TSF Üyelerine Özel İndirimli Lüks Saat Modellerini İncelemek İçin Tıklayınız

TSF : A Space Odyssey Uzay Kozmoloji Konuları

Forum Kurallarına Uygun Farklı Konular Üzerine Sohbet ve Paylaşımlar
Forum kuralları
Sevgili Üyeler Forum Kurallarında Tartışılması Uygun Olmadığı Belirtilen Konular Hakkında Bu Bölümde Paylaşım ve Fikir Bildirimi Yapmayınız. İnançlar, Politika, Fanatizm, Irkçılık Vb. İçeriklerde Konular Açmayınız. Ayrıca Kişisel Mahremiyet ve Ailesel Durumlarınızı İçeren Konuları Burada Paylaşmayınız. Birbirinize Saygılı Olunuz Lütfen.

Re: TSF : A Space Odyssey Uzay Kozmoloji Konuları

Mesaj Thevenin » 06 Eki 2015, 17:19

Degil de altinda oturup beklemek adet malum :D

Bu da geldigimiz nokta (temsili) :D

Resim
Thevenin
Kullanıcı avatarı
Thevenin
 
Mesajlar: 8350
Yaş: 37
Kayıt: 31 Eki 2010, 04:30

Re: TSF : A Space Odyssey Uzay Kozmoloji Konuları

Mesaj asymptote » 06 Eki 2015, 18:54

Başımıza ne geldiyse elmadan geldi zaten.. :)
"Evrende en büyük ziyan, sorgulama yeteneğini yitirmiş bir beyindir." - A. Einstein
Kullanıcı avatarı
asymptote
 
Mesajlar: 12140
Kayıt: 11 Ara 2010, 14:28

Re: TSF : A Space Odyssey Uzay Kozmoloji Konuları

Mesaj platinum » 07 Eki 2015, 21:54

Belki uzayla alakalı değil ama bilimle alaklı olduğu için bu başlıkta yazmak istedim.

İlk defa bir Türk bilimadamı Nobel ödülünü aldı.

Uzun zamandır böyle güzel ve gurur verici bir haber okumamıştım. Bugün haber sitelerine sırf bununla ilgili yeni detay var mı diye girip bakıyordum. Her okuyuşumda da acayip duygulanıyorum.

Tüm kalbimle, Allah senden razı olsun Prof. Dr. Aziz Sancar. Hem bilim alanında ki başarıların, hem kurduğun vakıf için yaptıkların, hem kendinden çok ülken adına bu kadar gurur duyman.

Muhteşemsin. :thumbup:
Kullanıcı avatarı
platinum
 
Mesajlar: 259
Yaş: 42
Kayıt: 04 Haz 2015, 09:15
Konum: Antalya

Re: TSF : A Space Odyssey Uzay Kozmoloji Konuları

Mesaj asymptote » 08 Eki 2015, 08:14

"Türkiye, 1971'den beri ABD'de yaşayan Prof. Dr. Aziz Sancar'ın Nobel Ödülü almasının haklı gururunu yaşıyor." - Zaytung

Bu Mardin'in havasından mıdır suyundan mıdır bilmiyorum ama çok münbit bir arazisi var..
"Evrende en büyük ziyan, sorgulama yeteneğini yitirmiş bir beyindir." - A. Einstein
Kullanıcı avatarı
asymptote
 
Mesajlar: 12140
Kayıt: 11 Ara 2010, 14:28

Re: TSF : A Space Odyssey Uzay Kozmoloji Konuları

Mesaj afl » 11 Eki 2015, 13:41

Aziz Sancar hakkında bir kaç kelime etmek isterim.

Aziz Sancar Nobel aldığı bu çığır açaçak kritik buluşu yaklaşık 10 yıl önce yapmıştı. Yani DNA onarım mekanizmasını çözene kadar 20-25 yıl inatla araştırmıştı.

