retrograde yazdı:İnadına nostalji
Bende Ankara-Kızılay'da Lamy'nin kaligrafi takımını beğenmiştim, hoş kalemler. Nerede üretildikleri konusunda bir bilgim yok hali hazırda kaligrafi modeli kalemlerim olduğu için edinmeyi pek düşünmedim. Kaligrafiye yeni başlayacaklar, genelde birçok kırtasiyede rastlanan Çin malı ürünlerle başlıyorlar. Bazı eski kırtasiyelerin vitrinlerinde hala Amerika üretimli Sheaffere rastlamak mümkün. Alırken kalemin üzerinde yazan ibarelere dikkat etmeniz gerekli, mutlaka USA yazısını okumalısınız. Sirkeci'de bu kalemlere rastlayabilirsiniz. Altın kaplamalı olanların da Çin'de üretilebileceklerine ihtimam vermiyorum. Eskişehir'de eski bir kırtasiye vitrininde Pelikan takımına rastladım, epey hoş bir takım, sedef işlemeli. Eski üretim olduğu için Çin olma olasığıda yok. Fiyatının yüksekliğinden ötürü çok kişi alamayıp, geri gönmüş. Kapağında Germany ibaresi var ve F uçlu. Sizde böylelikle bir kalem bulabilirsiniz. Ben en son 2007 yılında Faber Castell marka dolma kalem almıştım. Germany ibaresine güvenerek aldım fakat kalemin herhangi bir yerinde Çin'de üretilen bir parça kullanılıp, kullanılmadığını bilmiyorum. Bu sebeple olsa gerek, tasarımını çok beğendiğim Crosslara yaklaşamıyorum. Benim için kalem Vintage ve takım halde olmalı. Bu sebeple eski kırtasiye vitrinlerinde yıllarca alıcısına kavuşamayan kalemleri tercih ederim.
Gelelim hikayelerimize, ilk hikayemizin kahramı Eskişehir eski milletvekili Mail Büyükerman. Ankara'ya başbakanlık bursunu almaya gittiğinde, işlemler için gerekli evrakların imzalanma sırasında kendi kalemini vermek istiyor (o zamanlar bir nevi prestij pekiştirme eylemi gibi düşünülebilir) fakat kaleminin pahalı bir Sheaffer olduğunu hatırlayıp vermekten vazgeçiyor. Kendisiyle ilgilenen Başbakanlık personelinde 30 TL'lik Sheaffer olduğunu görüyor, fakat kendi cebinde 65 TL'lik Sheaffer olduğunu söylüyor. O zamanın parasıyla epey para ediyor bu fiyat. Büyükerman'a o kalem aynı bende ki altın kaplama gibi aile yadigarı olarak kalmış.
İkinci hikayeyi ise Deniz Basımevi Müdürlüğü'nün Cumhuriyet Donanmasının Kuruluşu Sırasında 60 Yıl Hizmet isimli kitabından okumuştum sanırım. E. Tüma. Büyüktuğrul'un anıları arasında geçiyor. Ama hikayenin kahramanlarını hatırlayamayacağım. Komutanının Scrikss'i yazmaya nazlanınca, gene rütbeli bir subayımız Sheafferini veremiyor.

Not: Telefon trafiğinden ötürü gecikmeli ileti.