu diye. Katılmamak elde değil, gri metal çerçeve çok daha güzel görünmesini sağlayabilirmiş.
Şimdilik gözlemlerim bu kadar arkadaşlar. Umarım vaktinizi boşa harcamayan, beğene bileceğiniz tarzda bir paylaşım olmuştur.
Forumda henüz yeniyim adım Tamer, paylaşım yapan ve değerli yorumlarını katan bir çok arkadaşın emeğine saygı olarak bende naçizane ufak bir paylaşım yapmak istedim. Öncelikle şunu belirtmek isterim; uzun yıllardır bir saat severim fakat, saatler hakkında kullanılan terminolojiye ve kavramlara pek de hakim olduğum sayılmaz. Yanlış veya bilmeden farklı bir terim kullandıysam şimdiden affola.
Bir daha Seiko markasıyla işim olmaz (haklı sebeplerimle) dememe rağmen son güncelerde incelemekten kendimi alıkoyamadığım ve karar vermekte zorlandığım, acaba yanlış seçim yapmış olur muyum yada farklı bir model mi baksam diye farklı düşüncelere dalmışken 40,5 mm boyutu, beyaz kadran ve mavi yada lacivert bezel olması ayrıca spor kullanıma daha yatkın gibi sebepleriyle bu saati almaya karar verdim.
Teknik detaylar hakkında çok fazla bir şey söyleyemeyeceğim lakin kendimce + ve - olarak yorumlarımı sizlere sunmak istedim.
LumiBrite özellikli fosforu ben başarılı buldum açıkçası sabah aldığımda bile ufakta olsa parlamalar devam etmekteydi.
Kadran rengi kırık beyaz deniyor herhalde. Gri renkte ibreler rahatsız etmiyor ve gözü yormuyor.
Fırçalanmış çelik bilezik çok güzel duruyor. Parlak olmaması daha hoş olmuş bence. Ancak bilek sallandıkça oluşan klasik Seiko şakırdama sesini saymazsak tabii.
Ve geldik beni en rahatsız eden toka kısmına. Açıkçası bir dalgıç saati olmasına rağmen ideal boyutlarda zarif bir kasa ve kordon yapısı olan bu saate, 5 cm uzunluğunda boydan boya koskoca bir toka. Ayrıca kilit üstüne kilit. Daha küçük bir toka bulma ümidiyle arayışlara başladım bile. Yada diğer serilerinde olduğu gibi mavi silikon kordonun çok yakışacağını düşünüyorum.
Daha önce forumda bir arkadaş bahsetmişti, tarih kısmı çerçeveli olsa daha iyi olurdu diye. Katılmamak elde değil, gri metal çerçeve çok daha güzel görünmesini sağlayabilirmiş.
Şimdilik gözlemlerim bu kadar arkadaşlar. Umarım vaktinizi boşa harcamayan, beğene bileceğiniz tarzda bir paylaşım olmuştur.