TSF Üyelerine Özel İndirimli Lüks Saat Modellerini İncelemek İçin Tıklayınız

TSF Nostalji Köşesi

Forum Kurallarına Uygun Farklı Konular Üzerine Sohbet ve Paylaşımlar
Forum kuralları
Sevgili Üyeler Forum Kurallarında Tartışılması Uygun Olmadığı Belirtilen Konular Hakkında Bu Bölümde Paylaşım ve Fikir Bildirimi Yapmayınız. İnançlar, Politika, Fanatizm, Irkçılık Vb. İçeriklerde Konular Açmayınız. Ayrıca Kişisel Mahremiyet ve Ailesel Durumlarınızı İçeren Konuları Burada Paylaşmayınız. Birbirinize Saygılı Olunuz Lütfen.

Re: TSF Nostalji Köşesi

Mesaj mvurucu » 03 Tem 2014, 09:47

Bu başlık şahane geyik harlatır:):)

ben nişantaşı beşiktaş hattında chevrolet damalı dolmuşların da çalıştığı zamanı hatırlayabiliyorum...
arka koltuk yayla gibi parlak sedefli kaplı ufaktım eğer dolmuş boşsa sağa sola döndükçe üzerinde kayardım fena hoşuma giderdi :)

leblebi tozu, sigara şeklindeki kağıdı asla tam soyulamayan iğrenç sakız :) ve tabii ki meybuz allahım ne küçük şeyler bizi mutlu ediyormuş

okul malzemelerinden de unutamadığım bizim ilkokulun önüne gelen seyyar satıcıdaki tarkanlı serdar ortaçlı ve gs fb bjk li not defterleri ve kartpostallar tabiiki dönemin kült aksesuarı iskelet anahtarlık :) şırınga şeklinde içi boyalı su dolu uçlu kalemler( millet birbirine batırmaya başlayınca bizim hoca yasaklamıştı ) ve kokulu silgiler

maket sevgim filo maketle başlamıştı, orta ve büyük boyu vardı ama içinden fiks aynı şeyler çıkardı sürekli farklı renklerde
formula 1 aracı, helikopter ve uçak

bir yere çarpınca geri dönen arabalar vardı oyuncak..tam altında büro koltuğu tekeri gibi dönen bi zımbırtı ile oradan oraya döner sesler çıkarır çarpıp dolaşırdı...

ev hayatında da mesajlarda da bahsedilmiş sobanın yeri bambaşkaydı..
haftasonu sıcacık eve uyanmak, akşamları kestane patates soğan kızarmış ekmek gibi bilimum nimetlerinden faydalanmak
banyoyu soba önündeki leğende yapmak:) ve banyoya transfer olacak kadar büyüyünce boruya yanaşıp bornozun önünü açarak ısınmak:)

tv ye geri dönersek anadoludan görünüm ün korkunç müziği...o zamnlar sansür uygulaması yokken doğudaki çatışmalarda "ölü ele geçirilen" teröristlerin yere dizilmiş ceset görüntüleri

bir pazar sabahı show tv nin açılışı ve ilk gün verdikleri "ayı " filmi...parliament pazar gecesi sineması ve hababam batman
hafta içi okuldan dönünce tam önlüğü çıkarıp yemeğe yumulunca trt de başlayan transformes (hep sabahçı olduğuma şükrederdim)
"He' s winding watch of his wit; by and by it will strike..." W. Shakespeare
Kullanıcı avatarı
mvurucu
 
Mesajlar: 1044
Yaş: 40
Kayıt: 22 Tem 2011, 11:13
Konum: İstanbul

Re: TSF Nostalji Köşesi

Mesaj manil » 03 Tem 2014, 10:58

Mükemmel bir başlık olmuş çok şey yazılır, çizilir. İlk aklıma gelen ise Turbo cikletlerin içinden çıkan araba kağıtları olacak. Hatta ve hatta o kağıtlar arasında bi DeTomaso Pantera araba vardı ki, hiç bir cikletin içinden çıkmazdı, üretici firmanın bi kumpası olduğunu düşünürdük. :)
“Some people feel the rain. Others just get wet.”

