
Şaka bir yana, AP benim gözümde kasa işçiliği, kadran detayları ve kullanım rahatlığı ile ilişkilenmiş bir marka. Bileğimde yalnızca birkaç kez denesem de Royal Oak bileziği kadar rahat bir metal bilezik daha görmedim. Resmen ikinci deri gibi kavrıyor bileği ve en ufak rahatsızlık vermiyor.
Royal Oak Offshore serisini ise markanın deneme yanılma tahtası olarak görüyorum. Bezelde kauçuk kullanıp metale dönmeyi, kronograf butonlarının önce kauçuk olup sonradan daha sert bir materyale geçilmesini ve bir dönem titanyum kasa ve bilezik üretip sonra vazgeçilmesini "ya tutarsa" tarzında hamleler olarak görüyorum. Ünlü isimlere "limited edition" üretme hadisesini ise AP'den tasarım çalan Hublot'tan pazarlama stratejisi çalarak ödeşmek olarak nitelendiriyorum... Tüm bunların sonucunda markaya olan bağlılığı etkilenen yine tüketici oluyor. Breitling'in bile Superocean serisinde kullandığı kauçuk kaplama darbelere karşı son derece dirençliyken ROO'ların belediye asfaltına dönen kauçuk bezellerini veya erimeye yüz tutan kronograf butonlarını görmek, markanın uzun dönemli imajını olumsuz yönde etkiliyor.
Bütün bunlara rağmen bir gün sahip olursam şimdiden "çizilecek" diye içimin gittiği 15202, horoloji dünyasındaki son noktamdır
