Küçüklüğümde babamın bana o dönem cok popüler olan uzaktan kumandalı hesap makinalı Casio aldıgını hatırlıyorum,hatta yazın gittiğimiz tatil köyünün TV salonunda çaktırmadan kanalları değiştirdiğimi ve insanların şaşkınlığını anımsıyorum
Sonraları babam bana ilk G Shock’umu aldı.Camında çelik korucuyu barlar olan bir modeldi,o barları jiplerin tamponuna takılan Offroad far korumalarına benzetirdim.Bir akşam apartmandan arkadaşımın evinde bilgisayar oyunu oynarken biranda nasıl olduysa konu saatlere geldi ve darbelere karşı dayanıklılığı ile meshur saatim ile hava atmak maksadıyla saati 12. kattan beton zemine fırlattım,sonrada tedirginlik,heyecan ve yalandan bir özgüven ile koştur koştur aşağıya indik.Saate hiçbirşey olmamış demeyi cok isterdim ama malesef saat 10 parçaya ayrılmıştı Ne kadar üzüldüğümü,sacmasapan ani bir kararın neye mal oldugunu o zaman tecrübe etmiştim ama ne yapalım cocuktuk.Ondan sonra babam eve farklı bir modelle gelmiş ve birdaha saçmasapan gösterilerde bulunmamam konusunda uyarmıştı.G Shock ile bu acı-tatlı tanışmamdan sonra herzaman bir G Shock sahibi oldum,sanıyorum bugüne kadar 50 adete yakın modelini kullanmışımdır.Yaş ilerledikce bilekte geçirdikleri süre azalsada herzaman mini koleksiyonlarımda birtane bulundurdum ve ne zaman elime alıp baksam yüzümü gülümseten saatler oldular.Yaşım ilerledikçe aldıgım G Shock ların beni tatmin eden modelleride hernekadar özelliklerini kullanmasamda özellikleri gibi fiyatlarıda arttı.En son bir avm de eşimle gezerken onu kapıda beklemek yerine gözüme ilişen saatçinin vitrinine bakmaya gittim.Doğrusu vitrinde beni cezbedecek marka olarak birtek G Shock ve Protrekler vardı.Kırmızı siyah yeni çıkan “Heritage Red” serisini görünce dayanamayıp birtane almamla eşimin ensemde bitmesi bir oldu.Hergün kullanmadıgım için ve sürekli alıp sattıgım için fırçayı yedik.
Neyse gel zaman git zaman bilenleriniz vardır,2 hafta önce bizim herif dünyaya geldi,gece mamasıdır bezidir uyanıyoruz ister istemez ve saate bakmak için benim Heritage kolumdaydı fakat ışığının kalitesinden ötürü saati okuyamadım.Cok mühim degil ama saatçiyizya bahane ettim şeytan omuzda belirdi evdede otur otur yabancı forumları oku youtube review ları izle Baran sen kendini gazla iyi bir G Shock al dedim.Aslında GMW B5000 çelik bilezikli klasik modeli epeydir istiyordum ama araştırınca videolarını izleyince birsüre sonra bilezik kalitesi hernekadar G Shock lar için epey kaliteli olsada hoşuma gitmeyeceğine karar verdim.G Shock dediğin plastik kayışlı olur dedim kendimce.
İncelemesini henüz yapmaya başlayamadıgım,GShock forumlarındaki lakabıyla “Beast”,GPW1000,Gravitymaster serisi ile tanışmam tanıtıldıgı sene 2014-2015 Basel World de oldu.Bizim TSF ekipçe sunuma girdik Casio ya sagolsun Burak abi randevuyu kapmış.İlk bileğime taktıgımda “Bokunu cıkarttılar bu ebatların şunun hale bak şaka saatine dönmüş” dediğimi cok iyi hatırlıyorum
Neyse 2016 da Rescue Red serisini cıkarttılar,görünce cok begenmiştim ama bir G Shock için astronomik bir fiyat etiketi olduğundan almayı düşünmemiştim ta ki eve virüsten sebep hapis olana dek! Rescue Red serisini bulmak cok kolay olmadı cunku üretimi duralı çok oldu ki zaten limitli sayıda üretilmişti.Şu andada GPW 2000 olarak yeni kasaları satılıyor.Tek farkı bluetooth eklenmiş olması.
Saatin özelliklerini burda çarşaf çarşaf yazmayacagım ama diğer G Shocklardan onu ayıran “Fiyat etiketi” haricindeki özelliklerine değineceğim.Saat ilk GPS li model,radyo anteni haricinde GPS ile dünyanın farklı yerlerindeki atomik saat vericilerinden aldıgı sinyallerle en dakik şekilde kendine ayar veriyor
Yurtdışına gittiğinizde tek tuşla oranın saatini otomatik olarak ayarlıyor.Onun dışında 200m su geçirmezliği var ki ben her GShock la zaten havuza denize giriyordum hayatımda birşey değiştirmeyecek.Bunlar dışında saat alıştıgımız G Shock kutularından daha büyük daha içerikli suni deri kaplı güzel bir kutuda geliyor.Doğrusu hoşuma gitti ve kullanım kitapçığının sanki uzaya roket gönderecekmişiz gibi kalın oluşu beni gıdıkladı,sanki hangisini kullanacaksam! Saat şu an G Shock lar içinde yanlışım varsa düzeltirsiniz en büyük model.Kasa ebatları 66x56x18.8mm yani tam bir hayvan
Büyük saatlere alışık,severek kullanan ve bilekleri ne kalın ne ince olan biri olarak takar takmaz seneler önce yaşadıgım şoku yaşamadım.Zaten senelerdir 44mm Deepsea bir dönemde Omega Ploprof kullanmış biri olarak ebadına cabuk alışacagımı biliyordum.Bunda ebadına göre oldukca hafif oluşunun payı büyük.126gr. Saatin yine cok kullanacagım ve begendiğim özelliği led ışığı.Gercekten cok kuvvetli ve bir artısı daha olan indekslerin fosforlu oluşu şahane olmuş.Hem büyük kadran hem led ışık hemde fosforlu iri indeksler saatin okunabilirliği en rahat G Shocklardan biri yapmış onu.Saatin güneş enerjisi ile şarj oluyor olması + şarjı görebiliyor oluşunuz ve karanlık ortamlarda birsüre sonra uyku moduna geçmesi cok sevdiğim özellikleri oldu.Sonuc olarak fiyatına göre alırkende kendimi birkaç gün alıştırmak zorunda kalsamda elime ulaşınca Rescue Red Gravitymaster gercekten en begendiğim G Shock’um oldu.Cook yakışıklı bir kocaoğlan,ailenin yeni üyesi,hoşgeldin!
Ebadını anlamanız için karşılaştırma olarak Heritage Red’ide koyuyorum.Bol fotografsız sırf laga luga çal çene inceleme olmaz.İşte fotograflar.Kendinize iyi bakın,evde kalın.Görüşmek dileği ile,sevgiler..
Yine keyifle okuduk 