Son 10 yılda da Aziz Sancar'ın daha bir çok buluşu mevcut. Bunlardan en önemlileri arasında mavi ışık reseptörü genini bulması var. Bunu önce bitkilerde ve sonra da insanda tespit ederek ona "cryptochrome" ismini vermişler . Bunun hikayesi ilginç:

Bu genin yapraklardaki fonksiyonu hücre onarımı (kendisinin ana araştırma alanı) olduğunu bulduktan sonra sevinçle insandaki hücre onarımı ile mavi ışığı ilişkilendirmeye çalışmış ancak insanda bu işe yaramadığını bulmuş. Uzun süre bunun insanda ne işe yaradığını araştırmış fakat bir türlü bulamamış. Bir gün Türkiye'den ABD ye dönüşü sırasında uçaktaki THY dergisinde "jet lag ile başa çıkmak için kendinizi açık havada ışığa maruz bırakın" içerikli magazinsel yazısını okuyunca şimşek çakmış kafasında. Döner dönmez bulmuş sonucu. Bu gen normalde insanı karanlıkta bıraksan yaklaşık 22 saat olan circadian ritmini 24 saatlik güneş çevrimi ile senkronize ediyor. Melatonin salınımı da bu işin içinde. Yani elektronikteki tabir ile tam bir "phase lock loop" mekanizması. Bütün, yeme, içme, uyuma acıkma ritmi buna bağlı. Doğu ve Batıya seyahatlerimizde ritmimizi günde 1-2 saat kaydırıp yeni faza oturtan da bu mekanizma.

Bu buluş seyahat şirketleri ve de deniz aşırı ülkelere asker yollamaya meraklı ABD ordusu tarafından ilgi ile izlenirken ve olayın ucunda büyük paralar varken (jet lag olayını ilaç ile kısa sürede yok edebilmek amacı ile) Aziz Sancar buradan daha derine dalıyor. Hücrelerin "timer" mekanizmasını çözüyor. Bu ne işe mi yarıyor? Kanserli hücrelerin zamanlayıcısını bozarak onları intihar ettirme metodu ile yok ediyor. Bunu fareler üzerinde p53 gen mutasyonu olan tümörleri yok ederek ispatladı birkaç sene önce. Bildiğim kadarı ile en yaygın kanser türleri bu p53 gen mutasyonu ile olmakta imiş. Ancak insanda aynı şekilde çalışmamış mekanizma. Bu konudaki araştırmayı devam ettirecek laboratuvarlara iş düşüyor diyor.

Bu arada DNA onarımı ile circadian cycle ın ilişkisini buluyor. Örneğin normal hücrelerde öğlene kadar olan zamanda hücre onarımının yüksek olduğu görülüyor. Kanser hücrelerinin saati ile vücut hücrelerinin saatinin farklı olduğundan yola çıkarak kemoterapi verme saatlerinin tedaviye etkisi ile ilgili hastalar üzerinde bir araştırma yaptılar geçtiğimiz aylarda. Yani vücutta salgılanan DNA onarım enziminin kanserli hücreler tarafından kullanımının düşük olduğu saatler bulunuyor ki kanserli hücre kemoterapi sonrasında kendini onarmasın. Zaten bu kemoterapide en temel problem sanırım. Yoksa ilaçlar doğru. Ancak buradan tam da beklediği sonuçlar çıkmamış durumda. Alternatif arayışlara devam etmekte yılmadan usanmadan.

Geçtiğimiz aylarda da çok kritik bir buluş daha yaparak her bir tek genin bozulması sonrasında nasıl düzeltildiğine dair yaklaşık 6 milyar adetlik kombinasyonda bir onarım verisi türetmiş. Bu veriler her türlü kanser hücresi özelinde nasıl mücadele edileceğine dair hayati önem taşımakta. Şimdi bu verileri tam yorumlamak için bunları işleyecek bir bio-informatic uzmanı arıyor.

Bu aralar 10 yıldır bir yandan da araştırdığı bir konu da onarım için kesilip hücre içine atılan hasarlı DNA sarmal parçasına ne olduğu idi. Yani çöpün bile peşini bırakmamış durumda. Sonunda bu yılın başında tespit ettiler kesilip atıldıktan sonra ne olduğunu. Şimdi bu artıkların "Lupus" hastalığı ile ilişkisini araştırıyor. Güneşe çıkınca yüzde kızarıklık ile kendini gösteren bir auto-immune hastalığı.

