TSF Üyelerine Özel İndirimli Lüks Saat Modellerini İncelemek İçin Tıklayınız

Kitap ve Sinema Grubu

Genel Yaşam Stili Konularını Bulabileceğiniz Bölüm

Re: Kitap ve Sinema Grubu

Mesaj Miriel » 28 Tem 2012, 17:40

Arkadaşlar kitap ve film için ayrı konular açılınca konunun çok dağılması ve güncelliğini yitirmesi nedeniyle bu konudan devam ediyoruz. :champ:

Bunun dışında kişisel olarak okuyup beğendiğiniz kitap ya da izlediğiniz filmlerin değerlendirmesini burada yaparsanız bu konu güzel bir rehber olur. :thumbup:

Ağustos ayı için önerilerinizi bekliyorum...
NOBLESSE OBLIGE!
Kullanıcı avatarı
Miriel
 
Mesajlar: 3123
Kayıt: 03 Ağu 2011, 20:08

Re: Kitap ve Sinema Grubu

Mesaj Miriel » 28 Tem 2012, 18:04

King's Speech Hakkında Yorumlar:
Resim
Asymptote'un yorumu
Gerçek bir senaryo üzerine kurulu filmde seçilen kostümlerin dönemin çizgisini yansıtmadaki başarısı, yer yer kralın gerçek konuşma kayıtlarının geçmesi, orjinal taç giyme görüntülerinin yer alması vs. filmi daha da "gerçek" yapmış bana göre. Konuşma terapistinin dürüstlüğü ve profesyonel bir eğitim almadığı halde işindeki başarısı dikkat çekiyor. Eğitimli, sertfikalı ve resmi (şövalye ünvanlı ) doktorların aksine konuşma güçlüğünün tedavisine sadece fizyolojik ya da anatomik olarak yaklaşmıyor. Duke ile olan seanslarında aslında bir çeşit psikanalitik psikoterapi uyguluyor. Ehliyetli bir doktor olmadığı ortaya çıkınca yaptığı savunma hayli dikkat çekici:

"Barlarda ders anlatıp okullarda hitabet dersleri verirdim. Dünya savaşı çıktığı zaman tüm askerlerimiz cephelerden Avustralya'ya dönüyordu. Birçoğu savaştan sonra travmaya girmiş, konuşamıyordu. Biri şöyle demişti: "Sen bu konuşma konularında ustasın. Bu zavallı adamlara yardım edebilir misin sence?". Kas terapileri, egzersizleri gevşeme hareketleri yaptırdım ama daha derinlere inmem gerektiğini biliyordum. Zavallı adamlar korku dolu çığlıkları atsa da kimse onlara kulak vermiyordu. Benim görevim seslerinin çıkabileceğine inanmalarını sağlamak ve bir arkadaşlarının onları dinlediğinin idrakına vardırmaktı..."

Son olarak savaşta bir asker için cephede savaşmak, bir kadın için cephedeki kocasının dönmesini beklemek, bir çocuk için özgürce koşup oynayamamak nasıl zor ise bir Kral için aynı zorluk halkına güven veren, akıcı ve kendinden emin bir konuşma yapabilmek.. Savaşın herkese yüklediği zorluklar ve yükümlülükler farklı.. Ve savaştan sonra travmaya girmiş askerleri konuşturan bir adam savaşa gireceğini beyan etmesi için bir Kralı konuşturuyor.. Bu da onun zorluğu olsa gerek...


Darknight'ın yorumu
Yaşanmış hikayeleri esas alan filmler kurgu filmlere göre her zaman daha ilgi çekici olmuştur benim için.
The King's Speech te konusunu yaşanmış bir hikayeden, Kral 6.George'un gerçek yaşam öyküsünden alan bir film.
Özünde 1930'larda tahta çıkmak zorunda kalan kekeme bir dük ile onu hem kekemeliği yenebileceğine hem de kral olabileceğine inandırmaya çalışan bir terapistin yaşadıklarını konu ediyor.
Filmi benim için ilginç kılan diğer bir unsur, filmin senaristinin de çocukluğunda kekemelik ile başetimiş olması. Filmin senaristi David Seidler çocukluğunda Kral George'un da kekeme olduğunu öğreniyor ve bu olay kendisini çok etkiliyor. Büyüyüp yazar olduğu vakit Kral George'un hikayesini filmleştirmek istiyor ve uzun araştırmalar sonunda bu emeline ancak 2010 yılında ulaşıyor.
Film biraz karanlık,biraz durağan,biraz gergin geçiyor ama aralara serpiştirilen ince espriler bu kasvetli havayı dağıtmaya yardımcı oluyor.Oyunculukların mükemmele yakın oluşu izleyenleri filmin içine almasını kolaylaştırıyor. Salondaki herkes kralın konuşmasını heyecanla bekliyor.
Sonuç olarak The King's Speech yaşanmış hikayelerin beyazperdeye aktarılmasını seven, tarih meraklıları için mükemmel bir film. Gerek senaryosu,gerekse oyunculukları şahane. Zaten bunu aldığı Oscar ödülleriyle de kanıtladı. Colin Firth ve Geoffrey Rush'ın muhteşem uyumunu görmek için bile izlenecek bu filmi herkese tavsiye ederim.

