Arkadaşlar uzunca bir süre tesbih kültürü üzerine araştırma yapmış biri olarak birkaç söz karalamak istedim. Umarım bir fikir verebilirim. Aşağıdaki yazıyı hazırlamam yaklaşık olarak 2 saatimi aldı umarım bir katkım olur. Saygılar
Sıkma KehribarBelki kızacaksınız ama paylaşılan tesbihlerin birçoğu değersiz tesbihler. Özellikle mlm'nin 'sıkma kehribar' ı ne yazık ki gerçek değil, çok büyük ihtimalle yeni döküm plastik türevi bir madde. Orjinal sıkma (tesbihciler bu ürünleri genelde Osmanlı sıkma diye tabir ederler) tesbihlerin fiyatı 800 TL civarından başlayıp, ustasına göre 10 bin TL civarına çıkabiliyor. Bu sıkmalardaki en önemli özellik, tornaya giren hammaddenin tesbih olarak yapılmasından sonra renk değiştirmesi (sıkma kehribardan yapılmış oyun zarı, kapı kolu, şemsiye sabı vb).
Aşağıdaki fotoğraflar sadece misalen verilmesi olayın teknik noktasını gösterebilmek açısından verilmiştir.
Orjinal hammaddenin fotoğrafı

Orjinal hammddenin tornadan sonraki hali

Görüldüğü üzere hammadde tornadan çıktıktan sonra tamamen başka bir renkte çıkıyor, tesbihimiz de yapıldıktan sonra bu renk tonunda oluyor ve zamanla asıl rengine dönmeye başlıyor. Vişne çürüğü, bordo vb. renklerdeki ilk halini alması yaklaşık olarak 10-12 yılı buluyor.
Sıkma kehribar tamamen insan yapımı bir ürün olmakla birlikte, II. Dünya savaşında formülünün kaybedilerek bir daha yapılamadığı tezi genellikle dile getirilen en bilindik söylemdir. Bu kapsamda zamanında şemsiye sapı, kapı kolu, küllük, sigara ağızlığı olarak yapılan ve dünyanın her yanına dağılan bu ürünler günümüzde özellikle Türkiye'de değerlenmiş ve antika haline gelmişlerdir. Tabi bu durum bazı simsarların türemesine sebep olmuş ve bu ürünün taklitleri piyasayı sarmış durumdadır. Bu yüzden konunun uzmanı bir kişiden destek almadan Sıkma kehribar almak çok büyük bir kumar oynamaktır, dikkat edilmesi gerekir.
Bu madde ilk yapıldığı yıllarda renk değiştirmesinden dolayı hatalı bir hammadde olarak yorumlanmış ve değerlenmemiştir. Ama geçen zaman içerisinde, hammaddenin aslında çok özel bir karışım olduğu ve bilhassa tesbihte aranılan bir materyal haline gelmesine imkan sağlamıştır. Tesbihteki en önemli özelliği parlaklığı, rengi ve çekim kalitesidir. Sıkma kehibarların rengini, çekim kalitesini ve hammadesindeki karışımı hiçbir üründe bulabilmeniz mümkün değildir.
Sıkma kehribar konusuyla alakalı olarak
http://www.sikmakehribar.com adresinden detaylı bilgiler alabilirsiniz.
Doğal Kehribar (Damla Kehribar)Çam ağacı reçinesinin yüzyıllar sonra oluşan fosilleşmiş haline kehribar adı verilir. Doğal bir hammadde olmakla birlikte dünyada en çok baltık ülkelerinden çıkarılır. Bu hammadde özellikle takı, süs eşyası ve tesbih yapımında kullanılmakla birlikte kendine has bir kokusu bulunmaktadır.
Damla kehribar tesbihlerin de kendilerine has parlaklıkları, renkleri, çekim zevki ve kokuları bulunmaktadır. Öte yandan doğada çok uzun yıllar oluşmasından ve kolay bulunamamasından ötürü son derece değerli bir hammaddedir. Aynı zamanda tesbih yapımına uygun yapısı bulunmamaktadır. Bu yüzden tesbih yaparken birçok usta damla kehribarda zorlanmakta ve fire verebilmektedir.
Damla kehribarın da son yıllarda giderek artan bir ilgiyle karşılaşması son derece yoğun bir şekilde piyasada sahte ürünler ortaya çıkmasına sebebiye vermiştir. Bu ürünlere koku esansı katılarak, tesbihten anlamayan kimselere büyük rakamlara satılabilmektedir. Unutmayın ki hiçbir doğal kehribar buram buram koku veremez, mümkün değildir. Plastiği andıran bir yapısı olamaz, hare yapısı doğaldır, plastiği andırmaz. Parlaklığı özeldir, renk doygunluğu farklıdır. Genellikle sarı-beyaz tonlarda olmakla birlikte, fosilli olarak da adlandırılan şeffaf yapıda olanları vardır. Jurassic Park filmin ana felsefesinde de kehribar vardır. Kehribarın içerisinde yüzbinlerce yıl dokusunu korumuş olarak kalan sivrisinekten yola çıkılarak dinozorlar canlandırılmıştır:) Mantıken ilginç olsa da bilimsel olarak henüz mümkün gözükmüyor:)
Örnek bir fosilli kehribar fotoğrafı