Bob Marley
Kullanıcı avatarı
manil
 
Mesajlar: 2723
Kayıt: 14 Şub 2014, 12:33

Re: TSF Nostalji Köşesi

Mesaj uhpu » 03 Tem 2014, 23:43

Cuma aksamlari trt'de Bir Baska Gece
Mavi Ay, ana karakterleri Dempsey ve Meg5 vs ( aklimda boyle kalmis) adını hatirlayamadigim Ingiliz polisiye dizisi,

Ülkemizin ilk ozel tv kanali olan ve ilk gunlerde sadece canak anten ile ceken ve o zamanlarki adi interstar olan Star icin catiya konacak tencere ve tencere kapagi ile ilgili geyikler,
Kaptan mağara adami, Ninja Kaplumbağalar, Tas devri,

O meshur muzigi ile gece dansi ( tabi o zamanlar izlemem yasakti :lol: ), Show Tv'de Tutti Frutti, bizimkiler,

Silah seklinde uclu kalemler, uzerinde ari resmi olan sari, yesil ve pembe kokulu silgiler, kokulu notluklar, sifreli kalem kutu ve okul cantalari, robot seklinde kalem kutular, Mon ami boyalari, LA Gear isikli ayakkabılar, bir tarafi kursun bir tarafi kirmizi olan kalemler, kablolu uzaktan kumandali arabalar, minti sakizlari,

İzmir'de treleybusler vardi, elektrik tellerine bagli olurlardi ve virajlarda hemen tellerden cikardi ve şoför inip telleri yerine takardi,

Aklimda kalanlar bunlar :))
Kullanıcı avatarı
uhpu
 
Mesajlar: 693
Kayıt: 05 Kas 2013, 02:00

Re: TSF Nostalji Köşesi

Mesaj Archimed » 04 Tem 2014, 14:43

Yaz mevsimindeyiz; 1980'lerde İstanbullular'ın Çeşme, Bodrum gibi yerlerde yazlık ev alma adeti yoktu. Ankaralılar her daim denize uzak oldukları için Ayvalık'ta yazlığa giden pek çok Ankaralı tanırım. Neyse biz gelelim İstanbullular'a. Avrupa yakasında yaşayanlar Büyükçekmece, Kumburgaz, Selimpaşa ve Silivri'yi tercih ederlerdi. Babalar gündüz işe gider, akşam iş sonrası deniz keyfi yaparlardı. Ev hanımları ve çocuklar da yaz boyu deniz ve yazlık keyfini çıkartırlardı. Anadolu yakasında yaşayanlar ise genelde Bayramoğlu ve Şile'yi tercih ederlerdi. O zamanlar Şile'nin yolu bugünkü gibi değildi; 1 gidiş 1 geliş olan, bol virajlı bir yoldu.. Hali vakti yerinde olanlardan Adalar'a yazlığa gidenler vardı. Geçmişte olduğu gibi bugün de üst düzey gelir ve servet sahipleri Boğaz'da yalı hayatını tercih ediyorlar.. Ancak 30-40 yıl veya daha öncesinde doğalgazın ve izolasyon teknolojisinin bugünkü seviyede olmaması nedeniyle yalı sakinlerinin büyük bir kısmı yazın yalıda yaşar; kışın İstanbul merkezine yakın yerlerde yaşarlardı.. Yalova ve Erdek'e yazlığa gidilirdi; ancak aile babalarının gündüz işe gidip akşamları yazlığa geldiği aileler için Yalova ve Erdek pek pratik olmazdı..

