2. sırayla ilgili düşüncelerine tamamen katılıyorum.
http://ekonomi.haberturk.com/luks-yasam/haber/691766-teknoloji-degisebilir-ama-isin-ozu-degismez
‘Teknoloji değişebilir ama işin özü değişmez’
Fatih Altaylı ünlü saat markasının patronu Patek Philippe ile buluştu ve yazdı
27 Kasım 2011 Pazar, 10:46:51
‘Teknoloji değişebilir ama işin özü değişmez’
FATİH ALTAYLI YAZDI
GAZETE HABERTURK/ HT PAZAR
Patek Philippe sizin için ne ifade ediyor bilemem. Büyük ihtimalle pek bir şey ifade etmiyor da olabilir ama benim gibi genetik bir saat tutkunuysanız Patek Philippe adına karşı kayıtsız kalamazsınız; çünkü Patek Philippe hiç tartışmasız saatlerin “imparatorudur”. Patek Philippe’in sahibi olan ailenin temsilcisi ve şirketin CEO’su Thierry Stern, İstanbul’daki ilk Patek mağazasının açılışı için gelmişti. Park Şamdan’da buluştuk. Sohbetimiz, Stren’e uçuşunu erteletti...
Patek Philippe’te işler nasıl?
Çok çok iyi. Son yıllarda saate olan ilgide bir artış var.
Yılda kaç saat satıyorsunuz?
Yılda 40 bin kadar saat üretiyoruz. Ürettiğimiz kadar satıyoruz. Saat giderek moda haline geldi. Büyük paralar harcanıyor saate.
Özellikle Ruslar pazarı çok hareketlendirdi.
Ruslardan çok Çinliler hareketlendirdi. Şu an öyle bir durumdayız ki, fabrikayı sadece Çin’den gelen siparişlere çalıştırsak yetmeyecek. Büyük bir açlıkla saat istiyorlar. En pahalı saatlerimize Çin’den büyük talep geliyor.
Ya Ruslar? Onlar daha büyük, daha gösterişli saatleri seviyorlar.
Şu an en büyük pazarınız ve hedef Çin o halde. Değil. En büyük pazarımız ve hedefimiz Avrupa, çünkü biz saatimizi kimin alacağına, kimin takacağına önem veriyoruz. Kullanıcıya satılması ile ilgiliyiz. O saati alacak kişinin o kültüre sahip olmasına önem veriyoruz. Yoksa magazalarımızı kapatıp Çin’de bütün ürettiğimizi satabiliriz
Ya Amerika?
Amerika da bizim için önemli bir pazar.
Ama New York’ta bile mağazanız yok.
Evet yok. Orada uzun yıllardır Wempe ve Tourneau ile çalışıyoruz.
Wempe’de onca saatin arasına sıkışmış Patek’leri görmek hoşuma gitmiyor. Mecbur musunuz Wempe’ye? Tourneau New York’ta Patek’e özel bir bölüm ayırdı ama Wempe bunu yapmıyor. (Gülüyor...) Haklısınız. Bu konuda Wempe’yle de konuşuyoruz. Artık daha farklı bir konum yaratacaklar. Ama o kadar uzun zamandır çalışıyoruz ki, birbirimizi kıramıyoruz. Wempecilerle aramızda bir tartışma var. Onlar Patek’i başarılı yapan Wempe’dir diyorlar. Biz de Wempe’yi başarılı yapan Patek’tir diyoruz.
Patek’in saatler arasındaki konumu tartışmasız. 2’nci marka hangisi?
Bunu bana çok soruyorlar. Aslında ben de kendime çok soruyorum. Ben Rolex’i ikinci sıraya koyarım.
Rolex mi?
Evet Rolex. O kadar çok saat üretip bunu bu kadar düzgün bir standartta, bu kadar düşük hatayla yapmak büyük başarı. Yılda 700 bin saat satıyorlar ve ekseriyetle kusursuz. Tamam, büyük komplikasyon saatler yapmıyorlar ama yaptıklarını çok iyi ve çok kaliteli yapıyorlar.
Ben olsam Breguet derdim. En azından benim için öyle.
Breguet çok köklü. Ama biliyorsunuz bir yatırımcı tarafından satın alındı. Şimdi o yatırımcıya para kazandırabilmek için çeşitli işler yapıyorlar. Bu da kalitelerini etkiliyor. Çok hatalı saatler yapıyorlar. Sadece onlar değil, hızlı büyümek isteyen markaların hepsi yapıyor. Saat bugünden yarına üretebileceğiniz bir şey değil.
"FİYATLARA BİZ KARIŞMAYIZ"
Saat piyasasını sizin yönlendirdiğiniz, neyin moda olacağına, fiyatlara karar verdiğiniz söyleniyor.
Ben değil, Patek Philippe markası Dünya saatçiliğini yönlendiriyor. Fiyatlaraysa karışmayız. Kendi ürünümüzün fiyatını belirleriz.
Önümüzdeki dönemde saatte moda ne olacak?
Bir dönem krono’lar çok modaydı. Herkes krono saat yaptı. Sonra tourbillon’lar moda oldu.
Hatta Breguet double tourbillon yaptı? Ne işe yarar anlamadım?
Ben de anlamadım. Tourbillon zaten çok hassas bir mekanizmadır. Teki bile zordur ve doğru düzgün imal edilmişse hassasiyet için yeterlidir. İki tanesi ne işe yarar?
Peki şimdi ne moda olacak?
Minute repetition’lar. Yeniden onların çağı başlıyor.
Yapmayın! Ne işimiz olur?
Öyle bakarsanız krono ne işe yarıyor? Son olarak kronometrenizi ne için kullandınız? Birkaç ay önce yumurta pişirirken zamanı tutmak için kullanmıştım. Minute repetition’lardaysa birkaç santimetrekareye o mekanizmayı koyup, o muhteşem sesi çıkarmak çok büyük iş.
Saat teknolojisi değişiyor mu? Yoksa babadan kalma usullerle mi gidiyor?
Teknoloji değişiyor ama işin özü değişmiyor. Aslında değiştirebiliriz de... Hazırlıklarımız var. Mesela silisyumdan mekanizmalar yapmaya başladık. Ama henüz ona hazır değil piyasa. Biz de hazır değiliz. Çok denemek, çok test etmek gerek.
Dediğinizin benzerini Graham yapmış.
Biliyorum. Herkes çok güzel bir şey yapıyor da bunlara talep oluyor mu, kalıcı oluyor mu ona bakmak lazım.
Ben mağazayı gezecek cesareti bulamıyorum kendimde, zira geçen Nişantaşı'ndaki Vacheron'un yanından da kalbim 150 atmasına rağmen boynumu eğip geçtim 