Yukarıdaki fotoğraf orjinal bir fosil kalıntısıdır. Bu tarz hammadeler çok daha fazla değerli olmakla birlikte, tesbih yapımında tanelere bu fosillerin denk getirilmesi gerekmektedir. Bu da ustanın dikkatine ve yeteneğine bağlıdır. Son zamanlarda her tanesinde karınca vb. fosil olarak tesbihler türedi ve 50-150 TL arasında satılıyorlar, bunların hepsi sahtedir, plastiktendir, hiçbir değerleri yoktur, dikkat ediniz.
Örnek sahte kehribar (sözde fosilli)
Ahşap ve Türevi Hammaddelerden Yapılan TesbihlerAhşap hammaddeden yapılan tesbihlere çok farklı değerlere sahiptirler. Yılan, abanoz, kuka en çok bilinen ve temini kolay olan hammedelerdir. Sıradan torna tezgahlarında makinede üretilen bir kuka tesbihi 10 TL'ye alabileceğiniz gibi, tesbih ustası tarafından, her tanesi ve imamesi elde yapılan ve estetik bir görünümde sunulan kuka tesbih 300-500 TL arasında bir değere sahiptir. Yapılacak oyma vb. işlemlerle bu değer artabilmektedir.
Ahşap hammeddeler çok değerli olmadıkları için taklitleri bulunmamaktadır. Bu hammadede değeri belirleyen en önemli kıstas usta elinden mi yoksa makineden çıktığı mıdır ?
Usta elinden çıkmış kuka bir tesbih

