mturann » 25 Ara 2018, 09:56
Ünsüz sertleşmesi değil de bu isimler orjinal arapça yazılışında d harfi ile yazıldığından orjinalini tercih ediyorlar.
Daha önceleri nüfus müdürlüklerinde isimlerin Türkçe dilbilgisi kurallarına uyma mecburiyeti vardı herhalde bundan dolayı isimler Tükçe telaffuzlarına göre yazılıyordu nüfus cüzdanlarına.
Şu an Türkçe Dilbilgisi kurallarına uyma mecburiyeti var mı bilmiyorum ama fiilen uygulamada vatandaş ne isterse o şekilde cüzdana yazılıyor.
Bazı kişiler de ismin arapça orjinali hangi harf ile ise o şekilde yazılması gerektiğini düşünüyorlar.
Mahmud, Mehmed, Ahmed, Hamid gibi yazılışlarla çokça karşılaşacağız. Artık insanlar isim yazarken ya da yazdırırken t ile mi d ile mi yazılıyor diye de sorma alışkanlığı geliştirecekler anlaşılan.
Şahsen her ne kadar Türkçe dilbilgisi ve ses kurallarına göre yazılması gerektiğini düşünsem de isim meselesinin kişiye özel olduğunu düşünüyorum. Bundan dolayı kişi hangi ismi hangi harfi tercih ettiyse ona çok da karışılamayacağını düşünüyorum.
Çünkü karıştıkça ipin ucu kaçacak gibi geliyor.
Birileri isimlerin yazılışına karışırsa başka biri de çıkacak yabancı kökenli isimler konulmasın diyecek biri şu dilde isim olmasın diyecek biri yok öyle değil onun doğru yazılışı bu isim böyle olacak diyecek. Gereksiz bir tartışma ve sonsuz bir girdaba girilir gibi geliyor bana.
Bu arada Mahmut Erol Kılıç Tasavvuf alanında profesördür. İlahiyat fakültelerindeki yüzlerce tasavvuf hocasının içinde bence orjinallikte birincidir. Anadolu tasavvufunu anlama konusunda Anadolunun Ruhu adlı eserini şiddetle tavsiye ederim. İnternette çokça videosu da bulunmaktadır. Hem kişiliği ile hem anlatışı ile hem de bilgisi ile çok kaliteli biridir.