Mustafa Kemal Atatürk'e Ait 1937 Patek Philippe & Co. Genéve

[Wakabayashi]

Atatürk ile bir saat markasını özleştirsem o marka kesinlikle Patek olurdu. Beklediğim olmuş. Saat muazzam.

[Svart]

Ata'ya da bu yakışırdı...

[Dag]

Hangi hükümet için söyledin Taşkın? Bu hükümet için mi?

bu hükümet alsa saati özelleştirirdi, ne bileyim 50-100 yıllığına kiralardı

Önce saate kayyum atayıp sonra varlık fonuna

[bumingaffar]

Hükümetin birisini görevlendirip bu saati ne yapıp edip alması gerekirdi.


Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi

Bildiğiniz üzere o dönemlerde Zafer Çağlayan bakandı.

Atatürk'ün Patek'i olduğunu bilse , kesin Patek Philippe 5101G almaz , Mustafa Kemal Paşa'nın saatini alırdı .Öyle manyak bunlar.

[darksilence]

Hükümetin birisini görevlendirip bu saati ne yapıp edip alması gerekirdi.


Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi

Bildiğiniz üzere o dönemlerde Zafer Çağlayan bakandı.

Atatürk'ün Patek'i olduğunu bilse , kesin Patek Philippe 5101G almaz , Mustafa Kemal Paşa'nın saatini alırdı .Öyle manyak bunlar.

Aslında düşünüyorum da, saatin bizde olmamasına bi yerde seviniyorum. Bizimkiler kıymetini bilemezdi bu saatin. Türkiyede olsaydı hırsızın biri çalardı hiç yok fiyata saatten anlamayan birine satardı. Aslında yabancılar bizim tarihimize bizden daha çok sahip çıkıyolar. Öyle olmasa mezatta bu kadar para verip almazdı bu saati. Yani şu an en azından dünyanın herhangi bir yerinde emin ellerde olduğunu biliyorum ya o yeter...

[afl]

Hükümetin birisini görevlendirip bu saati ne yapıp edip alması gerekirdi.


Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi

Bildiğiniz üzere o dönemlerde Zafer Çağlayan bakandı.

Atatürk'ün Patek'i olduğunu bilse , kesin Patek Philippe 5101G almaz , Mustafa Kemal Paşa'nın saatini alırdı .Öyle manyak bunlar.

Aslında düşünüyorum da, saatin bizde olmamasına bi yerde seviniyorum. Bizimkiler kıymetini bilemezdi bu saatin. Türkiyede olsaydı hırsızın biri çalardı hiç yok fiyata saatten anlamayan birine satardı. Aslında yabancılar bizim tarihimize bizden daha çok sahip çıkıyolar. Öyle olmasa mezatta bu kadar para verip almazdı bu saati. Yani şu an en azından dünyanın herhangi bir yerinde emin ellerde olduğunu biliyorum ya o yeter...

darksilence, biraz daha araştırdım. Gazeteci Selahattin Duman, Türkiye'deki ünlü antikacılardan Raffi Portakal'ın kendisine hediye ettiği kitapları okurken Raffi Portakal'ın saati bir Türk adına aldığını ve ismin Raffi Portakal'da sır olarak kaldığını öğrenmiş ve bunu 18 şubat 2016 tarihli yazısında Hürrüyet gazetesinde yazmış.

Yazıda bahsi geçen kitabın adı Portakal'ın Yüzyılı. Raffi Portakal’ın anlattığı, Enis Batur’un da editörlüğünü yaptığı bu kitaba göre;

"22 Ekim 2002 de New York Sotheby’s’de 250 bin dolar başlangıç fiyatı ile müzayedeye çıkan saate Raffi Portakal, İstanbul’dan bir işadamı için talip olur. “600 bin dolara kadar çıkabilirsiniz” denen saat için arttırma yapılırken telefon iletişimi kesilir.
Raffi de inisiyatif kullanıp 850 bin dolara kadar çıkar ve Atatürk’ün saatini İstanbul’a geri getirir. Saatin son sahibi hâlâ Raffi’nin sırları arasında."

Şimdi bu son derece önemli bir bilgi.

Yabancı bir kaç kaynağa göre de New York'lu biri (muhtemelen bir kadın) saati almış.
Ama kitap çok net bir şekilde Raffi Portakal iş adamı adına aldı diyor. Bu forumda bir çok sektörde bir çok tecrübeli ve iyi yerlere gelmiş insan var. Raffi Portakal'a kolayca erişebilecek biri varsa bunu teyit etmek çok önemli olabilir.

[darksilence]

Hükümetin birisini görevlendirip bu saati ne yapıp edip alması gerekirdi.


Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi

Bildiğiniz üzere o dönemlerde Zafer Çağlayan bakandı.

Atatürk'ün Patek'i olduğunu bilse , kesin Patek Philippe 5101G almaz , Mustafa Kemal Paşa'nın saatini alırdı .Öyle manyak bunlar.