Ben de 1980-1990'lı yıllarda yaz aylarını Kumburgaz'daki yazlığımızda geçirirdim.. Tıfıl zamanımızda Bmx, ergen zamanımızda da yarış bisikletine terfi ettim. Arkadaşlarla bisiklet turları, lise zamanı ve sonrasında araba turuna terfi etti.. 1980'lerde Kumburgaz'da yaşımız gereği akşamları dondurmacı, Atari salonu, lunapark gibi yerlerde eğlenirdik. Sonra yaşımız büyüyünce Kumburgaz ve Celaliye'deki bar/diskolara kaydık. Silivri'de Klassis Oteli'nde mutlu günlerimiz geçti :) Bugün Kumburgaz Marin Princess olan 5 yıldızlı otel 1980'lerde Marin Otel olarak bilinirdi ve o zamanlar küçük ve eski bir oteldi. İlk üstsüz güneşlenen turistleri oranın plajında görürdük (oraya da maalesef pörsümüş 60 yaş civarı turistler gelirdi). Zaman içinde okul bitti, bizler büyüdük, Kumburgaz'ın denizi kirlendi, eğlence ve tatil anlayışımız değişti; artık Kumburgaz bana sadece geçmişte güzel anıları hatırlatan bir yer.. Sahilde bütün gün gezen Panda dondurmacısı, kokoreççisi, simitçisi, midye dolmacısı, elma şekercisi, pamuk helvacısı vardı. Akşam üzeri plajın boşalmaya başladığı saatlerde kumsalda siteler arasında maç yapılırdı, maç sonrası deniz keyfi müthiş olurdu. Halen irtibatta olduğum yazlık arkadaşları ve komşularımızdan Kumburgaz'a giden pek yok artık.. Bazıları güneye yerleşti, bazılarının aile büyükleri vefat edince akranlarımızdan yurt dışına göç eden oldu.. Bazıları mali yönden geçmişini arıyor, yazlık olayına giremiyor.. Gündüz iş, akşam yazlık keyfini tercih edenlerin bazısı da Kumburgaz, Büyükçekmece'nin sırtları ile Çatalca gibi yerlerde tamamen müstakil arsa üzerine müstakil ev yaptırmayı tercih ediyor.. Gözlemlediğim kadarıyla Adalar neredeyse eski popüleritesini koruyor.. Büyükada ve Heybeliada'da müstakil yazlığı olan birkaç tanıdığım Ada'daki yazlık evini muhafaza etmekle birlikte akrabaları ile Bodrum'da ev alıp yılın belirli zamanlarında oraya gidiyorlar. Bu durum da bence bakımsız devre mülklere mecbur kalmak yerine yılın belirli zamanlarında kendi evinin ve eşyanın rahatlığında yazlık keyfini yapmayı ve evin yatırım ve gider maliyetini de böldüğü için makul bir yol..
Kullanıcı avatarı
Archimed
 
Mesajlar: 1396
Kayıt: 01 Eki 2011, 14:28

Re: TSF Nostalji Köşesi

Mesaj raven » 04 Tem 2014, 15:01

TRT deki necefli maşrapanın üstüne nostalji figürü tanımam :lol:

Resim
Düşünüyorum öyleyse varım, düşünemiyorum öyleyse malım!
Kullanıcı avatarı
raven
 
Mesajlar: 4501
Yaş: 54
Kayıt: 26 Nis 2013, 19:31
Konum: İstanbul

Re: TSF Nostalji Köşesi

Mesaj mvurucu » 14 Tem 2014, 11:43

Archimed yazdı:
Ben de 1980-1990'lı yıllarda yaz aylarını Kumburgaz'daki yazlığımızda geçirirdim.. Tıfıl zamanımızda Bmx, ergen zamanımızda da yarış bisikletine terfi ettim. Arkadaşlarla bisiklet turları, lise zamanı ve sonrasında araba turuna terfi etti.. 1980'lerde Kumburgaz'da yaşımız gereği akşamları dondurmacı, Atari salonu, lunapark gibi yerlerde eğlenirdik. Sonra yaşımız büyüyünce Kumburgaz ve Celaliye'deki bar/diskolara kaydık. Silivri'de Klassis Oteli'nde mutlu günlerimiz geçti :) Bugün Kumburgaz Marin Princess olan 5 yıldızlı otel 1980'lerde Marin Otel olarak bilinirdi ve o zamanlar küçük ve eski bir oteldi. İlk üstsüz güneşlenen turistleri oranın plajında görürdük (oraya da maalesef pörsümüş 60 yaş civarı turistler gelirdi). Zaman içinde okul bitti, bizler büyüdük, Kumburgaz'ın denizi kirlendi, eğlence ve tatil anlayışımız değişti; artık Kumburgaz bana sadece geçmişte güzel anıları hatırlatan bir yer.. Sahilde bütün gün gezen Panda dondurmacısı, kokoreççisi, simitçisi, midye dolmacısı, elma şekercisi, pamuk helvacısı vardı. Akşam üzeri plajın boşalmaya başladığı saatlerde kumsalda siteler arasında maç yapılırdı, maç sonrası deniz keyfi müthiş olurdu. Halen irtibatta olduğum yazlık arkadaşları ve komşularımızdan Kumburgaz'a giden pek yok artık.. Bazıları güneye yerleşti, bazılarının aile büyükleri vefat edince akranlarımızdan yurt dışına göç eden oldu.. Bazıları mali yönden geçmişini arıyor, yazlık olayına giremiyor.. Gündüz iş, akşam yazlık keyfini tercih edenlerin bazısı da Kumburgaz, Büyükçekmece'nin sırtları ile Çatalca gibi yerlerde tamamen müstakil arsa üzerine müstakil ev yaptırmayı tercih ediyor.. Gözlemlediğim kadarıyla Adalar neredeyse eski popüleritesini koruyor.. Büyükada ve Heybeliada'da müstakil yazlığı olan birkaç tanıdığım Ada'daki yazlık evini muhafaza etmekle birlikte akrabaları ile Bodrum'da ev alıp yılın belirli zamanlarında oraya gidiyorlar. Bu durum da bence bakımsız devre mülklere mecbur kalmak yerine yılın belirli zamanlarında kendi evinin ve eşyanın rahatlığında yazlık keyfini yapmayı ve evin yatırım ve gider maliyetini de böldüğü için makul bir yol..