Her iki arkadaşa da teşekkürler.İlginin biraz daha artması dileğiyle...
NOBLESSE OBLIGE!
Kullanıcı avatarı
Miriel
 
Mesajlar: 3123
Kayıt: 03 Ağu 2011, 20:08

Re: Kitap ve Sinema Grubu

Mesaj whiskey » 29 Tem 2012, 11:47

Miriel, paylaşımların için sonsuz teşekkürler. :super: Bende en yakın zamanda vakit ayırıp katılım yapmak istiyorum. :champ:
Kullanıcı avatarı
whiskey
 
Mesajlar: 1580
Kayıt: 10 Kas 2011, 11:14

Re: Kitap ve Sinema Grubu

Mesaj Miriel » 29 Tem 2012, 13:40

İnci Kitabı Hakkındaki Yorumlarım
John Steinbeck Fareler ve İnsanlar kitabında olduğu gibi İnci kitabında da insani duyguları çok güzel bir şekilde ele alıyor. Fakir bir ailenin inci bulmasıyla değişen hayatlarında aslında gerçek hayatta olduğu gibi inci ailenin eline geçtikten sonra hem yalancı dostlar hem de düşmanlar türemeye başlar. Kino ve eşi Juana aslında bunun farkına varsa bile para ve hayallerini gerçekleştirme hırsı gözlerini bürüyüp her ne olursa olsun o inciden para kazanıp daha iyi bir yaşam istemektedir fakat bu hırs onun başını sayısız belaya sokar. Yazar olayları ve insani duyguları akıcı bir dille ele aldığı ibret alınacak güzel bir öykü...


whiskey :champ:
En son Miriel tarafından 29 Tem 2012, 13:46 tarihinde düzenlendi, toplamda 1 kere düzenlendi.
NOBLESSE OBLIGE!
Kullanıcı avatarı
Miriel
 
Mesajlar: 3123
Kayıt: 03 Ağu 2011, 20:08

Re: Kitap ve Sinema Grubu

Mesaj asymptote » 29 Tem 2012, 13:45

Madem bu kadar kitaplarından bahsettik, John Steinback' in kısa bir biyografisini buraya eklemek de faydalı olabilir Miriel.. :thumbup:
"Evrende en büyük ziyan, sorgulama yeteneğini yitirmiş bir beyindir." - A. Einstein
Kullanıcı avatarı
asymptote
 
Mesajlar: 12140
Kayıt: 11 Ara 2010, 14:28

Re: Kitap ve Sinema Grubu

Mesaj Miriel » 29 Tem 2012, 13:55

Resim
John Steinbeck
27 Şubat 1902'de Amerika Birleşik Devletleri'nin Kaliforniya eyaleti Salinas kentinde doğdu. 20 Aralık 1968’de New York'ta yaşamını yitirdi. 1940 Pulitzer Ödülü ve 1962 Nobel Edebiyat Ödülü sahibi gerçekçi roman-öykü yazarı.
Bir ırgat ailesinin çocuğudur. Babası Prusyalı, annesi ise İrlandalı göçmen bir aileye mensuptur. Yaşıtları gibi o da küçük yaşlarda çiftçilik yaptı. 1920-1926 arasında aralıklarla Stanford Üniversitesi'ne devam etti. Öğrenimini sürdürebilmek için duvarcılık, boyacılık, kapıcılık, eczacılık gibi işlerde çalıştı. Okulu bitiremedi. Öğrencilik yıllarında başladığı yazmayı sürdürdü. Irgatlık ve işçilik yaparken edindiği deneyimler, eserlerinde işçilerin yaşamlarını gerçekçi bir dile anlatmasına büyük katkı sağladı. İlk romanlarından başlayarak hep işçileri, yaşam koşullarını, ilişkilerini anlattı. II. Dünya Savaşı yıllarında daha çok ideolojik eserler verdi. İzleyen yıllarda politikadan uzak, eğlendirici yanı ağır basan duygusal öğelerin de yer aldığı eserler ve senaryolar yazdı. 1962'de edebiyata katkılarından dolayı Nobel Edebiyat Ödülü'ne layık görüldü.
NOBLESSE OBLIGE!
Kullanıcı avatarı
Miriel
 