Aslında düşünüyorum da, saatin bizde olmamasına bi yerde seviniyorum. Bizimkiler kıymetini bilemezdi bu saatin. Türkiyede olsaydı hırsızın biri çalardı hiç yok fiyata saatten anlamayan birine satardı. Aslında yabancılar bizim tarihimize bizden daha çok sahip çıkıyolar. Öyle olmasa mezatta bu kadar para verip almazdı bu saati. Yani şu an en azından dünyanın herhangi bir yerinde emin ellerde olduğunu biliyorum ya o yeter...

darksilence, biraz daha araştırdım. Gazeteci Selahattin Duman, Türkiye'deki ünlü antikacılardan Raffi Portakal'ın kendisine hediye ettiği kitapları okurken Raffi Portakal'ın saati bir Türk adına aldığını ve ismin Raffi Portakal'da sır olarak kaldığını öğrenmiş ve bunu 18 şubat 2016 tarihli yazısında Hürrüyet gazetesinde yazmış.

Yazıda bahsi geçen kitabın adı Portakal'ın Yüzyılı. Raffi Portakal’ın anlattığı, Enis Batur’un da editörlüğünü yaptığı bu kitaba göre;

"22 Ekim 2002 de New York Sotheby’s’de 250 bin dolar başlangıç fiyatı ile müzayedeye çıkan saate Raffi Portakal, İstanbul’dan bir işadamı için talip olur. “600 bin dolara kadar çıkabilirsiniz” denen saat için arttırma yapılırken telefon iletişimi kesilir.
Raffi de inisiyatif kullanıp 850 bin dolara kadar çıkar ve Atatürk’ün saatini İstanbul’a geri getirir. Saatin son sahibi hâlâ Raffi’nin sırları arasında."

Şimdi bu son derece önemli bir bilgi.

Yabancı bir kaç kaynağa göre de New York'lu biri (muhtemelen bir kadın) saati almış.
Ama kitap çok net bir şekilde Raffi Portakal iş adamı adına aldı diyor. Bu forumda bir çok sektörde bir çok tecrübeli ve iyi yerlere gelmiş insan var. Raffi Portakal'a kolayca erişebilecek biri varsa bunu teyit etmek çok önemli olabilir.

"ATA’NIN SAATİ

Kitapta yer alan yüzlerce anekdot içinde bayıldığım şey Atatürk’ün New York’ta müzayedeye çıkan Patek Philippe marka
kol saati.
Atatürk giyime kuşama meraklı olduğu kadar kol saatlerine de meraklı ancak onun devrinde ne Ankara’da ne de İstanbul’da “marka kol saati pazarı” yok. Zaten bugün servet ödenen markaların o devirde bugünkü kadar kıymet-i harbiyesi de yok.
Atatürk’ün saat birikiminin temeli de ülkeyi ziyarete gelen liderlerin hediyeleri. Bizim iç siyasetin yağcıları da İsviçre’den bir şeyler taşımıştır, o kadar.
Ata’nın sofrasının “özel hallerinde” birinci harpten beri tanıdığı yakın arkadaşları “Paşam bize hiç saat hediye etmedin” diye tuttururlarmış. Hatta “Eliniz biraz sıkı galiba” diye laf da sokarlarmış.
O da sofrada oluşan mahalle baskısına dayanamayıp Genel Sekreteri Hasan Rıza Soyak Bey’den saat çekmecesini getirmesini istermiş. Gelen çekmeceyi arkadaşlarına gösterip, herkesin birer saat seçmesini istermiş.
Sonra Hasan Rıza Bey o çekmeceyi geri götürürmüş. Hesapta saatlerin kime verildiği kayda geçecek, dağıtım öyle yapılacak. Ertesi gün kimse saat alamazmış.
New York Sotheby’s’de 250 bin dolar başlangıç fiyatı ile müzayedeye çıkan saate Raffi Portakal, İstanbul’dan bir işadamı için talip olur. “600 bin dolara kadar çıkabilirsiniz” denen saat için arttırma yapılırken telefon iletişimi kesilir.
Raffi de inisiyatif kullanıp 850 bin dolara kadar çıkar ve Atatürk’ün saatini İstanbul’a geri getirir. Saatin son sahibi hâlâ Raffi’nin sırları arasında.

Siz de kendinizi bu ortamdan bir süreliğine sıyırmak istiyorsanız “Portakal’ın Yüzyılı” kitabını elinize almakla işe başlayın.
Bitirdiğinizde, sizi bilmediğiniz bir dünyada gezdirecek olan Raffi Portakal’a benim yaptığım gibi teşekkür edeceksiniz."(kaynak: hürriyet.com.tr)

Sevgili afl, evet kaynağı bende buldum ve o yazının daha geniş halini koydum. Eline sağlık...
Ama şunu bilmenizi isterim; Şu an çok şaşkınlardayım... Meğerse saat yıllarca aramızdaymış...

[darksilence]

Beklediğim kitap geldi. Şu işin detaylarını okuyalım Sayın Raffi Portakalı daha yakından tanıyalım bakalım...