Babamın 1981 yılında düğün hediyesi olarak koluna takıp 20 yıl civarı kullandığı saat. Bu saat 2003 yılında durmuştu. Babam bunu Afyonkarahisar' da bir saatçiye götürmüştü ve bakımını yaptırdı. Buna rağmen saat günde yarım saat geri kalıyordu. Ümidi kesen babama yeni saat almıştık.
Birkaç ay önce ev aktarılması sırasında babam dolapta bir yerlerden saati bulmuş. Ve yine Afyonda bir saatçiye götürüp demiş ki: Al bu saati yedek parça olarak kullan, işine yarar belki senin olsun. Saatçi esaslı adammış, verdiği cevap: Sen bunu çocuklarına sordun mu? Oğlun sana kızmasın sonra, bozuk da olsa babasından hatıra saklamak ister, al götür bunu oğluna ver. Babam da bu saati bana getirdi ve dedim ki: Baba sen ne ettin? Aldım elime saati, girdim TSF' ye. Bu saati kim eski günlerine döndürebilir? Tabiki CENGİZ USTA.
Fotoğraflarda eski yeni karşılaştırması ile onarım aşamasındaki bazı fotoğrafları göreceksiniz. Bu saat sayesinde Cengiz Ustayla ahbap olduk. Adam mükemmel bir insan, dürüst bir esnaf, komple bir usta. Gerçek müslüman gibi hareket ediyor. Son derece de vefalı. Kendisine buradan teşekkür ediyorum. Tek bir saniye bile üzmedi beni.
Saate gelecek olursak, ismini söylediği fakat benim hatırlamadığım, aşınmış olan iki parçayı orjinaliyle değiştirdi Cengiz Usta. TV kasa olduğu için hiçbiryerde bulunmayan camdan iki tane buldu. Birini taktırdım, birini de satın aldım. Orjinal cam. CNC bilgisayarlı polisaj yaptırdı ve hakiki deri japon malı kayış taktı. Mekanizma temizliğini en kaliteli isviçre bakım solüsyonu ile yaptı ve makineyi isviçre yağlarıyla yağladı. Saatin 1971 ile 79 yılları arasında üretildiğini biliyoruz yani en az 40 yaşında olan bu saati neredeyse tanıyamayacaktım. 40 yaşında bir çöpten tam bir klasik ortaya çıkardı.
Satışta olsa onarımına yaptığım masraf kadar bir para eder belki, ama babamın hatırasına paha biçilemez. Hele hele, babam çok şükür sağ, Allah uzun sağlıklı ömür versin, kolumda bu saati gördüğünde onun duyduğu ve tabi benim duyduğum haz, dünyalara değişilmez.
Peki sıra neye geldi, rahmetli dedemin bana 1988 yılında sünnet hediyesi olarak Hacdan getirdiği Citizen 8200'e. Onu da önümüzdeki hafta Cengiz Abi'nin şefkatli parmaklarına emanet edeceğim.
Cengiz Abi, bu yazıyı okursan selam çakmadan geçme , ayrıca diyorum ki, hepimiz bu fani dünyadan gidiciyiz, Allah sağlıklı uzun ömür versin ama, sen bu ara yerine en az senin kadar iyi bir usta yetiştirmeden çekip gitme...
Ömer Hızlı