Kol saatlerine her dönem ilgi ve sevgi duyan biriydim. Öyleki kazandığım ilk parayla kendime saat almıştım. (swatch-kazandigim para ve bilgi- görgüm o kadardı diyeyim:) hatırası olsun saklarım diye düşünmüştüm. (Tepesi kopmuş bir şekilde duruyor halen)
Benim için saat her zaman hatırası olan, imkanım ölçüsünde sevdiklerime hediye etmekten büyük haz aldığım bir aksesuardı.
Saatle ilgili bu saf:) hislerim konudan ve literaturden habersiz uzun yıllar devam etti.
2 ay kadar önce ne olduysa oldu bir şekilde, lise yıllarında kullanıp haşat ettiğim sonrada kenara attığım Seiko 5'im tekrar önüme çıktı. (Dedem Hac'dan hediye getirmişti)
Ya bu neymiş, yapım yılı ne acaba diye internete girmemle başlayan bu güzel serüvende (1991 miş) kendimi mahcup bir şekilde eşime bu süre zarfında aldığım 2. otomatik saatin haberini verirken buldum.
Bu iki aylık dönemde ulaşabildiğim youtube kanallarından zaman buldukça inceleme videosu vs izleyip kendimce bilgi birikim edinmeye çalıştım.
Tsf ile çok şükür ki: bu işin bir forumu vardır mutlaka diye düşünüp google araması sayesinde tanıştım.
Bu satırları az önce kariyerinin ilk saat pil değişimini başarıyla tamamlamış bir yeni üyeniz olarak yazdım.
Bilgi ve tecrübesini buraya aktararak katkıda bulunan tüm üyelere teşekkür ve hurmetlerimi sunarim.
Bu uzun takdim için de ozur dilerim.
Saygılarımla,
Hasan
Göztepe-İstanbul
BLA-L09 cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi