1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

Sarayda En Kıymetli Saat Hangisiymiş?

MesajGönderilme zamanı: 04 Kas 2013, 21:41
nicholaihel
Topkapı Saray Müzesi başkanlığını yürüten Dr. Haluk Dursun hocanın saatlerle ilgili bir yazısı. İlginizi çekebileceğini düşündüm. Buyrun...

SARAYDA EN KIYMETLİ SAAT HANGİSİYMİŞ?

Dedemin hayatı boyunca en çok önem verdiği, ihtimam ve devam göstererek yapmış olduğu iş neydi bilir misiniz? Her akşam yatmadan önce cep saatini çıkarıp kurmak ve baş ucuna asmak…

Bu işleri yaparken bana dönüp, “Böyle dakik saat görmedim, dakika sekmez” demek. Dedemin saatine büyük bir güveni ve bağlılığı vardı. Radyoda gong vurdukça kontrol eder, ileri ve geri kaldığı zaman bana söylemez, sessizce ayarlar; tam dakik gittiği zaman da “Böyle saat görmedim.” derdi. Yıllar hep böyle geçti. Bazen saatin bir parçası, galiba direği, çok kullanmaktan, aşınmaktan kırılır ve bana Sirkeci’de bir yer tarif ederek “Git saati oraya göster, tamir ettir, sonra getirirsin.” derdi.

Dedemin bu saat merakı bende de cep saatlerine karşı bir ilgi uyandırdı. Ama rahmetli dedem Osmanlı zamanında doğmuş bir eski zaman adamı… Benim o genç yaşımda cep saati alacak ne param, ne de taşıyacak havam var… Cep saati için yelek giymeli veya pantolonda özel saat cebi açtırmalı. Hereke’de Terzi Şadi Amca -Allah selamet ve uzun ömürler versin- bu işi yıllar boyunca dedem için yaptı. Hatta benim de pantolonlarıma daha sonra cep saati yeri açmaya başladı.

Aradan yıllar geçti. Dedem rahmetli oldu. Cep saati de bana intikal etti. Önceleri aynı ihtimamı ben de gösterdim. Saati vaktinde kuracaksın. Sonuna kadar kurmayıp, yayı zorlamayacaksın. Öyle devamlı ayar yapmayacaksın.

Dedemin saati Zodiac markaydı. Babamınki ise Demiryolu Serkisoff. Her ikisi de tepeden kurmalı, kapaksız cep saatleriydi. İşte bu iki saatle büyüdüm. Gençliğimde Hereke’de saat de satılan bir beyaz eşya dükkanında çalışıyordum. Orada patronum Nafiz Üstündağ’dan şu sözü duydum: “Saat dediğin Omega’dır, gerisi numaradır.”

Dayım da aynı şeyi söylerdi. O da Omega’cı idi. Serkisoff ve Zodiac ile başlayan cep saati biriktirme hevesim, Omega ile devam etti. Tabii Osmanlı dönemi, Osmanlı kadranı saatlerle… Zenith, Makoulian, Arabian, Brevet… Bunlar artık kapaklı ve arkasından anahtarla kurmalı saatlerdi.

Bütün koleksiyonerlerdeki ortak hastalık bende de kendini gösterdi. Hiç tatmin olmadan, sonsuz bir toplama hastalığı… Her defasında daha güzelini arama ve elde bulundurma sevdası.

Bu iş böyle devam ederken, müzayedelere cep saati almak için girerken, Topkapı Sarayı’na geldim. Ve orada memleketin en güzide iki saat ustasıyla tanıştım. Şule Gürbüz ve Recep Gürgen.

Onların da bu konuda çok yardımını gördüm, yönlendirmesinden faydalandım. En son bir de Edward Prior aldım müzayededen, kıran kırana bir mücadeleden sonra… Baktım iş kötüye gidiyor. Arkadan George Prior, arkasından Breguet devam edecek… Bu arada Sultan III. Selim’in meşhur Paris Sefir-i Kebiri es-Seyyid Moralı Ali Efendi’nin özel yapım Breguet saati yurtdışında müzayedeye çıktı. Kaç paraya satıldı dersiniz? 1 milyon 400 bin liraya. Fiyata bakar mısınız? Mükemmel bir işçilik, özel Osmanlı pazarı için yapılmış bir sanat eseri… Paris ve Cenevre’deki saat müzeleri almak için yarıştılar. Biz de uzaktan uzağa imrendik durduk…

Yok gümüş savatlı, yok altın kapaklı derken; şunun mine kadranı, bunun kösteği… İşin sonu gelmeyecek. Benim bu kadar saat toplamaya ne param, ne gücüm yetecek. Gerçi benim aldığım cep saatleri sudan ucuz. İyi araştırıp, fahiş fiyatla darbe yemezsen, darbesiz cep saatlerini çok ucuz fiyata almak mümkün. Şimdi çok moda olan Iphone 5S’den yahut Sony Xperia Z1’den daha ucuz, düşünün.

Topkapı Sarayı’na gelir gelmez, göreve başladığım gün makam odamdaki George Prior’u görünce tamam dedim, doğru yere geldik. Hemen arkasından Divan-ı Hümayun Divit Odası’ndaki Saat Koleksiyonu’na girdim ve orada yeni açılan cep saati vitrinine yanaştım. Bir de baktım, ne göreyim!.. Avrupa’daki müzayedede satılan III. Selim dönemindeki cep saatinin bir eşi bizim vitrinde durmuyor mu?
Şimdi Kubbealtı’nın yanında Saat Seksiyonu’nda dünyanın en kıymetli envayi çeşit saati, Saray’da makam odasında İngiliz boy saati George Prior, çalışma odamda benim Osmanlı dönemi guguklu duvar saatim ve karşımda diğer cep saati koleksiyonum var. En başta dedeminki… Hepsi bir arada… Gözüm, gönlüm saate doydu.

Bu arada konu hakkında bilgi sahibi oldukça öğrendim ki, dedemin saati en değersiziymiş. Yani maddi bakımdan en ucuzu…

Bana sorarsanız Saray’daki tüm saatler bir yana, dedemin cep saati bir yana…

Zaten size sormuyorum bile…

http://halukdursun.com/index.php?lang=tr&page=10&anIIcat_2=10&anIIitm_2=209

Re: Sarayda En Kıymetli Saat Hangisiymiş?

MesajGönderilme zamanı: 18 Kas 2013, 16:36
asymptote
nicholaihel yazdı: Radyoda gong vurdukça kontrol eder, ileri ve geri kaldığı zaman bana söylemez, sessizce ayarlar; tam dakik gittiği zaman da “Böyle saat görmedim.” derdi.

Ah şu dedeler.. :) Dedenize Allah rahmet eylesin. Yazınızdan anladığım kadarıyla dedenizin ihtimam gösterdiği cep saati şimdi emin ellerde.. :thumbup:

Pantolona saat cebi dikildiğin bilmiyordum, yazınızdan öğrendim. Bunu hemen uygulamaya koymalıyım ben de.. ;)

Re: Sarayda En Kıymetli Saat Hangisiymiş?

MesajGönderilme zamanı: 21 Kas 2013, 22:26
asymptote
Artık pantolonlara bozuk para cebi dikiyorlar. Yeni pantolonların birçoğu böyle. Bu durumdan hoşnutsuz olduğumu söyleyemem.. ;)
Resim

Re: Sarayda En Kıymetli Saat Hangisiymiş?

MesajGönderilme zamanı: 11 Kas 2023, 22:47
PolatCastano
eskiler eskilerimiz... :thumbup:

Re: Sarayda En Kıymetli Saat Hangisiymiş?

MesajGönderilme zamanı: 13 Kas 2023, 11:47
mturann
Haluk Dursun
Rahmet olsun, mekanı cennet olsun

Yazı için teşekkürler