Tüm bunların yanı sıra bu hayati ve çağın vebasının inşallah belini kıracak temel bilim çalışmaları yapabilecek zeka ve bilinç düzeyinin yanı sıra, son derece sıra dışı ve yüksek karakter seviyesinde bir insan olduğu söylenir. Doğru dürüst yemek yemez, araba kullanmayı bilmez. Labaratuvarına yürür. Sadece hayatta kalmasına yarayacak kadar tüketir, haftada 90-100 saat çalışır, bütün parasını ya ABD'ye giden gençlere ya da Türkiye'de yardıma ihtiyacı olan insanlara ve fakir öğrencileri okutmaya harcar. Tek derdi İnsanlık ve Ülkesi adına önemli işler yapmaktır. Şu anda mutlu olduğu şey "Nobel"i almak değil, Türk gençlerinin öğrenilmiş çaresizliğini kıracağını düşünmesidir.

Bütün bunları alt alta düşününce son derece olağan dışı bir insan olduğu ortada. Etrafımızdaki insancıkları hatta insan demeye şahit isteyen yaratıkları görünce böyle insanlara ne çok ihtiyacımız olduğu bir kez daha ortaya çıkıyor.
Kullanıcı avatarı
afl
 
Mesajlar: 2708
Yaş: 58
Kayıt: 27 May 2014, 15:18
Konum: İstanbul

Re: TSF : A Space Odyssey Uzay Kozmoloji Konuları

Mesaj asymptote » 11 Eki 2015, 13:49

Tanıtım için teşekkürler afl.. :thumbup: Çalışkan ve inatçı bir kişiliği varmış. Edison'un ilkeli versiyonu.. :)
"Evrende en büyük ziyan, sorgulama yeteneğini yitirmiş bir beyindir." - A. Einstein
Kullanıcı avatarı
asymptote
 
Mesajlar: 12140
Kayıt: 11 Ara 2010, 14:28

Re: TSF : A Space Odyssey Uzay Kozmoloji Konuları

Mesaj afl » 11 Eki 2015, 13:59

asymptote yazdı:Tanıtım için teşekkürler afl.. :thumbup: Çalışkan ve inatçı bir kişiliği varmış. Edison'un ilkeli versiyonu.. :)


Rica ederim :champ: Hemen ilgini çekeceğinden emindim zaten :thumbup:
Kullanıcı avatarı
afl
 
Mesajlar: 2708
Yaş: 58
Kayıt: 27 May 2014, 15:18
Konum: İstanbul

Re: TSF : A Space Odyssey Uzay Kozmoloji Konuları

Mesaj Bg17 » 11 Eki 2015, 14:20

Benim gibi bilim dunyasina uzak birinin bile anlayabilecegi bir yazi olmus. Cok tesekkurler Afl.

Zaten tebrik etmemek elde degil.
Time is too precious to be measured by a cheap instrument...
Kullanıcı avatarı
Bg17
 
Mesajlar: 4635
Kayıt: 27 Oca 2012, 07:42

ÖncekiSonraki

Dön TSF Sohbet - Off Topic Discussion

Kimler çevrimiçi

Bu forumu gezen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 44 misafir

   
   
TSF Partner Brands & Medias
Ancon
Arnold & Son
Ateliers deMonaco
Audemars Piguet
Badollet Geneve
Bell & Ross
Breitling
Chopard
Concord
Gucci
Hautlence
Hublot
Linde Werdelin
Maîtres du Temps
Manufacture Royale
Oris
Parmigiani Fleurier
Snyper Geneve
Steinhart
Watchonista
                                          

     Facebook  Twitter  Instagram  Youtube  RSS Portal    |    Gallery    |    Blog    |     Advertise / Reklam / Contact      
 

All brand names and trademarks are the property of their respective owners