abi harikasın ya...
kumburgaz
neredeyse tüm çocukluğumun yazları kumburgaz kamiloba zümrüt sitesindeki evimizde geçti..
bisiklet daha sonraları paten..dondurmacı atari salonu ve deniz...
tad dondurmacısı ve seyran pastanesi turları
murat sitesinin altındaki acaip atari salonu
kamp alanının oradaki lunapark bozması acaip yer ve kumburgaz girişindeki lunapark...

marin otelin havuzu ve bahçesinde dolaşan tavuskuşları beni benden alırdı o yaşlarda
akşam balkondan eve çağıran anneye " anneeaaaa yarım saat daha yeaaaa" diye bağırma lüksü :)

o zamanlar bodrum ve çeşmeyi bildiğin evin bodrumu ve bildiğin çeşme zannederdim sanırım..tatil demek kumburgaz demekti
"He' s winding watch of his wit; by and by it will strike..." W. Shakespeare
Kullanıcı avatarı
mvurucu
 
Mesajlar: 1044
Yaş: 40
Kayıt: 22 Tem 2011, 11:13
Konum: İstanbul

Re: TSF Nostalji Köşesi

Mesaj Archimed » 14 Tem 2014, 19:46

mvurucu yazdı:
Archimed yazdı:
Ben de 1980-1990'lı yıllarda yaz aylarını Kumburgaz'daki yazlığımızda geçirirdim.. Tıfıl zamanımızda Bmx, ergen zamanımızda da yarış bisikletine terfi ettim. Arkadaşlarla bisiklet turları, lise zamanı ve sonrasında araba turuna terfi etti.. 1980'lerde Kumburgaz'da yaşımız gereği akşamları dondurmacı, Atari salonu, lunapark gibi yerlerde eğlenirdik. Sonra yaşımız büyüyünce Kumburgaz ve Celaliye'deki bar/diskolara kaydık. Silivri'de Klassis Oteli'nde mutlu günlerimiz geçti :) Bugün Kumburgaz Marin Princess olan 5 yıldızlı otel 1980'lerde Marin Otel olarak bilinirdi ve o zamanlar küçük ve eski bir oteldi. İlk üstsüz güneşlenen turistleri oranın plajında görürdük (oraya da maalesef pörsümüş 60 yaş civarı turistler gelirdi). Zaman içinde okul bitti, bizler büyüdük, Kumburgaz'ın denizi kirlendi, eğlence ve tatil anlayışımız değişti; artık Kumburgaz bana sadece geçmişte güzel anıları hatırlatan bir yer.. Sahilde bütün gün gezen Panda dondurmacısı, kokoreççisi, simitçisi, midye dolmacısı, elma şekercisi, pamuk helvacısı vardı. Akşam üzeri plajın boşalmaya başladığı saatlerde kumsalda siteler arasında maç yapılırdı, maç sonrası deniz keyfi müthiş olurdu. Halen irtibatta olduğum yazlık arkadaşları ve komşularımızdan Kumburgaz'a giden pek yok artık.. Bazıları güneye yerleşti, bazılarının aile büyükleri vefat edince akranlarımızdan yurt dışına göç eden oldu.. Bazıları mali yönden geçmişini arıyor, yazlık olayına giremiyor.. Gündüz iş, akşam yazlık keyfini tercih edenlerin bazısı da Kumburgaz, Büyükçekmece'nin sırtları ile Çatalca gibi yerlerde tamamen müstakil arsa üzerine müstakil ev yaptırmayı tercih ediyor.. Gözlemlediğim kadarıyla Adalar neredeyse eski popüleritesini koruyor.. Büyükada ve Heybeliada'da müstakil yazlığı olan birkaç tanıdığım Ada'daki yazlık evini muhafaza etmekle birlikte akrabaları ile Bodrum'da ev alıp yılın belirli zamanlarında oraya gidiyorlar. Bu durum da bence bakımsız devre mülklere mecbur kalmak yerine yılın belirli zamanlarında kendi evinin ve eşyanın rahatlığında yazlık keyfini yapmayı ve evin yatırım ve gider maliyetini de böldüğü için makul bir yol..



