TSF - Türkiye Saat Forumu - Dünya'nın En Çok Ziyaret Edilen Türkçe Saat Sitesi

Selam arkadaşlar
29 yaşında yaz sonu Avustralya'ya gitmeyi planlayan bir makine mühendisiyim. Forumu tesadüfen buldum ve saygın ortamınız çok hoşuma gitti bir kaç gün inceledikten sonra üye olmaya karar verdim. Forum sayesinde saatlere bakışım biraz farklılaştı, şimdiye kadar armani, diesel, calvin klein gibi markaların saatlerini takip ederken burada defalarca okuduğum "saat markalarına bakın" tavsiyesi üzerine artık bu markalardan soğudum. Yalnız hala otomatik ve kinetik saatlere quartz'lara göre çok daha fazla ilgi olmasını anlamış değilim. Mekaniğe ilgim olsa da pille çalışacak basit sistemlerin daha uzun ömürlü ve bakıma çok daha az ihtiyacı olan sistemler olduğunu düşünüyorum. Sizi otomatik ve kinetik saatlere iten şeyleri yazarsanız çok sevinirim. Bir de şöyle foruma biraz ters gelebilecek bi sorum var. Malumunuz ülke şartlarında parasının hesabını tutmak zorunda olan %99'luk kesimdeyiz temel amacı zamanı göstermek ve tarzı, beğeniyi yansıtmak olan saatlere 4 haneli rakamlar ödemek sizce ne kadar mantıklı. Gerçekten beğendiğim bir kaç model bu seviyelerde ve açıkcası saatlere onca para ödemeye mantığım izin vermiyor.
Hepinize iyi günler.

Foruma hoş geldiniz

Quartz(pilli) saatler belli bir bütçenin üzerine çıktıktan sonra zevk vermemeye, sıradan gelmeye başlıyor. Otomatik saatler bu hobide çok daha etkin durumda ki sırf saniyenin hareketi için bile otomatik saat alanlar var. Çeşit çeşit sistemler, mekanizmalar, teknikler kullanılan malzemeler, yenilikler, ar-ge çalışmaları vs. her şeyin odak noktası otomatik saatler.

Uzun ömürlülük konusunda ise otomatik saatlerin kesinlikle önde olduğunu düşünüyorum. (Mesela 30 yıllık Seiko 5'ler bile bakımı yapıldığında tıkır tıkır çalışmaya devam etmekte)

Pratiklik konusunda ise Quartz mekanizmalar çok daha iyi. Saate sürekli ayar yapmak zorunda kalmıyorsunuz, saate gelebilecek darbelerde falan daha dayanıklılar. Hele son zamanlarda çok güzel teknojiler ortaya çıktı; Kinetic, Direct Drive, Solar, GPS, Radio Wave vs...

Saat hobisinde en hassas noktalardan biri ise bütçe; çünkü işin içine girdikçe ne kadar geniş bir dünya olduğunu, maddi olarak sınırının olmadığını görüyorsunuz ve kendinizi kaybettiğiniz taktirde cebinizdeki son kuruşu dahi verebiliyorsunuz "Bütçeniz yeterliyse" ve "parasını hak eden bir model ise" 4 haneli bir rakamı gönül rahatlığı ile verebilirsiniz.
-Kişisel görüşümdür: Güzel bir hobi fakat, hayatta bir öncelik değil. Kesinlikle maddi olarak kimsenin kendini sıkıntıya sokmasına gerek olmadığını düşünüyorum ve sırf "saat alacağım" diye diğer zevklerden kendini mahrum etmemesinden yanayım.

Forumda zaman geçirdikten sonra kafanızda yazdıklarımdan çok çok daha fazlası şekillenecektir

Keyifli forumlar

Foruma hoş geldiniz.

Ben genelde 5 haneli paralar ödediğim için sorunuza cevap veremeyeceğim. 4 haneli ödeyenler eminim fikirlerini belirtecektir.