Makine yapımı kuka tesbih
Diş ve Hayvansal TesbihlerFildişi, kablumbağa kabuğu, mors dişi, deve kemiği gibi malzemelerden yapılan tesbihlere verilen genel isimdir. Elde edilme biçimlerinde çok çeşitli spekülasyonlar yapıldığı için uzak durulması gerektiğini düşünmekteyim.
Lakin oldukça değerli tesbihlerdir, üzerlerine yapılan işleme ve işçilikler yine bu gruptaki tesbihlere büyük değerler getirmektedir.
Yakut, mercan, gümüş ve benzeri işlemelerle 30-40 bin TL'lik fildişi tesbihleri görebilirsiniz.
Örnek değerli bir fildişi tesbih (Ustası Gürcan Öncü)
Katalin TesbihlerKatalin tesbihlerin eskisi bulunduğu takdirde değerli olmakla birlikte yapısal olarak sıkma kehribarı andırmaktadırlar. İnsan yapımı olmakla birlikte günümüzde fazlasıyla katalin ürün elde edilebilmekte ve bu yüzden uygun fiyatli hammadde sınıfına girmektedirler. Katalinler değerini belirleyen en önemli husus hangi ustanın elinden çıktığı, çekim kalitesi ve hareli yapılarıdır. Eğer iyi bir ustanın elinden çıkan bir katalin tesbihiniz varsa emin olun başka tesbih aramazsınız. Çünkü kadife gibi bir çekim hissi verirler, parlaklıklarıyla da dikkat çekerler. Öte yandan üzerine işleme yapılmaya en müsait hammaddelerden birisi olduğu için ustaların da tercih ettiği hammadelerdendir. Ancak bu ürün yapılırken mutlak surette tesbih ustasının gerekli maske ve gözlüğü kullanması gerekmektedir. Çünkü bu hammeddenin işlenmesi sırasında ortaya çıkan toz insan sağlığına son derece zararlıdır.
Usta elinden çıkmış örnek bir katalin tesbih (Ustası Nakkaş Ahmet)
[img]http://images.gittigidiyor.com/4904/mim-Sayin-quot-iozbulut-quot-Icin-Ozel-Satistir__49049895_1.jpg
[/img]
Oltu ve diğer taşlardan yapılan tesbihlerEn kalitelilerini Erzurum'da elde edebileceğiniz oltu tesbihlerin de sahteleri son zamanlarda yaygınlaşmaktadır. Oltu taşı işlenmesi zor olan bir hammedde olmakla birlikte doğal olması bakımından kehribarı andırmaktadır. Kehribara göre biraz daha sert ve ağırdır, beyaz demine sürüldüğünde kahverengi iz bırakır, gümüş çakma yapılan ve usta elinden geçen oltu büyük değerler kazanmaktadır. Rus oltusu, gürcistan oltusu gibi tesbihlerde maliyetlerinin uygun olması bakımından tercih edilebilir bir nitelik taşısa da gerçek oltu taşı Erzurum'da çıkarılan parlaklığı ve kaliteleriyle birinci sınıf olan ürünlerdir.
Gümüş çakmalı oltu tesbih (boyutu ve tane sayısının azlığından dolayı bu tür ürünlere 'efe tesbihi' denmektedir)

Doğaltaş diğer taşlar (akik, kaplangözü, kuvars, turkuvaz, ametist, aytaşı) gibi hammedelerden yapılan ürünler son derece uygun maliyetli ve koleksiyon değeri olmayan tesbihlerdir. Genellikle her yerde bulunabilir olmalarından ötürü çok sık olarak yüksek maliyetlere alınabilmekte ve hediye edilebilmektedirler. Satıcılar için yüksek bir kâr oranı anlamına gelen bu ürünlere çok özel değerler ve maliyetler ayırmamak gerekmektedir. Çekim zevkleri yok deneecek kadar azdır ve genellikle ağırdırlar.
Tesbih Ustaları ve TürkiyeÜlkemizde tesbih ustalığı ve ortaya çıkan ürünler incelendiğinde dünyanın en önemli ülkelerinden birisidir. Lakin Türkiye'de tesbihin yanlış kullanımı, beraberinde de yanlış bir algı yarattığı için gereken tesbih kültürü oluşamamıştır. Bu durum tesbih ustalarının tanınmasına ve artmasına engel olmakla birlikte bu işe gönül vermiş bir avuç insanın kalmasına sebebiyet vermiştir. Bir yanda hayatının herhangi bir döneminde (belki bir hediye belki de çekme amaçlı) tesbihe ilgi duymuş bir kitle, bir yanda ise bu işe gönül vermiş bir avuç insan. Bu durumda tesbih kültürünü yaşatmak ve geliştirmek her geçen gün zorlaşacaktır.
Tesbihin Türkiye'de kabadayılık ya da stres atma aracı gibi algılanmasının önüne geçilmesi çok kolay bir uğraş gibi gözükmüyor. Ama bu durum tesbih kültürü doğru bir şekilde yaşatma çabalarını engellememeli diye düşünmekteyim.
Tesbih alırken bir kere alın ama ustasından alın diyorum. Özellikle habbeleri (tesbih tanesi) ve imame formlarını son derece güzel yapan ustalarımızın bulunduğu bu ülkede nasıl ki saatlerde iyi ve güzel mekanizma arıyorsak, tesbihde de bu durum aynı doğrultudadır. Doğru hammadde ve usta ile yıllarca değerine değer katan bir obje elde etmek ve bunu kültürüne uygun bir şekilde zikretme amacıyla kullanabilmek sanırım bu kültüre bugün için yapılabilecek güzel bir katkıdır.
Saygılar, selamlar