Bence dejenere veya kendini bilmeyen insanlar hep vardı; ancak sosyal medyanın olmadığı zamanlarda bu tür insanların yaptıkları sınırlı bir çevre tarafından biliniyordu. İçip için gecenin bir saati nara atan sarhoşlar, akrabalarının düğünlerinde komik şeyler yapıp kendini rezil duruma düşürenler, köy ağalığından sanayiciliğe geçiş yapan; ancak şirketin kazandığı parayı pavyonda/kumarhanede batıran, gazinoda sanatçının ayakkabısından içki içen, vs vs insan türleri..
Sosyal medya sayesinde bunların yerine babasının Porsche'sindeki zeka küpü kızları, tatile gittiği için başka kimsenin yapamadığı bir mucizeyi gerçekleştirdiğini sanan öğrencileri görüyoruz. Ankara'da Sarı Tutku isimli sarışın bir pavyon gülüyle sahnede karşılıklı 10 dakika dans etmek için 1.000 TL'yi veren Angara bebelerini de görüyoruz (konuyla ilgisi olmayan Ankaralı arkadaşların alınmayacağını umarım).
Kanımca kendi aile terbiyesi olmamış, ticaretin veya bürokrasinin belli aşamalarını kat etmediği için geldiği noktada sapıtmış olan kişiler, kendi çocuklarına da belirli terbiyeyi zamanında vermediği için, bu gençlerin önünde de doğru düzgün örnek olmadığı için sapıtan gençler hoş görünmüyor. Sürene keyif vermesi gereken güzel otomobiller, arazi araçları ve motosikletler magandaların eline geçince yollarda tehlikeli şekilde yarış yapıp veya yollarda makas atmak suretiyle kazalara neden olabiliyorlar. Halbuki bu gruptakiler adrenalin tutkularını yollarda tatmin etmek yerine trafiğe kapalı alanları tercih etseler, ama bunu yapmaları için öz bilince kavuşsalar zaten sorun çözülecektir.
Son olarak; Çeşme'de bir plajda eğlenen ve habere göre 4.000 TL civarında para bıraktıktan sonra dayak yiyen gençlerin haberini okumuşsunuzdur. Aileler çocuklarına sınırsız para harcamak yerine kazıklanmadan eğlenme kültürünü aşılasalar, o plajdaki diğer kişiler de bu tür olaylara tepki gösterseler, mekan işletmecileri de mekana zarar veren mafya bozuntusu kılıklı çakalları kapısından kovsa; bu bilinç toplum geneline yayılmış olsa, zaten hayatımızda pek çok şey daha güzel olurdu. Bugün iş yerleri; personelinin uygun olmayan özel hayatı ve/veya diğer personelle olan uyumsuzluğu nedeniyle personelini işten çıkartabiliyor. Aslında üniversite, sosyal klüpler ve dernekler de benzer bir yaklaşımla saçma sapan özel hayatı olan ve/veya karanlık işlere bulaşan öğrencilerini, üyelerini aralarında çıkartsalar ve bu konu taviz verilmeden uygulansa; uzun vadede olumlu sonuçlar alınabileceğini düşünüyorum. Ancak maalesef "al gülüm/ver gülüm" tarzı ilişkilerle ayakta duran toplumda bu dediğim hayalden öteye gidemez.