Mesajlar: 3123
Kayıt: 03 Ağu 2011, 20:08

Re: Kitap ve Sinema Grubu

Mesaj Miriel » 29 Tem 2012, 14:40

Christopher Nolan
Resim
30 Temmuz 1970'te Londra'da doğdu. Erkek kardeşinin adı Jonathan Nolan. Nolan kendi filmlerinin çoğunda kardeşiyle ortak senaristir.
Sinemaya çok genç yaşta gönül veren Nolan'ın henüz yedi yaşındayken babasının 8 mm.kamerasıyla çektiği gerçeküstü bir kısa metraj film olan Tarantella PBS'de gösterildi.
University College London'da boş zamanlarında okulun film bölümünün imkânlarından faydalanıp kısa filmler çekiyordu.
Graham Swift'in Waterland adlı eserinin etkisinde kalan Nolan eşzamanlılık üzerine kafa yormaya başladı. Nolan bu konu üzerinde düşüncelerini yoğunlaştırdığı sırada Londra'daki evine hırsız girdi.
Hırsızların kendisi ve hayatı için neler düşünmüş olabilecekleri üzerine kafa yoran Nolan işsiz bir yazarın insanların evine girip yaşamlarının ayrıntılarını öğrendiği Following isimli filmini çekti.
Nolan ilk filmini 1998 yılında Following adıyla gerçekleştirdi. Filmde işsiz bir yazarın insanların hayatlarını öğrenmesini takıntı edinmesi ve evlerine girerek hayatlarının ayrıntılarını gizlice öğrenmesi konu ediliyordu.
2001 senesinde bir kara filmi tersten anlattığı gerilim "Akıl Defteri - Memento" vizyona girdi. Ortaya derin bir iz bırakan müthiş bir gerilim filmi çıktı.
2002 yılına gelindiğinde bir Norveç filmi olan Insomnia'nın yeni bir versiyonunu çekti. Başrollerde Al Pacino ve Robin Williams vardı.
2005 yılında Batman'i sinemaya uyarlayarak "Batman Başlıyor - Batman Begins"'i çekti. Çocukluğundaki en sevdiği çizgi roman kahramanı olan Batman'in elli yıllık geçmişini ele alarak çektiği bu film çok sevildi ve eleştirmenlerden çok iyi eleştiriler aldı.
The Prestige isimli 2006 tarihli filmde değişik bir kurgu kullanarak birbirine rakip iki illüzyonistin savaşını ele aldı.
2008 yılında ise Batman Begins'in devam filmi "The Dark Knight - Kara Şövalye" filmini çevirdi. Film gelmiş geçmiş en iyi filmler arasına girdi ve müthiş bir gişe başarısı yakaladı.
2010 yılında şimdilik son filmi Inception'ı çekti. Film ilk haftasında Imdb'deki en iyi 250 film listesinde ilk 5'e girmeyi başardı, 500 milyon dolardan fazla hasılat elde etmesine rağmen 2011 Oscar Ödülleri'nde ana tabloda istediğini alamamış, teknik dallardaki 4 ödülle yetinmiştir.
NOBLESSE OBLIGE!
Kullanıcı avatarı
Miriel
 
Mesajlar: 3123
Kayıt: 03 Ağu 2011, 20:08

Re: Kitap ve Sinema Grubu

Mesaj asymptote » 29 Tem 2012, 14:42

Teşekkürler. :thumbup:
"Evrende en büyük ziyan, sorgulama yeteneğini yitirmiş bir beyindir." - A. Einstein
Kullanıcı avatarı
asymptote
 
Mesajlar: 12140
Kayıt: 11 Ara 2010, 14:28

ÖncekiSonraki

Dön TSF Yaşam Stili - Lifestyle & Entertainment

Kimler çevrimiçi

Bu forumu gezen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 73 misafir

   
   
TSF Partner Brands & Medias
Ancon
Arnold & Son
Ateliers deMonaco
Audemars Piguet
Badollet Geneve
Bell & Ross
Breitling
Chopard
Concord
Gucci
Hautlence
Hublot
Linde Werdelin
Maîtres du Temps
Manufacture Royale
Oris
Parmigiani Fleurier
Snyper Geneve
Steinhart
Watchonista
                                          

     Facebook  Twitter  Instagram  Youtube  RSS Portal    |    Gallery    |    Blog    |     Advertise / Reklam / Contact      
 

All brand names and trademarks are the property of their respective owners