Hoşgeldiniz

Quartz saatlerin mekanizmalarındaki basitlik, çok doğru zaman tutma gibi önemli avantajları olmasına rağmen saat tutkunlarına hitap etmiyor ve otomatik saatteki tadı vermiyor. Sadece saatlerde değil, bazen birçok şey için "kolayına kaçmışlar" yorumu yaparız. Emek verilmeden baştansavma yapılmış gibi gelir. Sanırım ona benziyor.

Güzel forumlar

hepinize teşekkür ediyorum.

SeRxx ve starex tutku hiçbir zaman maddiyatla ölçülmemeli tabi, hayatımda "mantık" her zaman ilk sırada olduğundan böyle sorgulara giriyorum her şeyi sorgulayınca da hiçbir şeye tutunamıyor insan. kendime olan bu eleştirimden sonra konuyu tekrar saatlere bağlıyorum.
evet quartz saatler daha basit ve bu basitlik ilk mesajda belirttiğim saatlerin asıl amacı doğrultusunda bir çok avantaj sağlıyor. ömür konusunda SeRxx ile aynı fikirde değiliz sanırım olaya bakım girerse bu işin ucu yok bu bir gerçek. bakımı yapılan pilli saatlerin özellikle elektronik olanlarının asırlarca çalışacağını düşünüyorum. şöyle açıklayayım aynı teknolojiyle üretilen pilli ve otomatik saatleri dış etkilerden bağımsız karşılaştırırsak enerji üretimi için gerekli parçalar mekanik eleman sayısını arttıracağından sürtünme dolayısıyla deformasyon olasılığı artacaktır. sanırım starex'in yaklaşımı saat tutkusunun oluşumunda daha etkin bir rol üstleniyor.
hazır ben de bu tutku tam yer edinmemişken quartz modelerle devam mı etsem bilemedim şimdi SerdarFB de gözümü korkuttu zaten

Öncelikle hoşgeldiniz,

Sorduğunuz soruya kendi perspektifimden nacizane bir yanıt da ben vermek isterim.

Dünya üzerinde iktisadi sisteme konu olan her malın fiyat bilgisini temel olarak arz-talep dengesi belirler. Diğer unsurlar bu temel yasa yanında tali olarak kalır. Ancak nesnelerin fiyatı yanında bir de değer denilen bir kavram vardır. Fiyat ve değer her zaman örtüşmeyebilir ve çoğu zaman da örtüşmez.

Bununla birlikte, Dijital Kontrol Sistemlerini bilirsiniz. Hani kararlılıklarını hesaplamak için "z" "domaininde" çalışılan. Malumunuz olduğu üzere bu sistemler ortaya çıkmadan önce, yaptıkları işlemler için mekanizmalar kullanılmaktaydı. Kararlılıkları "s" düzleminde hesaplanan ve Mekanizma Tekniğine konu olan bu yapıları incelediğinizde içinizden gizliden gizliye bir hayranlık duygusu uyanır. Ancak devre elemanlarının gelişmesiyle beraber "demode" olan bu hantal yapıların arkasındaki düşünce ve kurgu sizi kendine hayran bırakır. Her ne kadar Metodik Konstrüksiyonun ilk buyruğu "basit iyidir" olsa da. (Üstelik quartz teknolojisi ve endüstriyel uygulamaları sanılanın aksine basit de değildir. Üstelik çoğu saat sahibi bu teknolojilerden de bihaberdir, ilgilenmezler de)

Durumlar karşısında kişilerin çoğu zaman kendine özgü açıklamaları ve cevapları vardır.

Tüm bu açıklamalar ışığında, mekanik bir saate sahip olmanın bence tek amacı "güzel olana sahip olma duygusunu" yaşamaktır. Her ne kadar tüm mantıki, ekonomik ve teknik veriler aksini gösterse de.

Diğer taraftan, içinde bulunduğunuz aşamada, bu konudaki kararınızı belirleyen tek parametre, maddi olmalıdır. İmkanınız el verdiğinde de "Grubler-Cebîşev" ya da "Routh–Hurwıtz" namına bir karar vereceksinizdir.

Hoş geldiniz

hoşgeldiniz iyi forumlar dilerim