abi harikasın ya...
kumburgaz
neredeyse tüm çocukluğumun yazları kumburgaz kamiloba zümrüt sitesindeki evimizde geçti..
bisiklet daha sonraları paten..dondurmacı atari salonu ve deniz...
tad dondurmacısı ve seyran pastanesi turları
murat sitesinin altındaki acaip atari salonu
kamp alanının oradaki lunapark bozması acaip yer ve kumburgaz girişindeki lunapark...

marin otelin havuzu ve bahçesinde dolaşan tavuskuşları beni benden alırdı o yaşlarda
akşam balkondan eve çağıran anneye " anneeaaaa yarım saat daha yeaaaa" diye bağırma lüksü :)

o zamanlar bodrum ve çeşmeyi bildiğin evin bodrumu ve bildiğin çeşme zannederdim sanırım..tatil demek kumburgaz demekti


Mvurucu; komşuymuşuz resmen; ben de Yenikent'te idim (hatırladığım kadarıyla Zümrüt'ün yanında Birlik-Aydın sitesi vardı; Yenikent ise Aydın Sitesi'nin yanında). Yanlış hatırlamıyorsam Suzan Avcı'nın da Zümrüt Sitesi'nde evi vardı. Murat Sitesi'nin ordaki Atari Salonu'na takılan ufaklıklar vardı; tam oyun oynarken abi takılıyorsan senin için turu geçebilirim" falan derlerdi (uyanıklar beleşe oynamak için yardım ayağına takılırlardı :) ). En sonra birkaç yıl önce Aydın Sitesi'ne bir ahbabımıza gitmiştim, sonra yürüyerek Yenikent'e geçtim. Yıllar önce ortada koşturduğum yere eşim ve çocuğumla gitmek değişik geldi.. Ama ne yalan söyleyeyim; sanki oranın dokusu yılları içinde çok çok değişmiş.. Binalar tanıdık, insanlar yabancı geldi.. Şimdi yaz aylarında Şile'de geçiriyorum, denize uzak; ama müstakil havuzlu bir evimiz var.. Müstakil havuz ailecek keyif yapmak açısından güzel bir konfor; ama deniz kenarı yazlık havasında değil..
Kullanıcı avatarı
Archimed
 
Mesajlar: 1396
Kayıt: 01 Eki 2011, 14:28

Re: TSF Nostalji Köşesi

Mesaj mvurucu » 15 Tem 2014, 09:41

malesef çok bozulmuş abi..bende bi sabah kahvaltıya gitmiştim şehrin gürültüsünden kalabalığından kaçmak için..
e5 ten tam kumburgaza girişte yapılan döner kavşak orayı kesip atmış...

yeni yeni dükkanlar, siteler doku tamamen değişmiş..

yenikentle maç yapardık hep kumsalda akşamları
hatta bir sene yenikentin lağımı patlamıştı ve annemler bana yasaklamıştı o tarafta yüzmeyi
hemen yanında murat sitesi vardı ve site 49...sonra da marin :)

vay be
"He' s winding watch of his wit; by and by it will strike..." W. Shakespeare
Kullanıcı avatarı
mvurucu
 
Mesajlar: 1044
Yaş: 40
Kayıt: 22 Tem 2011, 11:13
Konum: İstanbul

ÖncekiSonraki

Dön TSF Sohbet - Off Topic Discussion

Kimler çevrimiçi

Bu forumu gezen kullanıcılar: Majestic-12 [Bot] ve 4 misafir

   
   
TSF Partner Brands & Medias
Ancon
Arnold & Son
Ateliers deMonaco
Audemars Piguet
Badollet Geneve
Bell & Ross
Breitling
Chopard
Concord
Gucci
Hautlence
Hublot
Linde Werdelin
Maîtres du Temps
Manufacture Royale
Oris
Parmigiani Fleurier
Snyper Geneve
Steinhart
Watchonista
                                          

     Facebook  Twitter  Instagram  Youtube  RSS Portal    |    Gallery    |    Blog    |     Advertise / Reklam / Contact      
 

All brand names and trademarks are the property of their respective owners